Uzman Dr. Nafiz Karagözoğlu, bel ağrısı ile ilgili birçok önemli noktanın altını çizdi. Belin omurganın en çok yük taşıyan bölgesi olduğunu ifade eden Karagözoğlu, “Bel ağrısı en sık rastlanılan ağrı nedenlerindendir. İnsanların yüzde 80’ninin hayatlarının bir döneminde mutlaka bel ağrısı deneyimi vardır. Bel ağrıları birçok ülkede iş gücü kayıplarında ikinci sırada yer almaktadır ve üretimin azalmasına neden olur. En sıklıkla 40 yaş civarındadır ve bazı araştırmalara göre 45–54 yaşlarında çok sıktır. Hastaya, işe ve ülkeye maliyeti yüksek, bununla beraber önlenebilirliği mümkün bir şikayettir. Bazı araştırmalarda kadınlarda bel ağrısının daha sık görüldüğü saptanmıştır. Bel ağrısının birçok değişik nedeni olabilir. Basit bir kas spazmından enfeksiyona, karın içindeki organ hastalıklarına ya da tümörlere kadar birçok neden söz konusudur. Özellikle gebelik dönemi yaşayan ve doğum yapan kadınlarda bel bölgesi etkilenir. Gebelik döneminde bel ağrısı yaşayan anne adayları kendileri için özel olarak tasarlanmış Shuma Hamile Yastıkları tipindeki yastıkları kullanabilirler. Ağırlık merkezi değiştiğinden bel ağrılarına yatkınlık erkeklere göre kadınlarda daha fazladır. Gebelik ve doğum öncesi bel kaslarını kuvvetlendirmek, gebelik ve doğuma uygun egzersizler yapmak, sakınılması gereken hareketleri yapmamak koruyucu tedavi olacaktır.” diye konuştu.

Karagözoğlu, günlük hayatta bel ağrısına karşı yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı: “Günlük hayatta doğru oturmayı öğrenmek, doğru eğilip kalkmayı, doğru olarak yük kaldırmayı öğrenmek uygun tedbirlerdir. Alışkanlıkları değiştirmek zaman ve dikkat gerektirir. Dolayısı ile ‘alışkanlıkları değiştirmeyi önemsemek’ başarının birinci kuralı olacaktır. Ortaya çıkan bel ağrılarını tanı ve tedavisi için vakit kaybetmeden iç hastalıkları, fizik tedavi ve ortopedi doktorlarına başvurabilirsiniz. Bu nedenle bel ağrısı mutlaka dikkate alınmalı ve hekime başvurulmalıdır.”