Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Cengiz Bahadır, uygulanan tedavide mutlaka egzersiz desteği sağlanması gerektiğinin altını çizdi.

Sıkça rastlanan hastalıklardan biri olan ve kasıktan dize doğru yayılan ağrıya karşı dikkatli olunması uyarısında bulunan Bahadır, hastalığın çeşitli sebeplerle eklemi oluşturan kemiklerin üzerine kaplayan kıkırdağın aşınması ve alttaki kemiklerin deforme olmasından kaynaklandığını kaydetti. Hastalığın nedenlerine ilişkin bilgi veren Bahadır, “Kalça eklemi kireçlenmelerini temel olarak ikiye ayırabiliriz. Daha sık karşılaştığımız birinci grupta doğumsal yada sonradan oluşan yapısal bir bozukluk (kalça çıkığı, artrit, travma vb) nedeniyle zaman içinde kalça eklemindeki kıkırdakların aşınması sonucu ortaya çıkan kireçlenmeler yer alırken ikinci grupta idiyopatik olarak adlandırdığımız sebebi belirlenemeyen kalça kireçlenmeleri yer alır. “ dedi.

Hastalığın genelde orta yaşlarda ortaya çıkmaya başladığını kaydeden Bahadır, “Kalça eklemi kireçlenmesi genelde 60 yaşından sonra görülse de özellikle doğumsal kalça çıkığı ve çocukluk çağında geçirilen kalça eklemi hastalıkları sonrasında çok erken yaşlarda da ortaya çıkabilir.Kalça eklemi kireçlenmesinin en önemli belirtisi ağrı ve kalça eklem hareketlerinde kısıtlanmadır. Genellikle önce ağrı daha sonra hareket kısıtlılığı ortaya çıkar. Ağrı zannedildiği gibi kalçada değil özellikle kasık bölgesinde hissedilir ve dize doğru yayılabilir.” dedi.

Tanı konulmasında hasta şikayetleri yanında iyi bir muayenenin de sonuç verdiğini hatırlatan Bahadır, “Ama kalça eklemi hastalıkları arasında ayırıcı tanı yapmak için genellikle röntgen filmi çektirilir. Bazı özel durumlarda manyetik rezonans (MR) ve bilgisayaralı tomografi incelemesi gerekebilir. Özellikle MR incelemesi ile kireçlenmeye ait eklem patolojileri henüz röntgen filminde ortaya çıkmadan tespit edilebilir. Kalça kireçlenmesinde tanı konulduktan sonra eklemin durumuna göre ilaçlar, egzersiz, fizik tedavi, eklem içi enjeksiyonlar ve protez operasyonları uygulanmaktadır. Hafif ve orta vakalarda konservatif yöntemler, eklem harabiyetinin fazla olduğu ağır vakalarda ise protez operasyonları uygulanmaktadır.” ifadesini kullandı.

Bahadır, kalça eklemi kireçlenmelerinde genellikle eklemin durumuna göre bir hafta-1 ay arasında değişen aralıklarla 3 kez PRP yönteminin uygulandığını belirtti. Burada önemli olan konun enjeksiyonu doğru bölgeye yapmak olarak anlatan Bahadır, “Bu nedenle el yordamı ile değil mutlaka ultrason görüntüleme eşliğinde yapılması gerekir. Aksi takdirde %50 ihtimalle ilaç eklem dışında kalır ve iyileştirici etki gösteremez. Yakın ara ile yapılan kortizon enjeksiyonu ve antiromatizmal ilaçlar PRP tedavisinin iyileştirici etkisini azalttığından önerilmez.” dedi.