Böyle bir ayakkabı tercihinde bulunmayanlar ise topuk dikenine karşı günde uygulayacakları 20 dakikalık özel egzersizlerle önlem alabilirler. Topuk dikeni tanısı alıp sadece düzenli yapılan egzersizlerle iyileşen hastalar çok" dedi. Kent Bayraklı Tıp Merkezi Ortopedi Uzmanı Prof. Dr. Uğur Öziç, topuk kemiğinden başlayan ve ayak parmaklarının bükülmesini sağlayan kas grubunun yapıştığı bölgede oluşan kemiksi çıkıntılara "topuk dikeni" denildiğini vurguladı. Topuk dikeninin her zaman ağrıya neden olmayacağı gibi her topuk ağrısının da topuk dikeni kaynaklı olmadığını belirten Prof. Dr. Öziç, şu bilgileri verdi: "Bu bölgenin aşırı yüklenme, ayak yapısı bozukluğu, sert zeminde uzun süreli koşma ve yürüme ile, bazen de romatizmal hastalıklar sonucu gibi nedenlerle devamlı uyarılması  ve oluşan minimal yırtılmalar topuk dikeni riskini artırır. Bu yapışma yerindeki ödem ve kanamalar zamanla kemikleşerek dikensi çıkıntılara dönüşür. Topuk dikeni cerrahi olmayan yöntemlerle tedavi edilebilir. Ağrılardan kurtulmak için ilk yapılacak iş ayakkabıYı değiştirmektir."

Suçlu; sert taban

Ayakkabı ökçesinin yüksek ya da alçak olmasının önemli olmadıını vurgulayan Öziç, "Ayakkabıda sert taban ve topuk, topuk dikenine davetiye çıkarır. O nedenle yumuşak tabanlı ayakkabı tercih edilmeli. Risk grubuna girenler her gün 20 dakika ayak tabanındaki kasları güçlendirmeye yönelik germe egzersizlerini yapmalılar. Ayak tabanı ile şişe yuvarlama, parmak uçlarında yürüme, ayağı bir bant ile kendine doğru çekme, topuk bölgesi dışarıda kalacak şekilde ayağın yarısı ile merdiven basamağında durma gibi evde yapılabilecek egzersizlerdir. Sadece düzenli yapılan egzersizlerle iyileşen hastalar var. Yeter ki her gün 20 dakikayı egzersize ayırabilelim" dedi.