Dr.Özlem Çakmak Yılmaz, hemşire Gülşah Karakaşlı, hemşire Nazire Arat ve Can Hastanesi'nde doğum yapan Münevver Burgucu'nun katıldığı etkinlikte, emzirme deneyimleri paylaşıldı. İki çocuk annesi, Dr. Özlem Çakmak Yılmaz, emzirme ile hem anne, hem de hekim olarak iki tarafı da çok iyi deneyimleyen biri olarak, emzirmenin en doğal aşı olduğunu hatırlattı. Emzirmenin hem annenin hem de bebeğin sadece sağlığını korumadığını aynı zamanda anne bebek arasında güvenli bağlanmanın da oluşmasını sağladığına dikkat çekti.  Dr.Yılmaz, "Anneler emzirirken sessiz, sakin bir ortama geçerek, mutlaka bebekleriyle göz teması kurmalı. Güvenli bağlanmanın oluştuğu bu özel anda, cep telefonu gibi elektronik cihazları da kendisinden uzakta bulundurmalı" diye konuştu. Annelerin sütüm yetiyor mu kaygısını sürekli yaşadıklarını dile getiren yenidoğan yoğun bakım sorumlu hemşiresi Gülşah Karakaşlı ise, özellikle prematüre bebekler için anne sütünün diğer bebeklere oranla daha önemli olduğunu hatırlatarak, "Ne kadar çok emzirme, o kadar süt" sloganının tüm annelere sürekli hatırlattıklarını vurguladı.  

Mendilini kokladım

Su adlı bebeği prematüre dünyaya getiren ve bebeği  118 gün yenidoğan yoğun bakımda tedavi gören anne Münevver Burgucu da yaşadığı zorlu deneyime rağmen anne sütünü bebeğine sağarak da olsa ulaştırdığını anlattı. Burgucu; "Aylar süren bekleyiş sürecinde, bebeğime dokunmadan, sadece kokusunu duyabilmek için mendilini koklayarak, sütümü sağmaya çalıştım. Aylar sonra kucağıma verildiğimde ise ne yapacağımı bilemeyip, panik oldum. Ama sağolsun bütün hemşireler anne uyum odasında bizi sürekli destekleyerek, korkulacak bir şey olmadığını fark ettirdiler" diye konuştu. Her annenin kendi bebeğine özel ve uygun olarak ürettiği anne sütünün, yaşamın ilk 6 ayında bebeklerin ihtiyacı olan tüm besin kaynağını sağladığını hatırlatan Uzman hemşire Nazire Arat ise, annenin bebeğin beslenmesini ve gelişimini takip etmesi, uygun ve doğru emzirme teknikleri ile anne sütünün her zaman ve her koşulda sağlanabileceğini belirtti.