Yemek borusu, diyafram ve mideye ait kas yapılarının o bölümü yeterince kapatamaması ve bunun sonucunda mide içeriğinin yemek borusuna kaçması olarak tanımlanan reflü birçok kişinin hayatını olumsuz etkiliyor. Reflünün görülme sıklığı kadın ve erkeklerde aynı olurken hastalığa bağlı komplikasyonlar erkekleri daha çok etkiliyor. Sanılanın aksine stres ile reflü arasında doğrudan bir ilişkinin bulunmadığını söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Melih Özel, “Ancak stres mide asit salınımı ve kan dolaşımı üzerindeki olumsuz etkileri şiddetlendirebilir” dedi. Yaşam tarzının reflü hastalığında büyük etkisi olduğunu anlatan Prof. Dr. Özel, “Sigara kullanıyorsanız, yağlı ve aşırı besleniyorsanız, fazla kilonuz varsa reflü hastalığına yakalanma riskiniz kaçınılmaz olur” şeklinde konuştu.
 

Dar ve yüksek belli giyim tarzından uzaklaşın


Yaşam tarzında yapılacak değişikliklerin reflü ataklarının sıklığını, şiddetini etkileyeceğini vurgulayan Prof. Dr. Melih Özel “Sıkı giysilerden uzak durmak ve korse, sıkı kemer, dar pantolon, dar etek giymek yerine vücudu sarmayan, sıkmayan giysiler tercih etmek reflü has­talarına inanılmaz derecede semptom kontrolü sağlar” dedi. Prof. Dr. Özel, reflü hastalığı olanlara ya da reflü semptomu olduğunu düşünenlere doktora bile gitmeden önce giyim tarzlarını değiştirmelerini önerdi.
 

Uyurken 20 cm kuralı hayatı kolaylaştırır


Daha hafif giyinmek, uyku sırasında karyolanın başu­cunu biraz yükseltmek, öğünleri küçültmek, egzersiz yapmak gibi basit değişikliklerin hastalık kontrolünü sağlayacağını anlatan Prof. Dr. Özel, “Ayrıca domates suyu, greyfurt suyu, sodalı içecekler, kafein içeren içecekler reflüye neden olabilir” dedi. Uyku sırasında vücudun pozisyonunu değiştirmenin gece yaşanan reflü ataklarını rahatlatacağını söyleyen Prof. Dr. Melih Özel, “Reflüye engel olabilecek bir yatış pozisyonu için yapılması gereken asıl değişiklik, karyolanızın başucu kısmını 20 cm kadar yükseltmektir. Bunun yatma pozisyonu açısından rahatsızlık verici olduğunda şüphe yok. Bu yaklaşıma alternatif olarak reflü yastıkları bulunuyor. Alternatifleri deneyerek hangisinin sizin için yararlı olabileceğini bulmak mümkün. Ancak yastıktan çok daha önemlisi de yemek yedikten hemen sonra yatılmaması” dedi.
 

Kilo fazlalığı demek daha sık reflü atağı demek


Kilo fazlalığı olan ya da obez hastaların zaten ciddi bir sağlık riski ta­şıdıklarını anlatan Prof. Dr. Melih Özel “Yüksek tansiyon, kalp damar hastalıkları, şeker hastalığı ve bazı kanserler bu riskler arasında en başta gelenler arasında. Reflü hastalığı koşulunda kilo fazlalığı demek daha sık reflü atağı demek. Obez hastalarda reflü daha ağır seyrediyor. Kilonun kont­rolünü sağlayacak şekilde mantıklı ve sağlıklı bir diyet uygulanması, reflü­nün kontrolü için çok önemli” uyarısında bulundu.


Prof. Dr. Melih Özel reflü hastalarına 8 basit öneride bulundu;

Az yiyin, öğün atlamayın, ara öğünleri ihmal etmeyin
Beslenme içeriğinizdeki yağ miktarını kesinlikle azaltın
Süt ve süt ürünlerini test edin. Yağ içeriği daha önemli. Özen gösterin
Şeker ve tatlı sizi üzebilir. Çikolata, nane ve tarçın da...
Baharatlar önemli. Acı yemek güzeldir ama gece kâbusunuz olabilir
Sitrik asit içeren, kafein içeren, asitli içecekler belirtilerinizi artırabilir
Sebzeler gaz yapabilir ama genellikle reflünüzü azdırmaz. Hemen yaf­tayı yapıştırıp, kategorize etmeyin
Dışarıda yemek yerken, tatilde, seyahatte, nerede olursanız olun diye­tinizin kontrolünü elden bırakmayın