Malatya'da üniversiteye hazırlanan dersane öğrencisi bir kıza aşık olan 2 gencin, kendileri aynı ipe bağlayarak intihar etmesinin ardından tartışmalar sürerken, kamuoyunda intiharın ardındaki sebepler sorgulanmaya başlandı. Televizyon programlarının büyük bir kısmını işgal eden ve aşk temasının yoğun olarak işleyen dizilerin gençleri olumsuz etkilediğiyle ilgili görüşler tartışma konusu oldu. Psikiyatrist Dr. Mutluhan İzmir, gençlerin televizyonlardaki dizilerin gençleri nasıl etkileyeceği ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. İzmir, "Çocuklar önce, genellikle de ailenin çocuğa değer vermesi ve onu sevmesi sebebiyle aile içinde kendilerine sunulan kimliğe sarılırlar. Ancak çocuk bir süre sonra ailenin de geçiciliğini algılayınca, çocuk için tatminkar olan aile içi kimlik, büyüdükçe yetersiz kalmaya başlar. Ergenlik dönemi başladıktan sonra, kalıcı ve ölümsüz olan şeyin aile yerine toplum yapısı olduğunu düşünen gençler, içinde bulundukları toplum tarafından tanınmayı arzularlar. Ancak toplum gence istediğini verme konusunda aile kadar cömert değildir. Bu durum kimlik arayışı içinde olan gençlerde bir arayış başlatır. Ya ona önemli görünen birisiyle özdeşleşecektir, ya da kendisini kalıcı bir değere ulaştıracak bir sığınak içine hapsolup dünyayla ilişkisini kesecektir" dedi.

Televizyon dizilerinin, ebediyen değerli bir kimlik içinde yaşama arayışı içinde olan gençlere, aşkın bunu bulabilecekleri bir yer olduğu yanılgısını aşılayabilme işlevi olduğunu belirten İzmir, "Gençler, aşkı dünyada her şeyden çok daha değerli bir şey olarak görerek, aşkı kendileri için bir yegane var olma alanı olarak görmektedirler. 'Aşk varsa ben varım, aşk yoksa ben yokum' denklemi kurulunca, gençler aşk için cinayeti bile göze alır hale gelebilmektedirler. Bu dizilerin senaryoları, kahramanlarının yalnız aşk bağlamında var oldukları bir zemini öne çıkartan hikayelerdir. İzleyicilerin, özellikle de genç iseler, bu kahramanlarla özdeşleşmelerinin çok kolay olmasından dolayı, kendisi ile dizi kahramanını karıştırabilmeleri de yalnızca aşk için yaşayan bir birey haline gelmelerini kolaylaştırmaktadır" diye konuştu.