Özellikle baş üstü aktivitelerle uğraşan sporcularda karşılaşılan omuz sıkışma sendromunun görülme sıklığı artmaya başladı. Özellikle içinde bulunduğumuz bu dönemde evde geçirilen süreyle birlikte ev temizliği ve hijyenin öneminin artması, uzun süre masa başında oturmanın omuz sıkışma sendromunu tetiklediğini belirten Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Hakan Turan Çift, omuz ağrısı ile başvuranların yüzde 40 ila 60’ının omuz sıkışma sendromu tanısı aldığına işaret etti. “Sıkışma denildiğinde genellikle sinir sıkışması olarak algılanabilse de bu durum omuzumuzdaki tendonların sıkışmasıdır” diyen Doç. Dr. Hakan Turan Çift, sorunu ortaya çıkarabilecek nedenlerle ilgili şunları anlattı: “Özellikle içinde bulunduğumuz şu dönemde birçok kişinin evde bilinçsizce spor yapması sonucu bu durumla sık karşılaşır olduk. Bunun yanında bebeklerini kucağında taşıyan ebeveynler, kameramanlar gibi sürekli omuzunda yük taşımak durumunda kalan mesleklerle uğraşanlarda da sıkışma görülebiliyor.”


Omuz sıkışması için en belirgin şikayetin, omuzu öne ya da yana kaldırırken yaşanan ağrı olduğunu söyleyen Doç. Dr. Hakan Turan Çift, “Örneğin raftan bir şey almak için uzandığınızda ya da kıyafetlerinizi çıkarırken ağrı yaşıyorsanız bir uzmana başvurmanızda fayda var” diye konuştu.


FARKLI BİR HASTALIĞIN DA HABERCİSİ OLABİLİR


Her ağrının omuz sıkışma sendromu olmadığına, ağrının farklı hastalıklara da işaret edebileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Çift, “Ağrı, tümörler, kemik çıkıntıları, tendon yırtıkları gibi hastalıkların da habercisi olabilir.  Özellikle sol omuz ağrısında kalpten kaynaklanabilecek sorunlar da akılda bulunmalıdır. Bazen boyundan gelen ağrılar da omuz ağrısıyla karışabilir. Bu noktada ağrının karakteri ayırıcı tanıda önemlidir.  Omuz sıkışma sendromunda hareketle birlikte ağrı tetiklenebilir. Hasta omzunu kullanmakta çok rahattır ancak öne ve yana doğru kaldırdığında çok ciddi ağrı hisseder. Hatta bu ağrı bazen gece uykudan uyandırabilecek şiddette yaşanabilir” diye konuştu.


HAREKETLER VÜCUT ZORLANMADAN YAPILMALI


Hareket etmenin genel vücut sağlığı için son derece önemli olduğunu ancak bunu yaparken vücudun zorlanmaması gerektiğini hatırlatan Doç. Dr. Hakan Turan Çift, sözlerine şöyle devam etti:


“Ne çok hareket ne de hareketsiz kalmak. Bu çok ince bir çizgidir. Vücudunuzu tanıyarak iyi bir sınır çekmeniz gerekir. Çünkü özellikle omuz sıkışmasında kişi ağrı nedeniyle hareket etmezse ileride bu durum çok daha ciddi sonuçlar doğurabilecek donuk omuz hastalığına neden olabilir.”


ERKEN DÖNEMDE TEDAVİ YAKLAŞIMI DEĞİŞİYOR


Hastalığa erken tanı konmasının hem hasta hem de hekim için önemli olduğunu söyleyen Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Ortopedi Uzmanı Doç. Dr. Çift,  konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Bunları erken dönemde yakalarsak ameliyatsız tedavi yapabiliyoruz. Çok ileri evreye ulaşmış vakalarda ise çözüm ameliyatla sağlanabiliyor.  Kapalı olarak artroskopik cerrahi ile gerçekleştirdiğimiz bu ameliyatlar hasta konforu açısından da oldukça önemlidir. Günlük yaşama çok daha kısa sürede dönebildikleri gibi ağrısız ve erken evrede harekete başlanabiliyor.”