Gülçin Karaegemen- Çocukların seçtikleri oyuncakların bir mesaj içerdiğini anlatan Uzman Psikolog Dr. Hatice Topçu Ersoy, çocuğu oyun sırasında gözlemlediklerini ve çıkarttıkları ipuçlarından çocuğun psikolojik sorununun ne olduğunu çözdüklerini anlattı.

Ailelerin son günlerde ilgi gösterdiği oyun terapisi yöntemi ile aileler artık kendi çocuklarını oyun sırasında gözlemleyip, hangi oyuncağı seçtiğine göre çocuklarının verdikleri mesajları alıyor. Son zamanlarda ailelerin sıkça rağbet gösterdiği oyun terapisi yöntemini Uzman Psikolog Dr. Hatice Topçu Ersoy anlattı. Çocukların oyun ortamında psikolojik problemlerinin anlaşılmasına yönelik yapılan bu yöntem, ailelerin bilinçlenmesiyle  birlikte tanınmaya başlandı. Yöntemin hem teşhis edici hem de tedavi edici olduğunu belirten Dr. Hatice Topçu Ersoy, oyun terapisini şöyle anlattı: "Çocuğu oyun sırasında gözleyip, hangi oyuncağı seçtiğini, hangi role girdiğini, davranışlarını gözlemleyerek çocuğun iç dünyasına giriyoruz. Daha sonra çıkarttığımız ipuçlarından çocuğun psikolojik sorununun ne olduğunu çözüyoruz. Biz de çocuğa oyun içinde mesajlar vererek, problemlerinin çözülmesine yardımda bulunuyoruz."

Çocukların oyun içinde kendilerini ifade ettiklerini belirten Ersoy, oyunların çocukların dili ve kendilerini ifade etme yöntemi olduğunu ve bu yöntem sayesinde çocukları anladıklarını söyledi. Ersoy, seçtiği oyuncak çocuğun bastırılmış ihtiyaçlarını yansıtacağını belirterek, çocuk şu oyuncağı seçerse şu anlama gelir diye çok net birşey söylenemiyeceğini dile getirdi. Her çocuğa uyan belirli kalıpların olmadığını anlatan Ersoy, "Çocuğu ve çocuğun seçtiği oyuncakları tanımak lazım" dedi.

Özellikle 3-11 yaş arasında etkili

Ailelere oyun terapisi eğitimi verdiklerini belirten Ersoy, verdikleri eğitim ile çocuğun iç dünyasını nasıl anlayabileceğini ailelere anlatıyor. Aile aldığı oyun terapisi eğitimi ile çocuklarına oyun içinde doğru mesaj vermeyi öğreniyor. Oyunu aile ve çocuk arasında bir iletişim kurma aracı olarak gördüğünü dile getiren Ersoy, "Oyun ailenin çocukla nitelikli iletişim kurmasını sağlayan bir araçtır. Aileler genellikle çocuklarıyla nitelikli vakit geçirme problemi yaşar. Çünkü artık anneler de çalışıyor ve çocuklarına zaman ayıracak az vakitleri kalıyor. Oyun terapisi eğitimi annelere ve babalara çocukları için rehber olmalarını sağlıyor. Bir nevi kendi çocuklarının terapisti oluyorlar" dedi. Anne ve babaların oyun terapisi eğitimine zaman içinde çok talep gösterdiğini ifade eden Ersoy, "Çocuklarını tanımak isteyen anne ve babaların sayısı arttı. Çocuk nasılsa büyür gelişir yaklaşımı geride kaldı. Artık aileler çocuklarının gelişimine katkı sağlamak istiyor. Daha gebelik sürecinde insanlar danışmanlık almak için bize başvuruyor ve çocuklarına nasıl davranmaları gerektiğini soruyorlar. Özellikle 3-11 yaş arası çocuklar için oyun terapisi eğitimi çok etkili bir model" diye sözlerine ekledi.

Psikolojik rahatsızlar yaşla birlikte kalıcılaşır


Aileler aldıkları oyun terapisi eğitiminden sonra kendi çocuklarını gözlemlediklerini ve oyun biçimlerinden anlam çıkarmaya başladıklarını anlatan Ersoy, çocuğunun davranışlarında bir takım sorunlar hisseden ailelerin, hemen kendilerine başvurduğunu ve vakit kaybetmediklerini söyledi. Ersoy, "Çocukluk çağında oluşan psikolojik rahatsızlıkların yaşla birlikte kalıcılığı artar. Aileler çocuklarının davranışlarını kişilik özellikleri sanıp bekliyor. Halbuki bu belirtiler çocuk depresyononu, hiperaktivite-dikkat eksikliği dediğimiz sorunun işareti olabiliyor. Bazen de aile bir problem olarak gördüğü belirti ile buraya geliyor ama çocuğunda herhangi bir sorun olmadığını görüyoruz ve nasıl davranması gerektiğini anlatıyoruz" diye konuştu.