Günümüzde  depresyonun birçok insanın yaşam kalitesini düşürdüğünü belirten Gülveren, depresyon hastalığında da hayvan destekli tedavilerin uygulandığını söyledi ve sözlerine şu şekilde devam etti: "Hayvan destekli tedaviler, yaşam kalitesini attırırken, fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan tam iyilik hallerinin korunmasına yardımcı oluyor. Hayvan etkileşiminde olan insanlarda ise özgüven artışı, dengeli ruh hali ve bununla birlikte gelişen sağlıklı bir sosyal çevre gözleniyor. Depresyonun en belirgin semptomları olan istek kaybı, enerji düzeyinde azalma, mutsuzluk ve günlük yaşamın sorumluluklarını yerine getirmede zorlanmadır. Depresyon tedavi protokollerinde, yürüyüş de olmak üzere değişik spor aktiviteleri önerilir.   Bu kapsamda bir evcil hayvanla yapılacak olan kısa yürüyüşler tedavi derinliğini arttıracaktır."
 
Yalnızlık hissini azaltıyor
 

Evcil hayvanların çocuklar üzerinde de olumlu etkilerinden bahseden Gülveren "Çocuk ve hayvan arasında gelişen sosyal etkinlikler, aile bağlarının güçlenmesini sağlar. Çocuk empatiyi, doğru iletişim kurabilmeyi ve paylaşmayı öğrenir. Sorumluluk aldıkça özsaygısı ve özgüveni artarak gelişir. Evcil hayvan sorumluluğu alan çocukların, sosyal becerilerinin arttığı, bireysel kararlar verebilme yeteneklerinin yükseldiği ve daha dışa dönük olduğu gözlemlenmektedir." dedi.Evcil hayvan beslemenin alzheimer ve demans tanısı konmuş yaşlı hastalar için de faydaları olduğunu söyleyen Gülveren, evcil hayvanların yaşlı bireylerdeki yalnızlık hissini azalttığını, yaşlıların aktif ve hareketli bir yaşam sürdürmelerine yardımcı olduğunu da sözlerine ekledi.