Prof. Dr. Erkan Topuz, süt, yoğurt ve turşunun içinde bulunan probiyotiklerin kolon ve göğüs kanserinden korunmada çok etkili olduğunu belirtiyor. Süt, yoğurt, kefir ve turşunun içinde bulunan probiyotiklerin binlerce yıldır Orta Doğu ve Akdeniz diyetlerinin önemli bir parçasını oluşturduğunu, son yıllarda yapılan araştırmaların da probiyotiklerin vücuda büyük yarar sağladığını vurguladı. Prof. Dr. Topuz, probiotiklerle ilgili konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu son derece yararlı organizmalar; enfeksiyon ve toksin kaynaklı hastalıkların oluşma riskini azaltıyor, ömrü uzatıyor. Bu maddeler, tehlikeli organizmaların ve kimyasalların hareket kabiliyetini azaltarak, bağırsak iç zarının fonksiyonunu da artırıyor. Bağırsaktaki sağlıklı mikrop dengesinin, zararlı mikroplar lehine değişmesi, çok sayıda hastalığı da beraberinde getiriyor. Son yıllarda bağırsaktaki probiyotik dengesinin bozulmasında; rafine gıdaların çok tüketilmesi, yoğurt, turşu gibi fermente edilmiş gıdaların az yenmesi, süt ve yoğurdun pastörize edilmesi ve antibiyotik kullanımı önemli rol oynuyor.

İltihaptan koruyor
Probiyotikler; ümmin sistemi yani bağışıklık sistemini de güçlendiriyor, bağırsak duvarını zararlı maddelerden koruyor, hazmı kolaylaştırıp vücudu iltihap nedeniyle oluşan hastalıklardan koruyor. Ayrıca kanserli hücrelerin üremesini de engelliyor. Yapılan son araştırmalar; bu organizmaların özellikle kolon ve göğüs kanserinden korunmada çok etkili olduğunu ortaya koyuyor. DNA hasarının azalmasında da etkili olan probiyotikler; diyare, irretable bağırsak sendromu, kolit ve Crohn gibi hastalıklardan da koruyor. Alerjik maddelerin kana geçmesini engelleyen ve bağırsak iltihabına da engel olan bu organizmalar, sekretuvar antikor yapımını artırarak, bağırsak mukozasını güçlendiriyor.

Besin desteği
Bifidobakteriler ise; bağırsakta yaşayan, bağırsak florasının dengesini koruyan ve vücudu zararlı bakterilerden arındıran sağlıklı bakterilerdir. Enfeksiyon, enflamasyon, kardiyovasküler hastalıklar ve kanser tedavisinde çok yararlıdırlar. Sağlam bağırsaktaki mikrobiyal nüfusu artıran bifidobakteriler; günümüzde sindirimin düzelmesi, bağırsak fonksiyonlarının artması ve enfeksiyonlara karşı direnç oluşturulması amacıyla probiyotik olarak kullanılıyor ve hastaya ilaç gibi dışarıdan verilebiliyor. Özellikle Japonya'da bu bakteriler, sağlıklı kolon için besin desteği olarak kullanılıyor.

İshal, kabızlık ve karındaki şişlik azalıyor
Geçen yıl yapılan bir araştırmada; belirli bir gruba, iki hafta boyunca probiyotik özelliği olan bifidobakteri desteği veriliyor. Araştırmanın sonucu; hastaların ishal ataklarının yüzde 8 oranında azaldığını, özellikle yaşlılarda ölümlerin önemli bir nedeni olarak görülen antibiyotik ilişkili ishallerin de yüzde 52 azaldığını gösteriyor. Ayrıca bu araştırma; akut ishal ataklarının yüzde 34 oranında kaybolduğunu, laktoz intoleransı olanların rahatsızlıklarının da hafiflediğini gözler önüne seriyor. Öte yandan irretable bağırsak sendromu olanların; karında şişlik, ishal ve kabızlık gibi şikayetlerinde azalmalar olduğunu ortaya koyuyor.

Ev yoğurdu tüketen 100 yaşını görüyor
100 yaşın üzerindekilerin beslenmeleri incelendiğinde; yüzde 80'inin, günde yarım kilo probiyotiklerce zengin ev yoğurdu tükettiği görülüyor. Kalsiyum açısından da çok zengin olan yoğurt; kadınlarda 50'li yaşlarda rastlanan kemik erimesini azaltıyor. Antioksidan olarak da bilinen yoğurdun, nitrit içeren gıdaları nötralize eden koruyucu bir özelliği de var. Öte yandan kemiklere metastaz yapan prostat ve meme kanserlerinin tedavisinde yarar sağlıyor. Günde 250-500 gram yoğurt tüketimi, memelerde fibrokistik yapıların oluşmasını da engelliyor. Yoğurt ayrıca, cilt sağlığında maske olarak kullanıldığında da başarılı sonuçlar veriyor. Günümüzde gıdaların pastorizasyon işleminden geçirilmesi; içindeki probiyotikleri büyük ölçüde tahrip ediyor.