Sevgili okuyucularım, eşimin İzmir Rotary Kulübü'nün dönem başkanı olduğu 2004 yılında, rutin davet edilen değerli konuşmacılardan biri de dönemin Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer'di. Eşlerin de katıldığı bu toplantıda tanıdım ve dinledim başkanı. Düşüncelerinden yapmış ve yapmak istediklerinden etkilendiğimiz genç başkanı daha sonra İzmir Rotary ailesi olarak Seferihisar'da ziyaret ettik. Daha sonra da EXPO'yu İzmir'e alma komitesi içinde izledim. Başarılarını hep takdir ettim.

***

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nda da İzmirimiz adına beklentilerimiz var. Basında Şato Restoranın konut olarak kullanma kararlarını okuyunca bu süreçteki bir anımı sizlerle paylaşmak istedim. 2009 yılıydı 8 Mart Dünya Kadınlar günü kutlama haftası nedeniyle her yıl olduğu gibi İzmir BŞB Başkanı Aziz Kocaoğlu'ndan aldığım davet üzerine Asansör'de belediyenin işletmekte olduğu restorana gittim. Yemeğin sonunda Aziz Bey uygulamaya koymak istedikleri bir proje olduğunu, bizleri bilgilendirmek ve fikrimizi almak istediğini söyledi. İzmir'e gelen konukları ağırlamak için Varyant'ta belediyeye ait Şato Restoran'ı belediye başkanlığına konut yapmak istediklerini ve bu konuda ne düşündüğümüzü sordu. Sanırım bu konuda en muhalif seslerden biri de bendim.

***

O gün söylediğim ve bugün de yazacağım gibi, Şato Restoran'ın benim çocukken annemle babamla dostlarımızla yemek yediğim İzmir'in görselliğini doya doya izlediğim, daha sonraları genç kızlık çağımda arkadaşlarımla buluşup yaşadığım bu enfes kenti terennüm ettiğimiz belki de bizi has İzmirli yapan o sevdayı perçinleyen mekanlardan biriydi. O zaman ve hala şehrin değerlerinden biri olduğuna inandığım bu mekanın gerçek sahiplerinin kullanımında olması gerektiğini söyledim. Aziz bey sinirlendi, cevaben İzmirlinin bu mekana sahip çıkmadığını işlemediğini söyledi ve bu mealde sözlerle karşılık verdi. Gece bittiğinde ayrılırken bazı arkadaşlarım üst kata kahveye davet edildiler. Ben kapıya doğru yürürken bir görevli gelerek, Aziz Bey'in beni de kahveye davet ettiğini söyledi, döndüm. Sonraki sohbetlerimiz de aynı minvalde idi. O tekrar nedenlerini, ben de tekrar nedenlerimizi niçinlerimizi yineledik. Ayrıca işlememesinde mekanın değil iyi işletilememesinin neden olduğunu söylediğimde sanırım onu daha da kızdırdım. Ama bugün de aynı şekilde düşünüyorum. Branş konularında başarılı ekipler olamıyorsa dışardan bir işletmeciye kiralanabilir diye düşünüyorum. Hatta bugün Asansör'ün sönüklüğünün bu olduğunu düşünüyorum. Geldiğimiz noktada mekan İzmirlilere kapatılmış olsa bile demek ki bu tür tepkileri gözlemlemiş olan Aziz Başkan konuta taşınmadı.

***

Bazı konuların kendi yorumlarına göre doğruluğu olduğu düşünülse de bu doğrunun içindeki etik payını da göz ardı etmemeleri gerekir diye düşünüyorum. Bazı yayınlarda tanınmış kişilerin isimlerinin verilmesini de doğru bulmuyorum ancak tanınmış, tanınmamış çok sayıda İzmirlinin de bu olumsuz görüşü paylaştığını biliyorum. Ama bu konuda çevresinde hep olumlu fikri olan (!) kişilerden etkilenmeyen Aziz Başkan'a da teşekkür ediyorum. İzmirlileri incitmedi, özel konutu yapmadı. Çok uzun yıllar uluslararası kongrelerde bazı ülkelerde bazı şehirlerde açılışta yer alan belediye başkanlarının eşi, kongredeki hocaların eşlerini, bizleri ağırladı belediyeye ait güzel mekanlarda örneğin Sidney (Avustralya) Liverpool (İngiltere) v.s. Önemli konukların yanı sıra İzmirlilerinde ağırlanabileceği sergi toplantı gibi kültür olaylarının yapılabileceği önündeki çay-kafe bahçelerinde İzmir'in, İzmirliyle yaşayabileceği bir mekan olmalı Şato Restoran.