Beko,  sağlık çalışanlarına şiddetin giderek arttığını belirterek, "Hükümetin yürüttüğü hürmetsiz yaklaşım ve hekimliği itibarsızlaştırma politikası sağlık alanında uygulanan şiddette somutlanmakta" dedi.

Sosyal haklar

Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe görüşmeleri devam ederken TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu üyesi olarak Sağlık Bakanlığının bütçe görüşmelerine katılan CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, sağlıkta yaşanan aksamalar, şiddet, sağlık çalışanlarının sorunları ve hükümetin sağlık politikalarındaki yanlışlara değindi. Sağlık çalışanlarının sorunlarıyla konuşmasına başlayan Beko, "Çalışanların talepleri dikkate alınmadan, tek taraflı belirlenen ücret politikaları ağırlaşan ekonomik krizle birlikte maaşların daha ayın başında erimesine neden olmakta. Enflasyonun çok altında yapılan zamlar maaşları oldukça küçültmüştür. Sağlık hizmetini metalaştırarak alınıp satılan bir mala dönüştüren döner sermaye uygulamaları ve tamamlayıcısı olan performansa dayalı ödeme sistemi bu krizin derinleşmesine yol açmıştır. O nedenle, sağlık çalışanları ve sağlık çalışanı emeklilerinin ücretleri mutlaka, insanca yaşamaktan kaynaklanan temel ihtiyaçları karşılayacak ve yanı sıra sosyal yaşamda rahat edecekleri bir seviyeye çıkarılmalı. 3600 ek göstergenin belli meslek gruplarına verilmesi eşitlik ve adaleti ortadan kaldırmaktadır. Ek gösterge teklifi köklü bir çözüm gerektirmekte. Yıllardır talep edilen 3600 ek gösterge sağlık çalışanları için de hayata geçirilmeli" dedi.

Şiddetteki artış

Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin son 10 yılda yüzde 60 arttığına dikkat çeken CHP'li Beko, şiddetin her alanda olduğu gibi hükümetin yanlış sağlık politikalarının sonucu sağlıkta da arttığını savundu. Beko konuşmasında şu eleştirilerde bulundu: "Hükümetin yürüttüğü hürmetsiz yaklaşım ve hekimliği itibarsızlaştırma politikası sağlık alanında uygulanan şiddette somutlanmaktadır. Kuşkusuz Türkiye'de her alanda şiddet artmıştır ve gerekçesi sağlık alanı için de geçerli olduğu gibi uygulanan politikalardır. En başta da piyasacı sağlık sisteminin kendi doğası gereğidir. Talan ve soyguna dayalı, rantçı sistem, az ve ucuz iş gücü ile çok hizmet hedefleyip kâr odaklı çalıştığı için, sonuç olarak yüksek beklenti içindeki hastanın memnuniyetsizliği şiddet olarak karşımıza çıkmaktadır. Son on yılda sağlıkta şiddet yüzde 60 oranında artmıştır. Her gün acil servislerden, hastane koridorlarından şiddet haberleri gelmektedir. Sağlık Bakanlığının 9 Eylül 2019'da Türkiye Büyük Millet Meclisi Dilekçe Komisyonuna gönderdiği Şiddet Vakaları Raporu'na göre, 2014'ten 31 Temmuz 2019 tarihine kadar toplam 76.157 şiddet vakası yaşanmıştır. Son beş yılda 3 doktor bu nedenle hayatını kaybetmiştir. Sağlık çalışanları için şiddet konusunda ciddi bir yasal düzenlemenin yapılması ve sağlık kurumlarında çalışanlara yönelik şiddetin önlenmesi için kesin ve caydırıcı cezaların bir an önce yürürlüğe girmesi sağlanmalıdır."