Önümüzdeki kasım, aralık ayından itibaren aşıların insanlar üzerindeki etkinliğine yönelik çalışmalar yapılacağını belirten Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın,  "Bu insanlar aşılar yapıldıktan sonra 1-2 yıl değerlendirilip takip edilecek. Böylece aşının etkinliği konusunda, antikor düzeylerinin ne olduğu konusunda bir fikir sahibi olunacak" dedi.

Koronavirüsün yaklaşık 6 aydır tüm dünyanın olduğu gibi ülkemizin de gündeminde olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Yalçın, hastalığın yaz aylarında yayılma riskinin daha da azalmasını beklediklerini, fakat beklenen düzeye inmediğini aktardı. Bundan sonra da özellikle solunum yolu enfeksiyonunun yoğun yaşandığı sonbahar ile birlikte vakaların artmasının beklendiğini ifade eden Prof. Dr. Yalçın, "Tabii ki insanlar sonbahar ile birlikte kapanacak, okulların açılma durumu da var. Bu hastalığın biraz da uzaması riski çok, çünkü dünyada bu tür pandeminin kısa sürede bitmesi söz konusu olamıyor. Toplumun yüzde 80'i, hastalığı herhangi bir yakınma olmadan, hafif bulgularla geçiriyor. Yüzde 15'inin hastaneye yatması gerekiyor. Yüzde 5'i de hastaneye yatıp gerektiğinde entübe olan olgular" dedi.

Hastalığın geçiriliyor olmasının en büyük etkeninin uygun tedavi ve güçlü ajanlara bağlı olduğunu açıklayan Prof. Dr. Yalçın, "Yeni ajanlar üzerinde de duruluyor. Güçlü ilaçlar da var. Bu ilaçlarla ilgili başarı oranları oldukça yüksek. Şu anda kullanılan klorokin, favipravir, remdesivir gibi ilaçlar var. Bunlar tedavi şansı yüksek ajanlar ama yeni antiviraller üzerinde de çalışılıyor. Toplumun önemli bir bölümü bu hastalığı geçirecek" diye konuştu.

Prof. Dr. Yalçın, bu hastalığı hafif geçirme oranının daha yüksek olduğunu belirterek, "65 ve üzeri yaştaki kronik bir akciğer, kalp, karaciğer hastalığı, böbrek yetmezliği, obezite ya da bağışıklık sistemini baskılayan bir hastalığı olanlar ya da tümörü veya kanseri olanlar, hastalık risk derecelendirmesi yaparsak biraz daha ağır geçirme ihtimalleri söz konusu. O nedenle bunlar çok daha öncelikli bireyler. Bu bireylere 13 değerlikli pnömokok aşısını, iki ay sonra da 23 değerlikli bir aşıyı temin etmelerini, grip mevsimi geldiğinde de grip aşısını yaptırmalarını öneriyoruz" dedi.

Faz üç aşamasına gelindi

Şu anda dünyada 142 merkezde değişik aşı çalışmalarının sürdürüldüğünü açıklayan Prof. Dr. Yalçın, şöyle konuştu:

"Bu çalışmalarda ilk iki faz yapıldı. Yani laboratuvar deneyleri ve hayvan deneyleri tamamlandı. Faz üç aşamasına gelindi. İnsanlar üzerinde plasebo kontrollü çalışmalar gerçekleştirilecek. Muhtemelen bunların çok merkezli gerçekleştirilmesi durumu var. Merkezimiz de aşı çalışmaları içinde yer alabilecek bir merkez olabilir. Birkaç aşı, örneğin kızamık ya da başka virüslerden çalışılan değişik aşılar üzerinde çalışmalar sürdürülüyor. Bunlar da muhtemelen tek ya da ikinci bir doz olabilir. Önümüzdeki kasım, aralık ayından itibaren aşıların insanlar üzerindeki etkinliğine yönelik çalışmalar yapılacak. Bu insanlar aşılar yapıldıktan sonra 1-2 yıl değerlendirilip takip edilecek. Böylece aşının etkinliği konusunda, antikor düzeylerinin ne olduğu konusunda bir fikir sahibi olunacak."