Hatalı gözlük camlarının görme bozukluklarını daha da arttırdığını, şaşılık gibi kalıcı rahatsızlıklara yol açtığını vurguladı. Gözün görme merkeziyle gözlük camının optik merkezinin aynı eksende buluşması gerektiğine dikkat çeken Akarsu, şunları söyledi: “Bu merkezlerin camdaki milimetrik düzeyde kayma nedeniyle birbirinden farklı olması durumunda, ‘prizmatik etki’ dediğimiz olumsuz durum ortaya çıkıyor. Bu da yetişkinlerde görmede kusur, baş ağrısı ve baş dönmesi yapıyor. Asıl tehlike ise çocuklarda. Göz gelişimi tamamlanmamış, 9 yaşın altındaki küçüklerde hatalı gözlük yüzünden şaşılık oluşabiliyor. Cam numarası arttıkça risk de artıyor. Anne ve babalar, çocuklarının daha iyi görmesini isterken başka sorunlarla karşılaşıyor. Doktorların uyguladığı tedavi de ne yazık ki amacına ulaşmıyor.”

Cumhur Akarsu, burada asıl sorumluluğun optik sektöründe olduğuna işaret etti: “Doktorun verdiği reçeteye göre gözlük camı işleyen optik teknisyenleri, milimetrik bir kaymanın kalıcı şaşılığa varan göz rahatsızlıklarına sebep olacağını aklından hiç çıkarmamalı. Vatandaş da gözlüğünü alır almaz doktoruna mutlaka kontrol ettirmeli, camda hata olup olmadığını öğrenmeli. Aksi halde görme bozukluklarını giderme amaçlı tedavi, yerini başka rahatsızlıklara ve geri dönüşü mümkün olmayan sorunlara bırakıyor.”