MCBÜ Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Seda Vatansever, kanser hastalığının tekrarlamasının önüne geçmek ve kişiye özel kanser tedavi yöntemleri geliştirmek için çalışmaya başladı. Kanser tedavilerinde kişiye özel bir tedavi olması gerektiğine inandığını söyleyen Prof.Dr. Vatansever; kolon, meme ve mesane kanserine ait örnekler üzerinde çalışma yaptıklarını açıkladı. Cerrahi müdahale sırasında hastalardan örnek aldıklarını belirten Prof.Dr. Vatansever, kanser hastalarında kullanılan ilaçların bazı hastalarda tedaviye yanıt vermediğini söyledi. Prof.Dr. Vatansever, şöyle konuştu:

"Hastalarda ilaç dirençliliği olup olmadığına baktık. Gerçekten hastanın tedavi prensipleri içindeki ilaçları kullandığında, bazı hasta gruplarında kullanılacak olan ilaca direnç olduğu ve hastanın tedaviye cevap vermediği görüldü. Buradan yola çıkarak mutasyonu bilmediğimiz gruplarda ilaca karşı duyarlılığı ölçmek en etkin tedavi olacaktır. Bu bağlamda proje kapsamında Yakındoğu Üniversitesi ile ortak yapmayı planladığımız kişiye, özel tedavi çalışması var. Kanser hücrelerinin hücresel özelikleri birbirinden tamamen farklıdır. Kanserlerin tedavilerinin tamamen farklı olması gerekiyor. Belki uygulanan ilaç bir aşamaya kadar tedavi edebiliyor ama etkin mi bilmiyoruz. Hücresel değişiklerin olduğu durumlarda tedavi etkin olmayabiliyor, hastada tekrar tümör oluşabiliyor. Kanser hücresi çok akıllı ve kontrol edemeyebiliyorsunuz. Şeklini, tipini değiştirebiliyor. Bu gibi durumlarda nasıl daha etkin tedavi yapabiliyoruz bunun için çalışıyoruz."

AYNI TİP TÜMÖRLERDE BİLE FARKLILIK VAR

İnsanların yeme alışkanlıklarının, kullandığı ilaçların bile tümörlerde farlılık yarattığını kaydeden Prof. Dr. Seda Vatansever, bunun için kanser tedavisinde de kişiye özel yöntemlerin kullanılması gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Vatansever, "Kişiler arasındaki aynı tip tümörler arasında bile farklılıklar olabilir. Çünkü aynı tümör tipi teşhis edilmiş kişilerde tedaviye cevap aynı olmuyor. Çevresel faktörler, kullanılan ilaçlar, yeme alışkanlıkları hücrenin karakterini belirliyor. O yüzden tedaviler kişiye özel olmalı. Kişinin hücresi çeşitli nedenlerden dolayı değişmiş olabilir" diye konuştu.

ÇİP GELİŞTİRECEKLER

Hastalık gelişmeden önce riskli gruplarda kansere yönelik belirtileri tespit etmek amacıyla çip geliştirme projelerinin de bulunduğunu aktaran Prof. Dr. Vatansever, şöyle konuştu:

"Biyo-mühendislerle çalıştığımız projeler var. Artık hedefimiz bilimi üretime döndürmek ve kullanım alanı içerisine sokabilmek. Bilkent, Katip Çelebi ve Ege Üniversitesi ile bu tür çalışmalarımız var. Kanser olmayan veya olanlarda, ya da kanser olma riski barındıran bazı hastalıklar var. Bu gruplarda kanser olma olasılığı yüksek oluyor. Biz hasta takibinde, hasta kansere doğru gidiyorsa bunu aydınlatacak bir belirteç arıyoruz. Kanda dolaşan bir hücre olabilir, bir protein olabilir. Bunu ayırt etmek adına bir çip yapmayı planlıyoruz. Bu çip hücreleri ayırt etmeye ve içindeki maddeleri tanımlamaya uygun bir çip. Hasta takibinde kullanabileceğiz bir çip üretmeyi  hedefliyoruz. Kültür sıvısı alıp dolaşanlara bakıp ve sıvı biyopsi ile bunu birleştirerek, ona uygun çip geliştireceğiz. İlaç verdiğimizde sıvı örnekteki değişenleri araştıracağız."