Biyolojik saate göre düzenli bir şekilde günlük hayatın bir parçasını oluşturan uyku vücudu restore ediyor. Derin uykuda, vücutta protein sentezinin, hücre mitozunun ve büyüme hormonu salgılanmasının arttığı, buna karşılık adrenalin ve kortikosteroidler gibi katabolik hormonların salgısının azaldığı bildirildi.
Düzenli uykunun vücudun performansını artırdığını belirten Uludağ Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Mehmet Karadağ, "Kronik uykusuzluk iş gücünü azaltmakta ve mental kabiliyetleri kısıtlamaktadır. Uyku döneminde başta merkezi sinir sistemi olmak üzere solunum, dolaşım, kas ve iskelet sistemi gibi organizmanın büyük bölümü tamir edilmektedir. Uykuda bir bozukluk olduğunda tamir edilemeyen sistemler verimsiz çalışmaya başlar. Uyku, insanlık tarihi kadar eski, hala birçok bilinmeyen yönü olan bir olaydır. Uykusuzluk, kişilerin günlük hayatlarını olumsuz etkileyen, psikolojik dengelerini bozan, uzun süre devam ederse ölüme bile sebebiyet veren bir durumdur" dedi.

Karadağ, uykusuzluk şikayeti başlayan kişilerde alınacak ilk tedbirin uyku hijyenini sağlamak olduğunu ifade etti. Karadağ, "Yatağa sadece uyuyacak derecede yorgun olunduğunda girilmesi mühim. Yattıktan hemen sonra ışıkların söndürülmesi lazım. Uykuya dalmak için fazla uğraşmayın. Karanlık odada gözlerinizi açık tutmaya çalışın. Göz kapaklarınız doğal olarak kapanmaya çalıştığında, kendi kendinize, 'Buna sadece birkaç saniye daha dayan' deyin. Bu işlem uykunun kontrolünü yavaşça ele geçirmenizi sağlar.
Hoş bir manzarayı gözünüzün önüne getirin veya birkaç saniyede bir içinizden nötral bir kelimeyi tekrarlayın" şeklinde konuştu.
Yeni güne zinde ve mutlu başlayabilmek için ne kadar uyunması konusunun göreceli olduğunu ifade eden Karadağ, uyku saatlerinin kişiden kişiye değişiklik gösterdiğini söyledi. Karadağ, "Yeni doğmuş bir bebek 18-20 saat uyurken, küçük bir çocuğa 14-16 saat gerekir. Okul çocukları 9-10 saat, yetişkinler 7-8 saat, yaşlılarsa 5-7 saat uyur" diye konuştu.