Gökay Akgün-Sağlık Bakanlığı ile SGK, Evde Sağlık Hizmetlerinde Kullanılacak Tıbbi Cihaz ve Malzemelerin Ödenmesine İlişkin Protokol imzaladı. Eczacılar Odası ve Sağlık-Sen bu adımı geç kalınmış olarak nitelendiriyor ve uyarıyor: Karekod uygulaması yapılsın ve sistem yeni vurgun kapısı olmasın.


Uzun dönem tedavi gerektiren hastalıklarla mücadele eden binlerce hasta, hastane ortamından uzaklaşarak evinde, yakınlarının yanında sağlık hizmeti alıyor. Elbette hastaların bunun için tıbbi malzemeye ihtiyacı var. Hastalar şimdiye kadar tıbbi malzemeleri temin edebilmek için cebinden ödeme yapıyor ve faturalarıyla Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) Şahıs Ödeme Birimi'ne başvurarak geri dönüş bekliyordu. Ödemelerin gecikmesi yüzünden birçok hasta mağduriyet yaşıyordu. Sağlık Bakanlığı ile SGK, söz konusu mağduriyetin giderilmesi için önemli bir adım attı. Önceki gün iki kurum arasında Evde Sağlık Hizmetlerinde Kullanılacak Tıbbi Cihaz ve Malzemelerin Ödenmesine İlişkin Protokol imzalandı. Buna göre artık hastalar, hastaneden taburcu olmasına ve ardından SGK'ye gitmesine gerek kalmadan ihtiyacı olan tıbbi cihaz ve malzemeleri alabilecek. Ödemeyi Sağlık Bakanlığı doğrudan SGK'ye yapacak ve hasta mağdur edilmeyecek.


'Karekod sistemi olmalı'


Eczacılar Odası İzmir Şubesi Başkanı Tuncay Sayılkan, imzalanan protokolü 'geç kalınmış olumlu bir adım' olarak nitelendirdi. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Sayılkan, "Özellikle şeker hastası vatandaşlarımız, şeker ölçüm çubuğuna ihtiyaç duyuyor ve satın aldıkları cihazın parasını SGK'den geç alabildikleri için sorun yaşıyorlardı. Ayrıca cihazların eczanelerden temin edilememesi de başka bir problemdi. Önce hastaların ihtiyaç duyduğu malzemeleri reçeteyle eczaneden alabilmesi sağlandı ve nihayet geç olsa da imzalanan bu protokolle ödeme sorunu da ortadan kaldırılacak" diye konuştu.
Uygulamanın vatandaşlar açısından son derece olumlu olacağını vurgulayan Sayılkan, "Yapılan iş güzel ama uygulayacak kurumların denetim konusunda çok titiz olmaları gerekiyor. İlaçlarda kullanılan karekod sistemi şu anda tıbbi malzemelerde yok. Bu, yeni sıkıntılara davetiye çıkarabilir. Tıbbi malzemelerde de karekod olmalı ve malzemenin hangi marka/model olduğu, nerede imal edildiği, kim tarafından taşındığı, hangi kuruluş tarafından kime satıldığı takip edilebilmeli. Yoksa malzemeler ihtiyacı olan hastaların dışında kimselerin rant sağladığı bir unsur olabilir" dedi.


'Denetim tek çatıdan sağlanmalı'


Sağlık-Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Özgür Yıldırım ise evde sağlık hizmetlerinin vatandaşın temel hakkı olduğuna ve bu hizmetlere oy kapısı olarak bakılmaması gerektiğine dikkati çekti. Belediyelerin oy kaygısıyla hizmet vermekten sorumlu olduğu hastalara evde sağlık hizmeti verdiklerini söyleyen Yıldırım, "Evde sağlık hizmetinden ihtiyacı olan bütün hastaların faydalanabilmesi için süratle harekete geçilmesi lazım. Yaşlı hastalara bakan kız çocuklar ya da gelinler ile torunlarının bakımını üstlenen büyükanneler nasıl devletten katkı alıyorsa, evde tedavi olması gereken hastalar da SGK'nin kapısını aşındırmak zorunda kalmadan malzemelere ulaşabilmeli" dedi.

Yıldırım, mağduriyetleri gidermek için atılan adımın yeni sıkıntılar doğurmaması gerektiğini söyleyerek, "Tüm Türkiye'de denetimi İl Sağlık Müdürlüğü sağlamalı. Denetim için birden fazla kurum yetkili olursa vatandaş yine sorun yaşar. Tıbbi malzeme alan hastaneye ödenecek para SGK onayından geçmeli ve İl Sağlık Müdürlüğü tarafından da kontrol edilmeli. Denetim mekanizması tek çatı altında yapılırsa sistem işler hale gelecektir" ifadelerini kullandı.