Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Kütahya Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Bircan Savran, şimdiye kadar Martinez Frias Sendromu (İnce bağırsak, safra ve safra kesesinin olmaması) sendromunun dünyada 12 kez rapor edildiğini, ancak Türkiye'de ilk kez bu vaka ile karşılaşıldığına dikkat çekti. Halil İbrahim (26) ve Hacer Akiska (26) çiftinin ikinci bebeğinin sezeryanla dünyaya geldiğini, anne karnında yapılan ultrason sonucu bebeğin ince bağırsağının olmadığının tespit edildiğini ifade eden Uzm. Yrd. Doç. Dr. Bircan Savran şöyle konuştu: "İlk olarak dış merkezde sezeryanla dünyaya geldi. Dünyaya gelmeden önce anne karnında yapılan ultrason sonucu ince bağırsağının olmadığı saptanmış. Bunun üzerine aile, bir çocuk cerrahı ile görüşmesi için tarafıma yönlendirildi. Anneyle hamileliğinin 8'inci ayında yaptığımız görüşmede, bebeğin ince bağırsağı olmadığı için ameliyat olması gerektiğini anlattım. Hasta doğduktan sonra bir gün içinde ambulansla hastanemize gönderildi. İnce bağırsağı olmaması nedeniyle ilk ameliyatı bir günlükken yaptık. 3 saat süren ve başarılı geçen bu ameliyat sırasında bebeğin safra kesesi ve safra yollarının olmadığını fark ettik. Bununla alakalı olarak 24 günlükken bebeği ikinci kez ameliyata aldık. 7 saat süren bu ameliyatta da ilk ameliyatta oluşturduğumuz ince bağırsağı kullandık. Bununla bebeğe safra kesesi oluşturduk."

Arife bebeğin 2 kilo 300 gram doğmuş olmasının ameliyatı zorlaştırdığını, ancak operasyonun çok başarılı geçtiğini dile getiren Savran, "Şu anda ameliyatın üzerinden 9 gün geçmesine rağmen sağlık durumu gayet iyi. Safra kesesi olarak yapmış olduğumuz bağırsakları, bir anlamda safra kesesi işlevi görüyor. Hastamız normal bir şekilde yeşil renkli olarak kakasını yapabiliyor. Daha önceden beyaz renkliydi. İki ameliyattan sonra bir araştırma yaptık. İnce bağırsağın ve safra kesesinin olmamasının birlikte görüldüğünü belirlemiştik. Bunun, Martinez Frias Sendromu olduğunu öğrendik. Bu sendroma sahip hastamız, dünyadaki 13'üncü vaka. Şu ana kadar dünyada bu hastalıkla ilgili 12 bebek rapor edilmiş. Aynı zamanda Türkiye'de bu sendromla dünyaya gelen ilk bebek oluyor." diye konuştu.

Yapılan operasyonların ardından bebeğin hayatının tüm evrelerinin takip edileceğinin altını çizen Uzm. Yrd. Doç. Dr. Bircan Savran, "Bundan sonraki dönemde hastamızın takiplerine devam edeceğiz. Bu iki ameliyat, hastaya çok ciddi bir yaşama fırsatı sağladı. Ancak 6 -7 yaşında karaciğer nakli yapılması gerekiyor. O ameliyatı da olduğunda normal insanlar gibi yaşamına devam edecek. Bu süreçte karaciğerle ilgili sorunlar oluşabilir. Buna bağlı olarak yemek borusundan kaynaklanan kanamalar gelişebilir. Dalakta büyüme olabilir. Bunların hepsi hastanın takibinde görülebilecek hastalıklar. En sonunda bunlardan karaciğer nakli olarak kurtulabiliyor. Başka türlü yaşama şansı yok bu tür hastaların. Bu ameliyatlar olmasaydı hastayı 6 aya kadar kaybedebilecektik. Ameliyatlarla birlikte 6 -7 sene kazanmış oldu." dedi

3 HAFTA SONRA TABURCU OLACAK

Evliliklerindeki ikinci çocuklarının dünyaya geldiğini söyleyen baba Halil İbrahim Akiska (26), "Eşimin hamileliğinin 8'inci ayında ince bağırsağının olmadığı anlaşıldı. Doğum doktorumuz Bircan Bey'i tavsiye etti. Sağ olsun elinden geleni yaptı bizim için. Safra kesesinin de olmadığını fark etti. 'Tekrar ameliyat olması gerekiyor' dedi. 'Önce Allah'a, sonra size güveniyoruz' dedik. Ona ve ameliyatlara katılan herkese ne kadar teşekkür etsek azdır. Arife Nazlı, bizim ikinci bebeğimiz. İlk bebeğimiz gayet sağlıklı. Emzirmek için gece gündüz demeden geliyoruz. Yeter ki iyi olsun, iyileşene kadar gelip gideriz. Allah kimseye vermesin bu hastalığı." şeklinde konuştu.

Bebeğin annesi Hacer Akiska (26) da gebelik sürecinde bu rahatsızlığı öğrendiklerini ifade ederek şunları söyledi: "Bebeğimin hastalandığını öğrendiğinde çok üzülmüştüm. Şimdi çok iyi. Allah'a bıraktık artık. Şükürler olsun bebeğimiz iyi. 3 hafta sonra taburcu edileceğini söylediler."