Türkiye'de son 15 yılda organ nakilleri konusunda çok önemli gelişmeler kaydedildi. 2002 yılından günümüze kadar tüm Türkiye'de yapılan organ nakli sayısı yaklaşık olarak 35 bin civarında... Karaciğer naklinde ise 2002'den bu yana 8 bin 600 nakil yapıldı. Başarı oranı ise yüzde 90'ın üzerinde. Bu bağlamda pediatrik nakillerde dünyada ilk sıradayız.

Öte yandan 2000 yılından öncesine kadar karaciğer nakli sayısı 20'yi geçmeyen Türkiye artık canlı karaciğer nakli sıralamasında dünyada ilk sıralarda yer alıyor. Ülkemizde bu konuda önemli bir atılım var. Türkiye'de yılda ortalama bin 500 karaciğer nakli yapılıyor. Ancak en büyük eksikliğimiz kadavradan karaciğer ya da organ nakli yapamamak.

Karaciğer nakilleri ve hastayı nakle götüren nedenlere dikkat çekmek amacıyla Türkiye'nin önde gelen cerrah, hepatolog ve gastroenterologları Karaciğer Nakli Mezuniyet Sonrası Eğitim Kursu'nda bir araya geldi. Organ Nakilleri Bilinçlendirme ve Geliştirme Derneği tarafından bu yıl 3'üncüsü düzenlenen organizasyonda Türkiye'de organ bağışı ve sonuçları, karaciğer yetmezliğinin nedenleri, canlıdan ve kadavradan karaciğer nakilleri hakkında bilgiler sunuldu.

Artmak zorunda

Türkiye'nin bu konuda son 15 yılda büyük atılımlar yaptığına değinen Memorial Ataşehir Hastanesi Organ Nakli Merkezi ve Organ Nakilleri Bilinçlendirme ve Geliştirme Derneği Başkanı Prof. Dr. Yalçın Polat, "Burada devletimizin rolü çok önemli. Kamu ya da özelde tedavi giderlerini karşıladığı için çok sayıda yapılmaya başlandı. Bu konuda çalışan birçok doktorumuz, öğrencimiz yurt dışında eğitim aldılar. Ama artık öyle bir düzeye geldik ki yurt dışındaki doktorlar bize eğitim almaya geliyorlar. Biz bu anlamda dünyada önemli bir konumdayız" ifadelerini kullandı.

"Ama bizim en büyük eksiğimiz kadavradan karaciğer ya da organ nakli yapamamak" diyerek sözlerine devam eden Prof. Dr. Yalçın Polat şunları söyledi: Biz ağırlıklı olarak canlı vericiden karaciğer nakli yapabiliyoruz. Dünyada her yıl 3 binden fazla canlı vericili karaciğer nakilleri yapılırken bunun yaklaşık 3'te biri Türkiye'de yapılıyor. Dolayısıyla biz Türkiye'de olağanüstü bir deneyime sahibiz. Bu bilgi ve deneyimlerimizi uluslararası platforma taşımak zorundayız. Türkiye'deki şartlarımız gayet iyi. Sağlık Bakanlığı bu konuda her türlü desteği veriyor. Bizim sayıyı ve kaliteyi artırmamız gerekiyor. Daha net kurallar koymamız gerekiyor. Ama daha önemlisi kadavra organ bağışını artırmak için çok daha çalışmamız gerekiyor. Bu toplantılarla da meslektaşlarımızı bir araya getirip bilgi alışverişi konusunda çok önemli bir yere sahip olunduğunu düşünüyoruz.

İspanya ve İran lider

Yale Üniversitesi'nden dünyaca ünlü organ nakli cerrahı Prof. Dr. Şükrü Emre ise Türkiye'nin kadavradan organ naklinde dünyanın daha kat etmesi gereken çok yol olduğuna dikkat çekerek, "Bunun nedeni de eğitim eksikliği. Din adamlarımızın hepsi organ bağışının 'bir candan bir cana verilecek en güzel hediye' olduğunu söylüyorlar. Bu anlamda fetvalarını verdiler. Bunun bir problem olacağını düşünmüyorum ama eğitim eksikliğinin çok önemli olduğunu biliyoruz. Buna bağlı olarak problemler var. Dünya üzerinde kadavra naklinde en ileri giden ülkeler arasında İspanya'yı ve bunun yanında İran'ı sayabiliriz. Bunu yapmanın yolu devletin desteği, eğitim ve bu işe gönül koyan insanların bu konuda çalışması diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.