Yer Manisa. Hava yazdan kalma sıcaklıkta. Öğle saatleri. Manisa FK ve Adanaspor sahaya çıktı. Tüm olumsuzluklara rağmen pek beklenmeyen oldu, çok yüksek tempolu bir maç oynandı. Her topa müdahale edildi, sık sık faul yapıldı, birbirlerinin oyununu bozup, rahat oynanmaya izin verilmedi. Saha içinde adeta bir savaş vardı.

***
Adanaspor müsabakaya hızlı başladı ama kısa sürdü. Manisa FK üstünlüğü ele aldı. 27. dakikada Domgjoni'nin pas hatası golü getirdi. Bu golden sonra oyunun seyri tamamen değişti. Öne geçen konuk takım defansta çok açıklar vermeye başladı. Gol geldi gelecek derken 39'da gerçekleşti. İlk yarının uzatmalarındaki penaltı ile de ev sahibi takım öne geçti.
İkinci yarıda hızlı başladı, 5 dakika sürdü. Tempo birdenbire düştü. Duran toptan gelen gol ile fark 2'ye çıkınca sıkıcı bir maça bürünecek görüntüsü verdi. Lakin 73'te Domgjoni'nin yediği kırmızı kart ve 5 dakika sonrasında farkın 1'e düşmesi heyecan düzeyini yeniden yükseltti. Adanaspor beraberlik şansı yakaladı ama bunu değerlendiremedi. Karşılaşma 3-2 sona erdi.
***
Manisa FK daha çok teknik oyunculardan kurulu. Onlardan böylesine çok koşmasını bekleyemezdim. Yapabiliyorlarmış. Rakibiyle dişe diş oynadı. Çok goller kaçırdı, çok da basit hatalar yapıp, kalesinde tehlikeler yaşadı. Gerek pas hataları gerekse yanlış müdahaleler buna örnek verilebilir. Bu düzeydeki maçta hataların olması normal. Ancak bunu azaltması gerekir.
Adanaspor, şaşalı transferler yapmasa da lige şampiyonluk parolasıyla başladı ama istediği sonuçları alamayınca teknik direktör değişikliğine gitti. Önder Karaveli ilk maçına çıktı. Takıma pek fazla dokunuşunun olması mümkün değil. O, yüksek tempoda oynattı, bu da maçın seyir zevkini arttırdı. İlginçtir, öne geçtikten sonra defansif olarak çöktü, kalesinde bolca pozisyonlar vermeye başladı. Oyunu yavaşlatmaya pek gitmedi, defansı daha sağlam tutmadı. Kalesinde gördüğü pozisyonlar golle sonuçlanmadan önlemini alamadı.  Bunun cezası 2 gol yemesi oldu.
***
45+3'te Evren Korkmaz, ceza alanı içerisinde önündeki rakibi tuttu. VAR'dan penaltı kararı çıktı. Tamamen gereksiz bir hareketti.
52'de ceza alanına gönderilen topu Ahmet Han göğsüne aldı. Arkadan Domgjoni yüklenip, yere düşürdü. Burada penaltı kararı çıkabilirdi.

