Dünyagöz Bursa’dan Opr. Dr. Tamer Haytoğlu, karın yoğun hissedildiği bu günlerde güneşten gelen ultraviole ışınların kar ya da buzla kaplı alanlarda yansıyarak göze zarar vermesi sonucu kar körlüğünün oluşabileceğini söyledi.

Kar körlüğünün ilk belirtilerinin gözde kuruma olduğunu kaydeden Opr. Dr. Tamer Haytoğlu, gözde ışığa karşı 8-12 saat içerisinde hassaslaşma başladığını ifade etti. Zaman ilerledikçe kişinin gözünün içerisinde kum tanesi varmış hissinin meydana geldiğini anlatan Haytoğlu, gözlerin ışığa karşı aşırı derecede hassaslaştığını ve gözlerden sürekli yaş geldiğini vurguladı.

Opr. Dr. Haytoğlu, körlüğünün etkisini birkaç gün içerisinde yitirmesine rağmen tedavi edilmediği takdirde gözde yarattığı ağrıların rahatsız edici boyutlara ulaşabileceğini dile getirdi. Böyle bir durumla karşılaşmamak için gözün tedavi edilmesi gerektiğini söyleyen Haytoğlu, “Öncelikle gözün mümkünse tuzlu suyla yıkanması ve yoğun gözyaşı tedavisi gerekiyor. Göz pansumanla kapatılabilir ya da göz kapaklarının üzerine soğuk kompres uygulanabilir. Ancak kesinlikle göz kapakları ovuşturulmamalıdır. Çünkü kuruluk sebebiyle göz kapağı ve gözün birbirine aşırı sürtünmesi sonucu hafiften ağıra doğru değişebilen tahriş bulguları ile kornea ve konjonktiva gibi yüzeysel dokularda hasar meydana gelebilir.” diye konuştu.

Haytoğlu, kar körlüğünün ağrı batma hissinin yanında gözün makula denilen görme noktası ve çevresindeki ışığa duyarlı görme hücrelerini etkileyerek renk kontrastının kaybolmasına ve etrafın beyaz renk olarak görülmesine yol açtığını belirtti. Etkilenmenin süresinin etraftaki kar yoğunluğu ve bu ortamda kalınan süreye göre değişmekle beraber genelde geçici olduğunu söyleyen Opr. Dr. Tamer Haytoğlu, “Nadiren aşırı maruziyet sebebiyle görme noktasında kalıcı hasarlar oluşabilir.” dedi.

KOYU RENKLERE BAKIN

Kar körlüğüne karşı alınacak en etkin önlemin yüzde koruyucu özelliği olan ultraviole gözlük kullanmak olduğunu belirten Opr. Dr. Tamer Haytoğlu, kar körlüğüne karşı şu uyarılarda bulundu: “Işık yansımasına çıplak gözle bakılmamalı. Gözlük olmadığı zamanlarda ise gözün karla temas etmesini önlemek için mümkün olduğunca etrafta bulunan koyu renklere bakılmalı. Ayrıca göz kuruluğu olduğu bilinen kişilerin soğuk havalarda gözyaşı tedavilerini ihmal etmemeleri gerekiyor.”

Opr. Dr. Tamer Haytoğlu, ayrıca kuru göz hastaları, yaşa bağlı veya kalıtımsal maküla (sarı nokta) dejenerasyonu olan hastalar, göz allerjileri olanlar ve açık renk gözlü insanların kardan daha çok etkilendiğini belirtti.