Araştırmacılar, "Ulusal Sağlık ve Beslenme İncelemesi Araştırması" nın (NHANES) veri kümelerinden bilgileri analiz etti. "USA Rice Federation" tarafından desteklenen araştırma 25.000'i aşkın çocuk ve erişkinin beslenme düzenine dair mevcut verileri de içeriyordu. NHANES araştırmaları Amerikalıların yeme alışkanlıklarının en doğru temsili olarak kabul ediliyor.

İncelenen dört yaş grubunda, yaklaşık 3.000 katılımcı pirinç yediğini belirtti. Araştırma pirinç yiyen çocuklar ve yetişkinlerin folat ve diğer B vitaminleri, potasyum, lif ve A vitamini gibi çeşitli önemli besin maddelerini daha yüksek miktarda içeren bir beslenme düzeni olduğunu gösteriyor. Ayrıca beslenme düzenine pirinci dahil edenler daha az toplam yağ, doymuş yağ ve ilave şeker alırken, daha fazla başta fasulye olmak üzere bakliyat ürünleri ve meyve yiyor.

Araştırma, ayrıca pirinç yiyen kişilerin beslenme düzenlerindeki ilave şeker miktarını dört çay kaşığı (16 gram) kadar azalttığını ve doymuş katı yağ oranını yedi gram düşürdüğünü de gösteriyor.

Bu bulgular, pirinç yiyenler konusunda NHANES'e dayalı olarak önceden yürütülmüş ve yayınlanmış araştırmaları ve pirinç yediğini belirten kişilerin beslenme düzeninin önerilere daha uygun olduğunu gösteren beslenme konusundaki devlet araştırmalarını da pekiştiriyor. Pirinç yiyenler daha çok sebze ve hububat, daha az toplam yağ ve doymuş yağ yiyor ve beslenme düzenlerinde daha fazla lif ve demir bulunuyor. Bu araştırmalar, yemeklerle birlikte pirinç yiyenlerin daha sağlıklı bir beslenme düzeni olduğunu ve kronik hastalık riskiyle daha az karşılaştığını da onaylıyor.

Çalışmanın yazarlarından biri olan lisanslı diyetisyen Julie Upton, "Amerikalılar sağlıklarını iyileştirmek üzere, doymuş yağ, şeker ve sodyum alımını kesmeye teşvik edilirken, genel sağlıklarında olumlu bir etki yaratması olası bazı basit geçişler kendilerini iyi hissetmelerini sağlıyor," diye belirtiyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: "Bir porsiyon beyaz ya da kahverengi pirinç, daha iyi bir beslenme düzeni oluşturmanın ve hastalık riskini düşürmenin basit ve keyifli bir yoludur. Pirincin kalorisi düşük, besin değeri yüksektir ve tadı harikuladedir. Bakliyat, sebze ve et gibi sağlıklı yemeklerle iyi bir çift olur ve beslenme önerilerine uymayı kolaylaştırır."

Araştırmacılar pirinç yiyenlerin genel sağlık profillerine de baktı ve 19-50 yaş aralığındaki pirinç yiyen kişilerin aşırı kilolu ve obez olmaya daha az eğilimli olduğunu, bu kişilerde yüksek tansiyon riskinin yüzde 34, abdominal obezite ve geniş bel çevresi olasılığının %27, metabolik sendrom riskininse yüzde 21 daha düşük olduğunu öğrendi. İki ila 13 yaştaki çocuklar için bir bağlantı bulunamazken, 14-18 yaş çocuklardan pirinç yiyenlerde vücut ağırlığı, bel çevresi, trigliseritler ve diyastolik kan basıncının daha düşüktü (P G .05).

"Bu çalışma pirinç yemenin genel beslenme düzenini iyileştirdiğini ve Amerikalıların yarıdan fazlasının muzdarip olduğu kalp hastalığı ve tip II diyabet gibi rahatsızlıklara yakalanma riskini azalttığını gösteriyor," diye konuşan Upton, şöyle ekliyor: "Pirinç, tüketicilerin daha bitkisel gıdalar yemeye yönelik beslenme rehberliğine uymalarına yardımcı olmanın pratik bir yoludur."

ABD ulusal beslenme gözetimi kayıtları, pirinç yiyenlerin beslenme düzeninin pirinç yemeyenlere kıyasla daha sağlıklı ve kronik hastalık riskinin daha düşük olduğunu gösteriyor. Araştırmacılar, pirinç yiyen kişiler için şunları belirtiyor:
Yüksek tansiyon riski 1/3 daha düşük;
Geniş bel çevresine sahip olma (genellikle obezite ve diyabet riskiyle bağlantılıdır) olasılığı 1/4 daha az; Metabolik sendrom olasılığı 1/5 daha düşük".

Araştırma, ABD'deki pirinç tüketiminin son 20 yılda sürekli bir artış göstererek, kişi başı tüketimin şu anda yaklaşık 11,8 kilograma ulaştığını gösteriyor. Anketler pirincin en çok garnitür ya da ana yemek olarak sunulduğunu ortaya koyuyor.