Dünyagöz Samsun Hastanesi'nden Prof. Dr. Dilek Erkan, 'kuşkanadı hastalığı' veya 'et yürümesi' diye bilinen pterygium hastalığının gözün beyaz kısmını örten zarın kalınlaşması ve kornea (gözün saydam kısmı) üzerine doğru ilerleyerek büyümesi olduğunu söyledi. Erkan, "Pterygium büyüdükçe gözde kırmızılık ve batma gibi rahatsızlıklara yol açar. Sonunda korneanın düzgün yüzeyini değiştirerek görme bozukluklarına -özellikle de astigmatizmaya- neden olur. Çok ileri vakalarda gözbebeğini kapatarak hastanın görmesini tamamen engelleyebilir" dedi.

BALIK AVLARKEN GÖZE DİKKAT

Kuşkanadı hastalığın genellikle Türkiye gibi neredeyse 4 mevsim güneş ışığının eksik olmadığı ve karlı ülkelerde görüldüğünü belirten Prof. Dr. Dilek Erkan, şöyle konuştu:
"Hastalığın oluşmasındaki öncelikli neden, gözün UV ışınlarına uzun süre maruz kalan sörf sporu yapan veya balık avlamaya fazla zaman harcayan kişilerin yanı sıra tozlu ve kuru ortamlarda uzun süre maruz kalmaları nedeniyle pterygium oluşma ihtimali yüksektir."

KIŞIN GÜNEŞ GÖZLÜĞÜNÜ İHMAL ETMEYİN


Kuşkanadından korunmak için yılın her döneminde güneş gözlüğü kullanmak gerektiğini vurgulayan Prof Dr Erkan, "Pterygiumdan korunmanın en iyi yöntemi UV 400 korumalı güneş gözlüklerini güneşli açık havada, karlı havalarda da düzenli olarak kullanmak. Güneş gözlüklerinin göz etrafı cilt dokusu ile gözlük çerçevesi arasında geniş boşluk olanlar yerine göz etrafını saran tasarımla yapılmış olanlara tercih edilmelidir. Geniş siperli şapka takmak ilave koruma sağlayacaktır" şeklinde konuştu.

NASIL TEDAVİ EDİLİR?


Kuşkanadı hastalığının, hafif vakalarda suni gözyaşı damlalarla giderilebildiğini anlatan Prof Dr Erkan, göz damlalarına rağmen gözdeki kızarıklık, irritasyon, bulanık görme şikayetleri devam etmesi veya pterygiumun sürekli büyümesi nedeniyle görmenin azalması durumunda cerrahi işlem yapılması gerektiğini ifade etti. Prof. Dr. Erkan, tedavi yöntemi hakkında şu bilgileri verdi:
"Pterygium cerrahisinde kornea üzerine ilerleyen bu anormal doku kornea (saydam tabaka) ve sklera (gözün beyaz kısmı) üzerinden temizlenir. Hastalığın tekrar nüksetme oranını en aza indiren konjunktival otogreft yöntemiyle pterygium dokusu temizlenir, kornea şeffaf hale getirilir, pterygiumun alındığı yerdeki boş alana üst kapak altından alınan konjunktiva ( gözün beyaz kısmını saran zar dokusu) dokusu nakledilir. Bu cerrahi yöntem eski yönteme göre daha fazla cerrahi tecrübe ve yetenek gerektirir.

Nakledilen konjunktiva, pterygiumun alındığı alanda bariyer görevi görerek yeniden pterygium dokusunun büyümesini engeller. Bu alana çok ince dikişlerle tutturulur. Bu dikişler 1 hafta kadar batma hissine neden olsa da kendiliğinden eriyerek kaybolurlar. Ameliyat sonrası 2-3 hafta içinde göz normal haline geri döner."