Her kurumun vardiya ile ilgili farklı bir algısı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özfatura , Dünya Çalışma Örgütünün önerdiği vardiya sisteminde, 8 saatlik 3 vardiya ve 3 vardiyanın ileri ötelenmesinin yer aldığını söyledi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çünkü insanın biyolojik bir saati var. Biyolojik saatimizin, yaşadığımız dünyanın kronolojik saatinden biraz daha uzun olduğu gösterilmiş. Yani 24 saatlik bir dünyada yaşıyoruz fakat biyolojik saatimiz, gün ritminin olmadığı ortamda yaşattığında, yaşam kalitesinin ve ritimlerinin kaydığını gösteriyor. Bu nedenle vardiyalı çalışmada, aylık vardiyaların ileri ötelenmesi isteniyor ama bunun düzenlemesi çok zor."

Sistem çok yorucu

Özellikle güvenlik güçlerinin çalışma düzenine bakıldığı zaman vardiyalı sistemin oldukça yorucu bir hal aldığına işaret eden Öztura, "Polislerde 12 saat vardiyanın ardından 24 saat dinlenme var ve doğal olarak bir gün gece, bir gün gündüz uyuyorlar. Bizim asistanlarımız da gündüz işe geliyor, akşam nöbet tutuyor, ertesi gün tekrar çalışıyor ve sonrası gün gidip yatıyor. Üretim yapan fabrikalarda vardiya sistemi daha standart. Özel güvenlik görevlisi olarak çalışan işletmelere baktığımızda yine 12 saat çalışıyor 24 saat izin yapıyorlar" ifadesini kullandı.

Çok önemli bulgu

Amerika'dan gelen bir çalışmada vardiyalı çalışan hemşirelerde, göğüs kanseri sıklığının çalışma yoğunluğuna göre daha yüksek oranlarda görüldüğüne ilişkin bir iddia ortaya atıldığını vurgulayan Öztura, "Vardiyalı çalışma demek, uyku düzeninin olmadığı çalışma sistemi demektir. Vardiyalı çalışma şekli dünyanın dikkatini çekerek, popüler hale gelmeseydi insanların dikkatini çekmeyecekti belki ama bir grup vardiyalı çalışanlarda kanser riskinin artması, düzenli hayatı olan sıradan insanlara göre çok önemli bir bulgu olarak karşımızda duruyor" dedi.