İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay'ın bir süre önce katıldığı bir söyleşideki, "Aşıların içinde alüminyum var. Alüminyum Alzheimer nedenidir. Aşı vurulmaya gerek yok. Bunun yerine D vitamini kullanımı çok önemlidir" sözleri, sağlık camiasında tepkiye neden oldu. Sağlık Bakanlığı Bağışıklama Danışma Kurulu üyesi ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan'ın Prof. Dr. Karatay hakkında suç duyurusunda bulunmasının ardından Ege Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı ve Türkiye Milli Pediatri Derneği İzmir Şubesi Başkanı Prof. Dr. Zafer Kurugöl de bu açıklamalara tepki gösterdi.

En değerli sağlık hizmeti

Aşıların, temiz içme suyundan sonra insan sağlığına sunulan en değerli sağlık hizmeti olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kurugöl, "Ülkemizde aşı uygulamaları, Sağlık Bakanlığımızın en başarılı hizmetlerinden biridir. Bulaşıcı hastalıkların ülkemizdeki durumu göz önüne alınarak düzenlenmiş geniş, bilimsel bir aşı şemamız mevcuttur ve en önemlisi tüm çocuklarımıza aşı hizmeti devletimiz, Sağlık Bakanlığımız tarafından ücretsiz olarak sunulmaktadır. Bu, dünyanın en gelişmiş ülkelerinin bile sunamadıkları bir uygulamadır. Örneğin, ABD gibi en iyi olanaklara, en geniş aşı şemasına sahip ülkelerde bile aşılar sigorta sistemi ile uygulanmaktadır, yani sadece sigortası olanlar aşıdan faydalanabilmektedir. Türkiye ise, çocuklarına aşı hizmetini tamamen devlet olanakları ile ücretsiz olarak sunan, aşı şemamızdaki tüm aşıları ücretsiz olarak yapan nadir ülkelerden biridir. Yine, başta aile hekimlerimiz, hemşire, ebelerimiz ve çocuk hekimlerimizin büyük gayretleri ile son yıllarda aşılama oranlarımız yüzde 95'lerin üzerine çıkmıştır. Bu oranlar dünyanın en gelişmiş ülkelerinin bile gıpta ile baktığı rakamlardır" dedi.

Bazı hastalıklar hiç görülmüyor

Aşılamadaki bu başarı sayesinde Türkiye'de çocuk felci, kuşpalazı, bebek tetanozu gibi hastalıkların artık hiç görülmediğini belirten Prof. Dr. Kurugöl şöyle devam etti: A ve B tipi sarılık, kızamık ve menenjit vakalarında, ölümlerinde büyük azalma sağlanmıştır. Ülkemizde, 30 yıl önce binde 150'nin üzerinde olan bebek ölümlerinin son yıllarda binde 10'un altına düşmesindeki başarının arkasındaki en önemli faktörlerden biri aşı uygulamalarıdır. Türkiye'de sadece karma aşı ile, yılda 2 milyon vaka ve 20 binden fazla çocuk ölümü önlenmektedir. Ancak, son zamanlarda gündeme gelen bazı aşı karşıtı söylemler halkımızın kafasını karıştırmakta ve aşılamada kazanılan başarıya ve çocuklarımıza zarar vermektedir. Bu demeçlerin bilim insanları tarafından verilmesi daha da üzücüdür. Sayın Karatay'ın verdiği demeç de bunlardan biridir. Sayın Karatay'dan ricam bundan 40 sene önceye, kendisinin öğrencilik yıllarına dönmesi, çocuk felcinden sakat kalanları, kızamıktan, kuşpalazından, yenidoğan tetanozundan ölen çocukları, hepatit A nedeniyle karaciğer yetmezliğinden ölenleri, hepatit B sonucu daha 10 yaşına gelmeden siroz ve karaciğer kanserinden ölen çocukları, menenjitten sakat kalan ve ölen insanları hatırlamasıdır. Bugün bu olumsuzlukların hiçbirini görmüyorsak, ülkemizde kimse çocuk felcinden sakat kalmıyor, yenidoğan tetanozundan, kuşpalazından, kızamıktan ölmüyorsa, bunun aşılar sayesinde olduğunu unutmaması ve topluma, çocuklarımıza zarar veren demeçlerden kaçınmasıdır. Çünkü, bu demeçlerden etkilenen bir kişi çocuklarını aşılatmazsa ve böyle kişiler artarsa ne yazık ki 40 yıl öncesine döneriz, ülkemizde salgın hastalıklar görülür ve binlerce çocuğumuzu bu hastalıklardan kaybedebiliriz.

Anne babalara seslendi

Tüm bilim insanlarını, aşı ile ilgili açıklama yaparken kulaktan dolma bilgileri değil, gerçek bilimsel verileri insanlarla paylaşmaya ve daha sorumlu olmaya davet eden Prof. Dr. Kurugöl, "Bilimsel gerçek, aşıların içerdiği tüm maddelerin insan sağlığına zararlı olmadığı, dünya genelinde aşılanan milyonlarca kişide aşı içeriğine bağlı kanıtlanmış hiçbir yan etki görülmediğidir. Hiçbir aşı insan sağlığına zararı olan metil civa içermez. Bazı aşılarda (ülkemizdeki aşılarda bu da yoktur) etil civa içeriği vardır, ancak bu etil civanın da insan sağlığına hiçbir olumsuz etkisi yoktur. Kaldı ki, 1 yaşına kadar bir çocuğa yapılan tüm aşılardan alacağı civa miktarının, bir adet derin deniz balığının (bir adet mezgit, levrek, lüfer veya barbunun) içerdiği civa miktarının altında olduğu çalışmalarla gösterilmiştir. Anne ve babalardan ricam ise, bu aşı karşıtı, bilimsel temelden uzak söylemlere itibar etmemeleri, çocuklarının sağlığını tehlikeye atmamak için devletimizin, Sağlık Bakanlığımızın ücretsiz sunduğu bu en önemli sağlık hizmetinden, aşıdan eksiksiz yararlanmalarıdır" dedi.