Ressam Safter Çevirgen, “Sanat ve sanatçı yaşanılan toplumun bir aynasıdır. Sanatçı yaşadığı toplumun sorunlarından, acı ve dramlarından ayrı düşünülemez. Sanatçı bu yönüyle yaşayan bir vicdandır. İnsani duyarlılığı ile topluma yol gösterir” diyor.

Sanatçının yaşadığı vicdana örnek gösteren Ressam Çevirgen, sanatçının şehirlerin estetik çöküşüne duyarsız olamayacağını belirtiyor.

"Sanatçı dünyada haksızlık ve hukuksuzluğa duyarsız kalamaz"

Çevirgen'e göre sanatçı popüler kültürün gerçek sanat ürünlerini tüketmesine sessiz kalamaz. Kültürün tahrip edilmesine göz yumamaz. Dünya üzerinde haksızlık ve hukuksuzluğa duyarsız kalamaz. "Sanatçı bu yönüyle suskun değil toplumun rehberi yani kılavuzudur” diyor. 

Adana'da unutulan bir katliam: 1909 yılında binlerce insan neden öldürüldü? Adana'da unutulan bir katliam: 1909 yılında binlerce insan neden öldürüldü?

"Bir sanat eserinin algılanma sürecinde sanatçının duyarlılığı kadar izleyicinin kişiliği, sanatsal duyarlılığı da önemlidir" diyen Çevirgen, sözlerine şunları ekliyor:

Bireyin ruhsal, duygusal kazanma ihtiyaçlarını karşılayan sanat, duyarlılığı besleyen çok önemli bir kaynaktır. Sanata karşı duyarlılık düzeyi ancak sanat eğitimiyle anlam kazanır” ifadesine yer verdi.

Safter Çevirgen kimdir?

Sanat yaşamını Çukurova’da sürdüren Safter Çevirgen’in “Hüzün Başlangıcı” adıyla bir kitabı bulunuyor.

Resimlerinde işlediği yalnızlık, yabancılaşma, kalabalıkların oluşturduğu anlamsızlık ve değersizlik hissini ktabında kelimelerle anlatıyor. 

Çevirgen kitap yazarlığını “yazdıklarını çiziyordum, şimdi ise çizdiklerini yazıyorum” diye tarif ediyor.

Editör: Sercan Engerek