Hayatımız seçimlerle dolu. Tercihlerimiz, bizim seçimlerimiz. Eşim de kendi ihtisası içinde çocuk beyin cerrahisini seçerek, bu konuda tercihini yapmıştı. 1976'da başladığı yolda, 1980 ABD, meslektaşlarını teşviki, onların da katılımıyla 8.8.1992'de Türk Nöroşirürjisi içinde "Pediatrik Nöroşirurji Gurubu"nu (PNG) kurmaları. Bu yıl çeyrek asrını dolduran tüm dünyada tanınan bir kurum. Bir dünya, bir Avrupa başkanı çıkartmış; 2 dünya, bir Avrupa kongresi yapmış, pediatrik nöroşirurjinin resmi yayın organı Child's Nervous System dergisinin üzerine dünyada ABD'den sonra en çok yayın yapan kurum olarak adını yazdırmış.

***
Her yıl bu mevsimde yapılan geleneksel PNG eğitim kursu bu yıl Ankara'da idi. Diğer derneklerde pek rastlanmadık bir aile yapısı içinde bir araya geldik. Eşlerimiz bilimsel toplantılarını yaparken, hanımlar da sosyal etkinlikler için bir aradaydı. Eşler olarak Anıtkabir'i topluca ziyaret ettik. Özel bir gün olmamasına rağmen orada Türkiye'nin her tarafından gelmiş gençleri Ata'mızı ziyaret ederken görmek, ilerisi için içimizi ümit ışığıyla doldurdu. Onu yok saymaya çalışanlara inat, ışığı asırlarca insanları aydınlatacak.
***
PNG'nin de bu yıl görev değişimi ve başkanlık seçimleri vardı. Kavgasız, gürültüsüz liyakate dayalı bir seçim yaptılar, iki yıl için Prof. Dr. Çağatay Önal başkan seçildi. Gala yemeğinde, artık kurumsallaşmış olan PNG'nin de bir ritüeli olması amacıyla törenle kurucu başkandan başlayarak geçmiş dönem başkanları akademik binişi birbirlerine giydirerek eskileri andılar ve en son yeni başkan giyerek görevi devraldı. Kaybettikleri değerli meslektaşlarını da anarken çok duygulu anlar yaşandı.
***
Türkiye de önemli bir seçime gidiyor. Dilerim, PNG mensuplarınınki gibi sorunsuz bir seçim yaşarız. Meydanlarda liderler vaatlerini, plan ve programlarını sunuyorlar. Karşılıklı atışmalar her gün gündem oluşturuyor. Bu seçim sürecinin çok eşit şartlarda olduğunu söyleyemeyiz. Merkez medya kesinlikle taraflı yayın yapıyor. Birkaç muhalif sayılacak kanal dışında diğer ittifakın haberleri es geçiliyor. Onu anladım da kaldığımız otelde, haber saatinde bazı kanalların karartılıp kesinlikle seyredilmez hale getirilmesini anlamak ve kabullenmek mümkün değil. Kraldan çok kralcılar olduğu sürece özgürlük, demokrasi nutukları havada kalıyor.
***
Aslında bu bir seçim değil, adeta referandum. Bir yanda tüm erkin tek kişinin elinde toplandığı başkanlık sistemi, diğer yanda kuvvetler ayrılığı ilkesine dayalı parlamenter demokrasi. Bu seçim tam bir yol ayrımı. Geri dönüşü olmayan bir yola mı gideceğiz, uygar dünyada başımız dik savunabileceğimiz cumhuriyetin temel ayarlarına dönmüş bir ülke mi olacağız, buna seçmen karar verecek. Herhalde Türk halkı aklı selim içinde en doğru kararı verecektir.