'Melanom'un deriye renk veren hücrelerin kanseri olduğunu belirten Memorial Antalya Hastanesi Dermatoloji Bölümü'nden Uz. Dr. Lütfiye Çoban, "Deri kanserleri içinde en ciddi seyirli olanıdır ve tüm kanser türleri arasında, artış hızı en hızlı olan kanserdir. Yani önümüzdeki yıllarda toplum sağlığını ilgilendiren en önemli sağlık sorunlarında biri olacağı tahmin edilmektedir. Böylesine önemli bir hastalığın erken tanı ile tam tedavisi de mümkündür" dedi.

Hastalarının yarıdan daha az kısmında melanomun eski bir ben üzerinden geliştiğine dikkat çeken Dr. Çoban, eski bir benin renk değiştirmesi, büyüklüğünün artması, üzerinde kabarıklık, kanama olması ya da yara açılmasının melanom için işaret olabileceğini söyledi. Yeni ben oluşumunun hayatın ilk 30 yılında olduğunu belirten Dr. Çoban, "Melanom olgularının yarısından fazlası normal deri üzerinde oluşur ve koyu renkli olduğu için yeni bir ben gibi algılanır. 35 yaştan sonra yeni çıkan benleri önemsemek
gerekir" dedi.

Açık tenliler, renkli gözlüler, kızıllar, çilliler, güneşte hemen kızarıp hiç bronzlaşamayanlar, çok sayıda beni olanlar, ailesinde melanom olanlar, daha önce melanom ya da diğer tür cilt kanseri geçirmiş olanların melanom türü cilt kanseri tehdidi altında olduklarını kaydeden Dr. Çoban, bu kişilerin normal cilt yapısına sahip olan kişilerden daha çok dikkat etmek zorunda olduklarını ifade etti.

Tüm kanserlerde olduğu gibi cilt kanserinde de erken tanı çok önemini vurgulayan Dr. Çoban, sözlerine şöyle devam etti:
"Çok erken saptanan melanom olgularında sadece ameliyat ile hastalının sağlığına kavuşma şansı yüzde 90'dan fazladır.Doğru ve etkili şekilde güneşten korunmalı. Yeni ben çıkıp çıkmadığı, eski benlerde değişiklik olup olmadığına dikkat edilmelidir.Asimetri, kenarları düzensiz, renk değişikliği olan çapı 6 milimetreden büyük olan benler ve üzerinde kaşınma, kanama, ağrıma, üzerinde yara açılması gibi değişiklikler önemlidir. Vücuttaki benlerin yerlerini, yapılarını tanıyana kadar haftada bir kez daha sonra ise 1-2 ay aralarla kendi kendine ben muayenesi yapılmalıdır. Sık yapılması halinde bendeki değişiklikleri fark etmek zor olacağı için çok sık yapmamak gerekir. İyi aydınlanan bir odada, bir adet boy aynası ve bir adet el aynası yardımı ile yeni çıkan ben olup olmadığı ve eski benlerdeki değişikliklere dikkat edilmelidir. Vücut bölgelere ayrılarak incelenmelidir. Ağız içi, kulak içi ve arkası, koltukaltı, parmak araları gibi bölgeler unutulmamalıdır. Sırt ve bacakların arka kısmı için el aynasının yardımına başvurulmalıdır. Saç dipleri için aile bireylerinden yardım alınabilir. Daha sonraki muayenelere kılavuz olması bakımından bir şema üzerine işaretlemeler yapılabilir."

50 yaş üzerinde herkes melanom için bir kez deri muayenesi olması gerektiğini de sözlerine ekleyen Uz. Dr. Çoban, 35 yaşından sonra yeni ben oluştuysa, eski bir bende değişiklik olduysa doktora başvurmak gerektiğini söyledi. Muayenede doktorun genel olarak tüm benleri değerlendirdikten sonra dermoskop denilen deri yüzey mikroskobisi ile şüpheli benleri detaylı olarak incelediğini kaydeden Dr. Çoban, "Dijital dermoskop kullanılırsa görüntülerin fotoğraflanıp saklanması ve her kontrolde eski ve yeni
halinin karşılaştırması mümkün olacaktır. Muayenenin sonucuna göre benin alınması ya da belli aralıklar ile takip edilmesi önerilecektir" diye konuştu.

Dijital dermatoskopinin deri yüzey mikroskobisi olduğunu söyleyen Çoban, "Benlerin 20-70 kat kadar büyütülerek alınan görüntüsünün yüksek çözünürlüklü bir bilgisayar ortamında değerlendirilmesini sağlar. Bu görüntüler arşivlenir ve her kontrolde eski ve yeni görüntüyü karşılaştırarak yeni oluşan bir beni veya eski bir bendeki değişikliği takip etmek ve melanomun erken tanısı mümkün olmaktadır" dedi.