Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Türkiye Temsilcisi Pavel Ursu, 'depresyonda olmak' ve 'canı sıkkın olmak' kavramlarının farklılığına dikkati çekti. Ursu, 'Moral bozukluğuna baktığımız zaman ise öğrenciyseniz kötü bir not almak, çalıyorsanız işini kaybetmek, yağmurlu bir gün bile insanın moralinin bozulmasına neden olabilir.' diye konuştu. Klinik depresyonun etkilerinin çok daha uzun sürdüğünü ve daha büyük olduğunu anlatan Ursu, kişinin, en az iki hafta boyunca moralinin bozuk olması, çalışma ve algılama becerisini yitirmesi gibi durumlarda tedavi alması gerektiğini söyledi. Klinik depresyonlarda iştah kayıpları, kendini değersiz ve sürekli suçlu hissetme, konsantrasyon kaybı gibi semptomların görüldüğünü bildiren Ursu, 'Bu durum bireyin temel yaşamsal aktivitelerini yerine getirmesine de etki ediyor.' dedi.  

300 milyon kişi depresyonda

Ursu, dünya genelinde yaklaşık 300 milyon kişinin depresyonda olduğunu belirterek, 'Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 4,3'üne denk geliyor. Her yıl yaklaşık 800 bin kişinin intihara teşebbüs ettiğini görüyoruz. Bu da her 4 saniye bir kişinin intihar ettiği anlamına geliyor. İntiharla depresyonun bağlantısı da çok net kanıtlanmış durumda.' ifadelerini kullandı. Çok yaygın görülmesi ve her yaştan bireyi etkilemesine rağmen depresyona çok önem verilmediğine işaret eden Ursu, kişilerin yeterince tedavi alamadığını, böyle durumlarda depresyondaki kişinin ilk yapması gerekenin, yaşadıklarını hemen birisiyle paylaşması olduğunu dile getirdi. Depresyonun halk sağlığı açısından da önemli bir konu olduğunu vurgulayan Ursu, depresyondaki kişilerin, madde kullanımı, diyabet ve kalp hastalıkları gibi hastalıklara yakalanma riskinin de yüksek olduğuna dikkati çekti.

DSÖ: Türkiyede 3 milyon kişi depresyonda

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), raporunda Türkiye nüfusunun yüzde 4,4'ü, yani 3 milyon 260 bin 677 kişinin depresyonda olduğu belirtti. Refah düzeyi yüksek ülkelerde depresyondaki kişilerin sadece yüzde 50'sinin tedavi gördüğü, düşük refah düzeyine sahip ülkelerde ise bu oranın yüzde 10'un altında olduğu ifade edildi. Depresyon kadınlar arasında daha yaygın, dünyada kadınların yüzde 5,1'inin, erkeklerin ise yüzde 3,6'sının depresyonda. DSÖ'ye göre, Türkiye'de her 100 bin kişiden 12,6'sı intihar ediyor. Bu, ülke nüfusu göz önüne alındığında Türkiye'de her yıl yaklaşık 10 bin kişinin intihar ettiğini gösteriyor. Depresyonun, işsizlik, yoksulluk, bir yakının kaybedilmesi ve bir ilişkinin sonlandırılması, hastalık, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı gibi nedenlerle artış gösterdiği vurgulandı.