Çevreyle direkt teması nedeniyle göz, alerjik hastalıklara daha sık yakalanan bir organdır. Alerjik konjonktivit ise, en sık rastlanan alerjik göz hastalığıdır. Gözlerde, kaşınma, yanma, batma, kaşıntı, çapaklanma, kızarıklık, sulanma, ışığa karşı hassasiyet ve görme bozukluğu meydana getirebilir. Göz Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Fatih Atmaca, alerjik konjonktivit ile ilgili merak edilen soruları yanıtladı. Gözümüzün en dış katmanı olan ve göz kapaklarımızın içini saran, konjonktiva olarak isimlendirilen tabakanın alerjik etmenlere bağlı olarak gelişen aşırı duyarlılık reaksiyonudur. Alerjik konjonktivit genellikle tekrarlayıcı bir rahatsızlık olup, özellikle çocuklarda görülen bazı tipleri zamanla azalır ve kendiliğinden düzelir.

Alerjik konjonktivit dışarıdan gelen alerjenlerin (polen, toz, akar) başta göz kapağımızın iç yüzeyi olmak üzere konjonktivamızda bulunan ve alerjik reaksiyona sebep olduğu bilinen alerji hücrelerini (mast hücreleri) uyarması sonucu oluşur.

Alerjik konjonktivit tipleri nelerdir?

"Alerjik konjonktivitin; mevsimsel alerjik konjonktivit, vernal keratokonjonktivit ve dev papiller konjonktivit gibi değişik tipleri vardır" diyen Yrd. Doç. Dr. Fatih Atmaca, "Mevsimsel alerjik konjonktivit; en sık rastlanan alerjik göz hastalığı olup, tüm alerjik konjonktivit hastalarının yaklaşık olarak yarısı bu gruptadır. Mevsimsel alerjik konjonktivit, genellikle çocuklarda, özellikle bahar ve yaz aylarında görülen tekrarlayıcı bir alerjik konjonktivit şeklidir. Hastalarda genellikle aile öyküsü vardır; burun alerjisi, astım gibi benzer alerjik hastalıklarla birlikte bulunabilir. En sık görülen nedeni; çimen, ağaç ve çiçeklerden salınan polenlerdir. Polen mevsimi bittiğinde kendiliğinden düzelir. Alerjik konjonktivitler erkeklerde biraz daha sık görülür. Çocuklarda görülen alerjik konjonktivitlerin bir kısmı ilerleyen yaşlarda azalarak kendiliğinden düzelir" dedi.

Alerji yapan maddeler

Başta çimenler olmak üzere çiçeklerden ve ağaçlardan kaynaklanan polenler, kedi, köpek, kuş gibi hayvanların tüyleri, akarlar, toz ve küfler alerjiye yol açan maddelerdir. Hastalarımızdaki en belirgin şikayet kaşıntı ve kızarıklıktır. Bunun dışında ışığa karşı hassasiyet, yanma, sulanma, yabancı cisim hissi, hafif kapak düşüklüğü, çapaklanma, göz kapaklarında şişme, göz kapağının iç kısmında kızarıklık ve şişme görülebilir. Şikayetler genellikle akşam saatlerinde, açık havada geçirilen zamandan sonra alerjene fazla maruz kalındığı zaman artar. Göz ile ilgili şikayetlerin yanında burun akıntısı, hapşırma, burunda tıkanıklık ve kaşıntı gibi alerjik rinit bulguları da olabilir. Kaşıntı yüzünden gözlerin ovuşturulması ile alerji tablosuna enfeksiyon da eklenebilir.

Nasıl tedavi edilir?

Tedavide temel unsur alerjiye neden olan etkenlerden uzak durmaktır. Alerji etkenleri ile direk teması azaltacağı ve güneş ışığından koruyacağı için güneş gözlükleri ve koruyucu şapka kullanılması bu açıdan oldukça faydalıdır. Bir pamuğu soğuk su ile ıslatıp gözlerimizin üzerine koymak rahatlatıcı bir etki yapabilir. Bu önlemlere rağmen şikayetlerimiz düzelmediğinde göz hekimimizin önereceği anti alerjik göz damlaları ile kısa sürede tedavi edilebilir.


Korunma yöntemleri

"Alerjik konjonktivitten korunmak için polenlerin yoğun olduğu ve güneş ışınlarının en dik olarak geldiği saatlerde zorunlu olmadıkça güneşe çıkmamak önemli" diyen Yrd. Doç. Dr. Fatih Atmaca, korunma yöntemlerini şöyle sıraladı: Dış ortamda güneş gözlüğü, şapka, şemsiye ve maske kullanmak, dışarıdan içeriye girildiğinde alerjenleri uzaklaştırmak için kıyafetleri değiştirip duş almak da yararlı olabilir. En sık alerji etkeni polenler olduğu için polenlerin yoğun olduğu dönemlerde evin pencereleri kapalı tutulmalı, polen uçuşma dönemlerinde araba camları kapalı halde seyahat edilmeli, evde polen filtresi olan klima cihazları kullanılmalı, araç klima filtreleri düzenli olarak değiştirilmelidir. Evde alerjiyi alevlendirebildiği için tüylü hayvan olmamalı ve bitki yetiştirilmemelidir. Sigara dumanı ve havasız ortamlardan kaçınmak, havası kuru olan evlerde hava nemlendirici cihazlar kullanmak da korunma yöntemleri arasında yer alır. Ayrıca evde tozları kolay barındıracak halı, kilim gibi eşyalar tercih edilmemeli, yatak odasında antialerjik kumaşlardan yapılmış, sık yıkanmaya müsait yatak örtüleri ve nevresimler seçilmeli, toz alırken nemli bez kullanılmalıdır."