Reflü hastalığının kişinin yaşam kalitesini düşürdüğüne dikkat çeken Uz. Dr. Sedat Özdemir, "Mide asidi, gıdaları sindirmekle görevlidir. Gıdaları sindirmesi gereken mide asidi ve içerisindeki aktif hale geçmiş enzimler yukarı kaçınca yemek borusunda, boğazda, yutakta ve hava yollarında birtakım hasarlar oluşuyor. Kişinin yaşam kalitesi son derece olumsuz etkileniyor" diye konuştu.

Alışkanlıklara dikkat

Reflünün, göğüs kafesi arkasında özellikle yemeklerden sonra ortaya çıkan yanma olarak görüldüğünü ifade eden Uz. Dr. Özdemir, beslenmenin hastalığın tedavisindeki etkisine dikkat çekti. Kilo veren kişilerde hastalıkla ilgili şikâyetlerin hafiflediğini belirten Özdemir, "Reflü, altta yatan sebebe bağlı olarak anatomik bir bozukluk varsa çocukluk çağından itibaren görülebilir. Erişkinlerde, obezite hastalarında ve kilolu kişilerde daha fazla görülmektedir. Tansiyon ve kalp gibi bazı ilave hastalıklar da reflünün daha sık görülmesine neden olmaktadır. Reflüsü olan ve altında anatomik bozukluk saptamadığımız kişiler kilo verince bu yakınmaları büyük oranda gerilemektedir. Onun dışında birtakım beslenme alışkanlıkları, alkol tüketimi, yağlı yiyecekler ve kafeinli gıdaların fazla kullanılması buna sebep olmaktadır" ifadelerini kullandı.

Tanı için PH metre

Hastalığın tanısında en hassas ve etkili yöntemin pH metre olduğunu vurgulayan Uz. Dr. Özdemir, yöntemle ilgili şunları söyledi: Endoskopi o anki anlık görüntüyü bize veriyor. Fonksiyonel işlevi göstereceğimiz en etkili yöntem ise pH metre. Kablosuz kapsül Ph metre ve burundan çok ince bir tel yerleştirilerek uygulanan kablolu olmak üzere iki yöntem mevcut. Hasta, bir kaç gün boyunca bununla yaşıyor. Sonra bize geliyor, kaydı bilgisayarda inceliyoruz. Gün içerisinde mide asidinin kaç kez yukarı çıktığını kalış süresini, kaçan mide asidinin ph'ını ölçerek reflüyü ölçümlemiş oluyoruz. Reflünün en doğru tespit  yöntemi pH metre oluyor. Ciddi reflüsü olan kişilere alternatif tedavi yöntemleri öneriyoruz. Cerrahi tedavi önerecekseniz o kişilere kesinlikle pH metre yapılmasında fayda var.

Kansere bile dönüşebilir

Yemek borusuna kaçan mide asidinin ilerleyen zamanlarda burada birtakım değişikliklere neden olabileceği konusunda uyaran Özdemir, "Uzun vadede kansere kadar giden değişikliklere, yemek borusunda  daralmalara sebep olabiliyor. Mide fıtığı gibi bir anatomik sorun varsa tedavide cerrahiye kadar giden alternatif tedavi yöntemleri öneriyoruz" dedi.

Reflü nedir?

Reflü hastalığı, genel tabirle mide asidinin ve yiyeceklerin yemek borusuna geri kaçma durumudur. Genellikle asit, bazen safra ve pankreas sıvısından oluşan mide içeriği yemek borusuna geri kaçabiliyor ve içeriğin burada uzun süre yemek borusu ile teması, yemek borusunun kendini koruma özelliğini yitirmesine neden olabiliyor. Bunun sonucunda da reflü hastalığı oluşuyor. Reflü hastalığı toplumumuzda her ne kadar önemsiz görülüp, ilaçlarla geçiştirilse de, tedavi altına alınmadığında çok nadir de olsa kansere kadar gidebilecek ciddi bir hastalıktır. Reflünün belirtileri şunlar: Göğsün ön tarafında, midenin üst bölümüne karşılık gelen bölgede yanma, ekşime ile boğazda yanma hissi, ağza acı su gelmesi, geğirme, ses kısıklığı, boğazda dolgunluk ve gıcık hissi, ağız kokusu, geçmeyen öksürük, yutma güçlüğü ve yutarken yiyeceklerin takılma hissi, tedaviye iyi yanıt vermeyen astım tekrarlayan astım nöbetleri, tedavi edilemeyen larenjit ve farenjit.