Suyu ihmal etdmeyin

"Bu dönemde vücudun direnci artırılmalıdır" diyen Uzel, şu bilgileri verdi: "Direncin artması ile birlikte savunma mekanizması güçlenecek, yorgunluk ve halsizlikten korunmak için tedbir alınacaktır. Bunun için en önemlisi su tüketimidir. Su, yiyecek olmaktan ziyade gün boyu bizi zinde tutabilecek, en ekonomik besin araçlarından biri. Güne iyi bir kahvaltı ile başlayarak vücudun savunma mekanizmasını güçlendiren yiyecekler seçilmelidir. Özellikle E vitamininin bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi bulunmaktadır. Soğuk algınlığında vücut direncini artırmakta ve A vitamininin okside olmasını engellemektedir. Yeşil yapraklı sebzeler, fındık, ceviz ve yağlı tohumlar E vitamini içeriği bakımından zengin yiyeceklerdir. Bağışıklığı güçlendiren besinlere örnek olarak brokoli, somon-sardalye gibi yağlı balıklar, portakal, yeşil çay, yumurta, bal kabağı, taze kırmızıbiber, ıspanak, domates ve yoğurt sayılabilir. B vitamini içeren yiyeceklere de beslenme düzeninde yer vermek gerekmektedir. Tam tahıllı ekmek, baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler, et ve süt ürünleri B vitamini içeren yiyeceklerdir."

 
Protein ve karbonhidrat

Doç. Dr. Uzel, halsizliği gidermek için protein ve karbonhidrat içeren gıdaların tüketiminin önemli olduğunu belirtti, "Bunlar arasında et ve yumurta var. Kolesterolü yüksek olan kişiler derisiz tavuk eti, fasulye, nohut gibi protein içeren daha hafif yiyecekleri tüketilebilir.  Yoğurdun sindirim sistemi için yararlı olan probiyotik bakterileri içermesinin yanında yüksek protein içeriği hem bağışıklık sistemini güçlendirir, hem de kronik yorgunluğun azaltılmasında yardımcı olur. Vücudun birincil enerji kaynağı karbonhidrat içiren gıdaları unutmamak gerekli. Tabii karbonhidrat içeren gıdalar kilo alımına neden olmadan dengeli alınmalıdır. Nişastalı gıdalar, kepekli tahıllar, sebze ve meyveler temel karbonhidrat kaynakları olarak sayılabilir" dedi.