Cinsel saldırı sonrası çocukta oluşan değişimleri anlatan Göktaş, erkek çocukların saldırganlaştığını, kız çocukların ise kendine zarar verme eğilimi gösterdiğini söyledi. Göktaş, ortaya çıkan rakamların buz dağının sadece görünen yüzü olduğunu vurgulayarak, "TÜİK tarafından yapılan son araştırmaya göre, 122 bin 209 çocuk cinsel, yaralama, tehdit ve aile düzenine karşı suçlara maruz kaldı. Bu çocukların yüzde 55'inin erkek, yüzde 44'ünün ise kız çocuğu olduğu ise dikkat çekici" diye konuştu.

Çocukların kendisinden büyük kişi veya kişiler tarafından zarar verici olan, bilinçli ve önlenebilir bir davranışa maruz kalmasının çocuk istismarı olarak adlandırıldığını ifade eden Ebru Göktaş, istismarın 4 başlık altında incelendiğini söyledi. Bunlardan ilkinin fiziksel istismar olduğunu belirten Göktaş, "fiziksel istismar, çocuğun bilinçli olarak yaralanması ve örselenmesi olarak tanımlanabilir. Duygusal istismar ise, çocuğun muhtaç olduğu ilgi, sevgi ve bakımdan mahrum bırakılarak toplumsal ve bilimsel standartlara göre psikolojik hasara uğratılması durumudur" diye konuştu.

En çok yaralama

Çocuğun ihmalinin de bir tür istismar olduğunu belirten Göktaş, "çocuğa bakmakla yükümlü kişinin bu yükümlülüğü yerine getirmemesi, çocuğun fiziksel ya da duygusal olarak ihmal etmesidir. Bu durumlardan belki de en çok konuşulanı ise cinsel istismardır. Cinsel istismar, "bir yetişkinin cinsel haz duyma amacıyla çocuğun cinsel organlarına dokunması, teşhircilik yapması ve çocuğun pornografi aracı olarak kullanılması gibi davranışları kapsamaktadır. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki çocuklar en güvende olması gereken yerde ve en güvende olması gereken kişiler tarafından istismara uğruyor" dedi.
TÜİK verilerine göre, güvenlik birimlerine mağdur olarak gelen 142 bin 179 çocuğun yüzde 85'inin, yaralama, cinsel istismar, aile düzenine karşı suçlar, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma gibi suç mağduru olduğunu belirten Zübeyde Hanım Eğitim Kurumları Rehber Öğretmeni Ebru Göktaş, "Bu verilere göre, suç mağduru olarak gelen çocukların yüzde 62,4'ü yaralama, yüzde 10,4'ü cinsel suçlar ve yüzde 7,8'i aile düzenine karşı suçlardan mağdur oldu. Ayrıca mağdur çocukların yüzde 3,7'si kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, yüzde 3,6'sı ise tehdit gibi suçlardan mağdur oldu" şeklinde konuştu.

İstismar sonrası değişimler

Cinsel saldırıya uğrayan çocuklarda bazı davranış değişimleri ortaya çıktığını belirten Göktaş, "Erkeklerde ortaya çıkan ve en sık görülen davranış tepkisi, saldırgan davranışların gelişimi şeklindedir. Kızlarda görülen en sık davranış tepkisi ise öz kıyım ve kendine zarar verme davranışlarıdır. En sık görülen kendine zarar verme girişimi ise vücudunda sigara söndürme ve vücudunu kesici bir aletle kesme olarak görülebilir. Bazı araştırmacılar, bunun kendini cezalandırma ve çekiciliğini azaltmak amacıyla yapıldığını ileri sürüyor" dedi. Bu tür belirtilerin her zaman çocuğun cinsel istismara maruz kaldığı anlamına gelmeyebileceğini de ifade eden Göktaş, "Yeme ve uyku sorunları, kabus görme, aile fertlerinden uzaklaşma, depresyon, okula gitmeyi istememe, durgunluk, içe kapanma, irkilme, tetikte olma, sinirlilik, öfke nöbetleri. Küçük çocuklarda parmak emme, tırnak yeme, idrar kaçırma, yaptığı çizimlerde cinsel tacizi andıran resimler, nedensiz bayılma, tik oluşturma, ders başarısında düşme, yoğun anksiyete gibi belirtiler dikkate alınmalıdır" şeklinde konuştu.

Güvenliği sağlamak için

Çocuğun muhtemel tacizden korunabilmesi için anne babalara çok iş düştüğünü hatırlatan Zübeyde Hanım Eğitim Kurumları Rehber Öğretmeni Uzman Psikolog Ebru Göktaş, "cinselli konusunda çocukluk gelişim düzeylerine uygun cinsel bilgiler verilmeli. Gerek sosyal hayatta gerekse sanal ortamda güvenliklerini sağlamayı öğretin. Yani çocuklar kendi güvenliklerini sağlamayı öğrenmeliler. Çocuklar bedenlerini korumayı ve "hayır" demeyi öğrenmelidir. Birisi onlara rahatsız edici bir davranışta bulunursa yardım istemeyi bilmeliler ve çocuk eğer yardım istiyorsa geri çevrilmemelidir. Çünkü çocuklar bu tip konularda çok ender yalan söyler. Bazı sırların saklanmaması gerektiğini öğretin. Ne yazık ki Türkiye'de her 4 çocuktan 1'i cinsel istismar yaşamaktadır. Üstelik olguların yalnızca 10'da 1'inin bildirildiği tahmin edilmektedir" diye konuştu.