NPİSTANBUL Beyin Hastanesi'nden Uzm. Dr. Celal Salçini, Çocuk yaşta ortaya çıkan migren rahatsızlıklarında en önemli problemin hastalığa tanı konmaması olduğunu belirtti, "Erişkinlere nazaran çocuklarda migren belirtileri daha çeşitli olabiliyor. Bu belirtilerin görülmesi halinde mutlaka hekime danışılması gerekiyor" dedi. Çocukluk çağında migrenin bilinenden daha çok görüldüğünü vurgulayan Dr. Salçini, okul çağındaki çocukların yüzde 10'unda görülen migrene nadir olarak tanı konulabildiğini ve migren hastalarının ilk atağını 12 yaş öncesi geçirdiğini söyledi.

Duygu değişikliği

Erişkinlere nazaran çocuklarda migren belirtilenin daha çok çeşitlilik gösterdiğine değinen Dr. Salçini, şu bilgileri verdi: "Çocuklarda da erişkinlerdeki gibi baş ağrısı, bulantı, kusma, ışık ve sese hassasiyet olabileceği gibi; karın ağrısı ve duygu durum değişikliği görülebilir. Migren atakları sıklığı ve şiddeti erişkine göre daha nadir olsa da çocukların hayat kalitesini bozmak için yeterlidir. Belirtileri çeşitlilik gösterdiği için beklenti anksiyetesi ve endişe yaratıyor. Dolayısıyla okul performansı dahil sosyal yaşantısı da bu durumdan etkileniyor. Migren rahatsızlığı bulunan hastalar diğer çocuklara göre iki katı devamsızlık yapıyor."

Genetik risk

Yetişkinlerde olduğu gibi çocukluk çağı migreninin de tedavisinin mümkün ve birbiriyle benzer olduğunu ifade eden  Dr. Celal Salçini, "Migren ergenlikten önce erkek çocuklarda, ergenlik sonrasında ise kız çocuklarda daha sık görülüyor. Bu noktada önemli olan tanıyı zamanında koymaktır. Çünkü yetişkinlerde dahi migren hastalarının yarısı tanı alabiliyor. Ebeveynlerinde yüzde 70 oranında migren görülebiliyor. Eğer aile fertlerinde migren rahatsızlığı varsa çocuklar için de risk oluşturan bir durum bu. Bu nedenle bu aileler en küçük bir şüphede mutlaka bir uzmanan başvurmalıdırlar" dedi.