Güneş Gazetesi'nden Yasemin İlan'ın haberine göre, boya, perma gibi kimyasal işlemlerin çok sık tekrarı; saç kurutucu ve düzleştiricilerin yoğun kullanımı; sık fön yapılması; saçların sürekli ve aynı biçimde çok sıkı şekilde arkaya doğru toplanması; saç toplanırken çok sıkı lastik kullanılması; saça uygun olmayan bakım ürünlerinin kullanılması gibi faktörler saçların kuruyup cansızlaşmasına neden olur. Bu da saçı daha kırılgan hale getirir. Genel olarak saçlarımızı fazla sıcaktan uzak tutmalıyız, fazla sık şekillendirici uygulamalar yapmamalıyız. Olabildiğince saçlarımızı açık bırakmalıyız. Toplamamız gerektiği zaman, sıkı lastikler yerine saçı yıpratmayan dişli tokaları kullanmak gerekir. Genetik olarak kuru ve kıvırcık saçlı kişiler saçlarının sık kırıldığından yakınırlar. Bu kişilerin de saçlarına karşı daha hassas olması gerekir.


SAÇI KESTİRMEK KIRIK SORUNUNU ÇÖZER Mİ?


Saçları belli aralıklarla kestirmek kırık sorununu tek başına çözmez, sadece görsel bir düzelme sağlar. ki-üç ayda bir saçların uçlarından birkaç santim alınması önerilir. Bu da saç uçlarında meydana gelen kırıklardan kurtulmayı sağlar fakat yeni kırıkların oluşmasını önlemez. Yeni kırıkların oluşmaması için saçımızı kırılgan hale getiren işlemlerden olabildiğince uzak kalmamız gerekir. Saç uçları için banyo sonrası besleyici kremler kullanmalıyız. Saçların orta bölümündeki kırıklıklar genellikle lastiklerden ve saçımızı sıkı toplamaktan kaynaklanır. Buna fırsat vermemek için saçı olabildiğince gevşek toplamak ya da açık bırakmak, saç toklarının da çok sıkı olmamasına dikkat etmek gerekir.


KIRIK OLMAMASI İÇİN SAÇI NASIL TARAMALIYIZ?


Saçlarımızı nemliyken taramakta fayda var. Kuruyken taramak, saçların kolay kırılmasına yol açabilir. Geniş dişli ve dişlerin uçları yuvarlak bir tarak kullanmak gerekir. Saçları fırçalamak istiyorsak, önce tarakla açtıktan sonra fırçalamak daha sağlıklı olacaktır. Hiçbir zaman saçlarımız ıslakken fırçalamamalıyız. Aksi takdirde kırılma ihtimali çok yüksek olur. Saçlarımızı tarayıp toplarken arkaya doğru sıkı toplamamalıyız. Saçımızın her gün aynı modelde taranmasından kaçınmalıyız.

Sürekli aynı yönde taramak, saç köklerinin yıpranmasına yol açar. Farklı modeller yaparak saç köklerimizin daha canlı kalmasına katkıda bulunabiliriz. Saçlarımızı besleyip esnekliğini artıracak ve kırılmasını önleyecek saç bakım ürünleri kullanmalıyız. Örneğin jojoba yağının saçları besleyici etkisi vardır. Jojoba içeren şampuan ve kremleri tercih edebiliriz. Şampuan alırken içeriğinde alkol olmamasına dikkat etmeliyiz. Alkol tüm cildi ve saçları kurutan bir maddedir. Kuruluk da kırılmanın en önde gelen sebebidir. Jöle, sprey gibi ürünler alkol içerdiğinden bu ürünleri çok sık kullanmamak, eğer kullandıysak da gün içinde saçları yıkayıp arındırmak gerekir.


NASIL BAKIM YAPMALIYIZ?


Saçımızın ne derece yıprandığına bağlı olarak günlük, haftalık ya da aylık bakımlar uygulayabiliriz. Günlük bakımlarda saçın tipine göre bir şampuan ve arkasından dayanıklılığını artıran kondisyoner denilen kremleri kullanmak gerekir. Bunlar saçın çevresinde koruyucu tabaka oluşturarak elastiyetini artırır. Haftada bir kez sıcak bir bitkisel yağ ile saç diplerine masaj yapabiliriz.

Zeytinyağı, susam yağı, kayısı yağı, hindistancevizi yağı gibi bazı yağlar, esansiyel yağ asitleri içerir. Bunlar saçlarımızın yapısına girerek dayanıklılığını artırır. Bunları akşam saçımıza masajla uygulayıp havlu ya da boneye sararak sabaha kadar kalmasını sağlarsak, saçın diplerine ve saç tellerine iyice nüfuz eder. Saç ertesi gün yıkanabilir. Bazı şampuanlar doğal nemlendiriciler içerir ve saçın doğal dengesini korumaya katkıda bulunur.

Özellikle mısır, pirinç, buğday özü içeren şampuanlar bu açıdan daha faydalıdır. Bunların kondisyonerlerini de kullanabiliriz. Vazelinli ürünlerden ve kolesterol içeren şampuanlardan kaçınmalıyız. Saça şekil vermek için kullanılan jöle, köpük ve spreyler çoğunlukla alkol içerirler. Saçı kurutarak kırıkların oluşmasına yol açacağından, fazla kullanmamak, kullanıldığında da saçı arındırmak, alınacak önlemler arasındadır.