Gamze Geçer-Ramazan ayı boyunca sıcak ve 16 saatlik açlık sonrasında yavaşlayan metabolizma, bireylerin beslenme düzenlerindeki değişiklik, her ziyarette ikram edilen tatlılar ağırlık artışına sebep olmaktadır. Kilo artışı görülmese bile uzun süreli açlık, gece geç saatte yemek ve hareketsizlikle beraber yağ oranında artış görülmektedir .

Ramazandan sonra normal beslenme düzenine geçilmesiyle birlikte özellikle bayram sofralarında kalorisi yüksek, yüksek yağlı, karbonhidrat oranı yüksek ve şekerli yiyeceklerin tüketilmesiyle birlikte hazımsızlık, gaz, şişkinlik yorgunluk ve mide bulantılarına yol açtığına değinen Diyetisyen Ergül, 'Kısıtlı bir beslenme şeklinden rahat döneme geçince birey psikolojik olarak daha fazla yeme eğiliminde olabilir. Gereksinimlerinin üzerinde bir beslenme tablosu oluşabilir. Ziyaretler sırasında ya da tatildeysek eğer açık büfelerle birlikte fazlaca tüketilen tatlı, gazlı içecekler, yağlı ve karbonhidrat oranı yüksek şekerli yiyecekler sağlığımızı sıkıntıya sokacaktır bu durumdan en fazla etkilenen grup tansiyon hastaları, şeker hastaları ve kalp hastalarıdır' dedi.

Kahvaltı önemli

İlk yapılması gereken bayramın ilk gününden itibaren yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmanın doğru olacağını vurgulayan Diyetisyen Ergül konuşmasına şu şekilde devam etti: 16 saat gibi uzun süre açlığa kararlı ve iradeli davranıp dayandıysak aynı inanç ve iradeyle az ve sık yeme düzenine yavaşça adapte olmalıyız. Kahvaltı en önemli öğün ve kahvaltının kesinlikle kendinizi mutlu sağlıklı ve iyi hissetmenizle ilgisi çok büyük. Kahvaltıda; salam, sucuk, sosis kızartma ve hamur işi yerine peynir, zeytin, yumurta, tam buğday ya da çavdar ekmeği, bol domates, salatalık ve yeşillikten oluşan bir kahvaltı tercih edilmelidir. Özellikle tansiyon, şeker ve kalp hastaları bu öğüne çok dikkat etmeliler. Bir ay boyunca tutulan orucun bedeli ağır ödenmemeli.
Diyetisyen Ergül, Ramazan'dan sonra ara öğünlerin artırılıp süt, yoğurt, taze meyve gibi besinlerin tüketilmesini, öğlen ve akşam yemeklerinde ise çorba, ızgara et çeşidi, salata, sebze yemeği, yoğurt ve kepekli ekmek tercih edilmesini söyledi.

3 saatte bir ara öğün

Ramazan boyunca hareketin azaldığına değinen Diyetisyen Ergül, 'Açlık, yeterli sıvı tüketememek sonucunda kabızlık görülüyor. Kabızlığın azaltılması için meyve ve sebze tüketimi arttırılmalı. Sıvı alımı artırılmalı. Su, ayran ve komposto (az şekerli) tüketilmeli. Su tüketimi en az 2 lt. olmalı. Misafirlikteki tatlı ikramlarında bir sınır belirlemelisiniz, fazla miktarda şeker ve tatlı tüketimi kan şekerinde dengesizliğe, mide yanmasına ve bağırsak problemlerine yol açar. Bayram ziyaretinde birinde tatlı yiyorsanız diğerinde sadece kahve ve şekersiz içecekler tercih edin. Eğer her gittiğiniz yerde tatlı yerseniz kilo almak kaçınılmaz olur tabii sağlık sorunları da. Bayram ziyaretlerine tok olarak gitmeye dikkat edin, 3 saatte bir ara öğün mutlaka yapmış olun' şeklinde konuştu.