Nihal Işık - Eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş, Sağlık Muhabirleri Derneği (SMD) İzmir Temsilciliği'nin düzenlediği yuvarlak masa toplantısına konuk oldu. Türkiye ve dünyada büyük ses getiren ancak nakil hastasının ölümüyle sonuçlanan Hacettepe Üniversitesi'ndeki çift kol, bacak naklinin aceleye getirildiğini savunan Durmuş, operasyonu gerçekleştiren ekibin daha önce hiç kol-bacak nakli yapmadığını belirtti. Durmuş, "Bu ekip 4 uzvu birden naklediyor. Keşke daha önce 30 koyun, 25 köpekte bu nakilleri yapsalardı" dedi. Oğlu Atakan'a yazdığı mektupla Türkiye'yi ilik bağışına kilitleyen İzmir Gamze Akbaş'a uygun iliğin bulunması için de bir öneri getiren Durmuş, "1997 yılında, yani benim Sağlık Bakanı olduğum dönemde düzenlenen kan bağışı kampanyasında Oktar Babuna için toplanan 140 bin ünite kan, Amerika'da bir laboratuvarda duruyor. Sağlık Bakanlığı Gamze Hanım ve ilik bekleyen diğer hastalar için Amerika ile bağlantıya geçip, 140 bin kanda ilik taraması yapılmasını isteyebilir" dedi.

Sağlık Bakanlığı çalışma yapmalı
 
Ege Uluslararası Sağlık Federasyonu'nun (ESAFED) binasında gerçekleşen 'Yuvarlak Masa' toplantısına konuk olan Bakan Durmuş, 'Yüz nakli', 'Kemik iliği bağışı' 'Doktor Oktar Babuna kan bağışı' kampanyası konularında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Durmuş, İzmirli doktorlar Alpay Gökmen ve Serdar Canko'nun da katıldığı toplantıda sağlık muhabirlerinin sorularını yanıtladı. Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi gören ve Türkiye ve yurt dışında uygun ilik taraması süren Gamze Akbaş hakkındaki bir soruyu yanıtlayan Durmuş, Dr. Oktar Babuna için toplanan 140 bin ünite kanın Amerika'da bir laboratuvarda saklandığını, bu kanların Akbaş için sürdürülen uygun kemik iliği taramasında kullanılabileceğini söyledi. Sağlık Bakanlığı'nın Amerika'daki kanların Türkiye'de uygun ilik bekleyen hastaların taramasında kulllanılması için çalışma yapması gerektiğini vurgulayan Durmuş, kendi iktidarları dönemlerinde laboratuvar yetkilileri ile görüştüklerini ancak anlaşma sağlanamadığını belirtti.

Amerika'daki kanlar için pazarlık

Dr. Babuna için başlatılan kan bağışı kampanyasında iktidarda olmadıklarının altını çizen Durmuş, "Türk insanından alınan ve yurtdışına çıkartılan kan örneklerinin gittiği yeri takip ettim. Amerika'da özel bir laboratuvarda olduğunu tespit ettim. Laboratuvar yetkilileri bize gelip para istediler. 3 trilyondan 800 milyon dolara indiler. Ben laboratuvarın yetkililerine, 'Siz bu örnekleri bize verin. Numune Hastanesi'nde bir kemik iliği bilgi bankası kuralım. Bu bankadaki bilgileri tüm dünya ile paylaşalım. İhtiyacı olan kemik iliği ihtiyacını bildirsin, biz de uyumlu olanı bildirelim' dedim. Ancak anlaşma sağlanamadı. Yurtdışına giden bu kan örneklerimiz üzerinden 2001 yılında iki insanın gen haritası çıkartıldı. Şu an 20 insanın gen haritası var" diye konuştu.

Dört uzuv nakli doğru değil

Kol, bacak nakillerine sıcak baktığını ancak bu tür nakillere bir kurul tarafından yapılan incelemenin sonunda karar verilmesi gerektiğini ifade eden Durmuş, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde gerçekleştirilen dört uzuv naklini tıbben doğru bulmadığını savundu. Bacak, kol ve dokuların vücut tarafından reddedilebileceğinin düşünülerek kişiye bir uzuv nakli yapılmasının uygun olacağını kaydeden Durmuş, şunları söyledi: "Neden bir kol, bacak değil de dört ekstrimite birden yapıldı. Daha evvel böyle bir deneyimimiz var mı? 200 ünite kan verilmesine rağmen hasta kurtarılamadı. Nerede malpraktis kanunu, neden tazminata gidilmedi. Bazı şeyler şov malzemesi yapılmamalı. Organ ve dokunun vücut tarafından reddedilebileceği düşünülerek, o kişiye bir uzuv nakledilmeliydi. Şimdi ne oldu. İnsanları korkuttunuz. Kol ve bacak nakillerine ölüm var noktasına geldik."

Abartılı bir ameliyat

Tıp eğitimlerinde 'safre kesesi' operasyonları için doktorların 10 haftalık bir eğitimden geçirildiğine dikkat çeken Durmuş, şöyle devam etti: "Daha önce hiç kol-bacak nakletmemiş merkez 4'ünü birden naklediyor. Bunların belli etik standartları olması lazım. Bunu veteriner bile yapmıyor. Oldukça abartılı bir ameliyattı. Bu 100 gramlık bir böbrek nakli değil. Nakil konusunda çalışmaların önünü açmalıyız ama organı verenin de alanın da hayatı korunmalı. Sağlık Bakanı olanları niye son dakikaya kadar seyretti ve niye gündeme bu kadar hızlı sokuldu? Neyi kamufle etmek istediler? Antalya yapar da biz yapamaz mıyız anlayışı yanlış. Keşke 30 koyun 25 tane köpekte daha bu nakilleri yapsalardı"

Sağlık Muhabirleri Derneği İzmir Temsilcisi Erkan Doğan da yaptığı konuşmada, derneklerinin sadece sağlık muhabirlerinin haklarını korumakla yükümlü olmadığını belirterek, "Yuvarlak Masa toplantıları ile sağlık sektörü, sağlık çalışanlarının sorunlarını gündeme taşımayı hedefliyoruz" dedi.