Çanlar Altınordu için çalıyor

Altınordu, galibiyetle tanışma hedefiyle evinde konuk ettiği Ankara Keçiörengücü'nden 3 fark yedi ve sahadan 4-1 mağlup ayrıldı.
Yavaş tempoda geçen bir müsabaka oldu. Fazla gol olmayacağını düşünürken, ters köşe oldum. 5 gol çıktı bu maçtan.
***
Müsabaka golle başladı. 6. dakikada kullanılan kornerde oluşan karambolde topu önünde bulan Volkan, takımını öne geçirdi. Bundan sonra hatalar üst üste gelecek, kırmızı lacivertli takımın gardı iyice düşecekti.
16.  dakikada gol hatalar zincirinden oluştu. Orta sahada basit bir pas hatası yapıldı. Erdi geride derinlik oluşturmuşken birden ileriye koşup rakibinin dibine girdi. Hamza daha pas verilmeden Erdi'nin arkasına sarktı ve kendisine avantaj sağladı. Volkan ofsaytı bozan isimdi. Ya biraz ileriye çıkmalı ya da tehlikeyi fark edip o tarafa doğru yaklaşmalı, derinlik yapmalıydı. Yapmayınca defans arkasına atılan topa Hamza koştu, kaleciyle karşı karşıya kalıp, golü attı ve skora denge getirdi.
36'da Mikail uzaklardan vurdu, Volkan'a çarpan top kaleci Ali'yi yanılttı ve gol yemesine neden oldu.
42. dakikada Rahmi kaleci açıyı kapatmış topa yakınken ayağını Kamara'ya doğru uzattı. Uzun süren VAR incelemesinden sonra penaltı kararı çıktı. Golle sonuçlandı.
***
Buraya kadar Altınordu'nun yediği gollerde yaptığı hataları yazdım. Bir de hücumda yaptığı hata vardı. 46. dakikada ceza alanında yerden 1.75 metre kadar yüksekteki topa Aykut ayakla müdahale etti. Ama Ahmet Dereli kafa vurmak üzereydi. Ayağı görünce korkup, kafasını çekti. ‘Tekmeye kafa uzatmak’ diye bir tabir vardır. Sahaya varını yoğunu veren oyuncular için kullanılır. Ahmet tekmeye kafasını sokamadı. Soksa hem penaltı kazandırır hem de rakibine kırmızı kart verdirebilirdi. Bu pozisyon kırmızı şeytanların maça iyi konsantre olamadıklarını ve ruhen iyi hazırlanamadıklarını gösteriyor.  Sahada da çok pas hatası yaptılar. Güç desen yoktu, koşu desen yoktu, istek desen yoktu, inanç desen yoktu. Kısacası hiçbir şey yoktu. Böyle bir takımın maçı kazanması için mucize bile yetmez.
Keçiörengücü ekstra hiçbir şey yapmadı. Hatta normalin altında bir tempoda oynadı. Rakibinin çok kötü olması sayesinde yorulmadan, rahat bir galibiyete imza attı.

SMA hastaları yardım bekliyor

Biraz spor dışına çıkacağım. Arkadaşım, SMA hastası bir tanıdığından bahsetti. Çok az süresi kalmış ve 1.820.000 dolara ihtiyaç varmış. Bir süredir toplanıyor ama doların artması yüzünden fiyatlar da yükseliyor bu rakama ulaşmak biraz daha zorlaşıyormuş. Adı Caner Menekşe. 2 yaşında. Valilikten izin alınmış ve yardım kampanyası başlatılmış. Oracıkta telefonumun mesaj kısmına CANER yazıp 2330’a gönderdim. 1 SMS’ten 25 lira kesiliyormuş. Tüm operatörler için de geçerliymiş. Teşekkür eden bir mesaj geldi hemen ardından. Sahtekarlık kesinlikle yok. Çünkü sadece mesajdan değil, ailesiyle de konuşarak anladım.
Sonraları internetten SMA hastalığı hakkında araştırma yaptım. Fiyatlarının milyon dolarlarda olmasının sebebi, ilacının yeni bulunmuş olması ve şirketin Ar-Ge çalışmalarının masrafını karşılaması için istediği fiyata satabilmesinden kaynaklanıyormuş. Bir yerden ucuz olabilmesi için 20 yıl geçmesi gerektiğini okudum ama ne kadar doğru bilemiyorum.
Caner Menekşe hakkında bilgi almak için de arama motoruna ‘caner menekşe sma hastası’ yazarak araştırma yaptım. Para toplanması için ne gerekiyorsa yapıldığını gördüm. Yarın Gaziemir’de bir konser bile verilecekmiş. Burada para yardımında bulunmak için banka hesapları ve swiftte var. Ne kadar toplandığına dair smaCanereUmutOLTwitter adresinden de takip edilebiliyor.
Sadece Caner de yok ölümle pençeleşen. Yüzlerce kişi destek bekliyor. Bu sebepten herkes elinden geldiğince bu kişilere umut olmalı.