Hemen her kadının yaşamının bir döneminde şiddet görme olasılığı vardır (eş, aile, kapkaç ya da hırsızlık vs.)
Fakat en çok şiddet gören kadınların oranlarına baktığımız zaman düşük sosyo-ekonomik ve eğitimde, daha az sosyal destek gören, yaşı görece genç, ekonomik olarak kocalarına bağımlı ya da kocasından daha fazla kazanan, kendi annesi babası tarafından dövülmüş kadınlar arasında şiddete uğrama oranının daha fazla olduğunu görüyoruz...
Bu görüş ve iddiaları, Klinik Psikolog Pelin Özaydın'ın yazısından aldım...
Şimdi biraz da şiddet çeşitlerine göz atalım;

Psikolojik şiddet çeşitleri;

Kadına bağırmak, hakaret etmek, aşağılamak, başka kadınlarla kıyaslamak, korkutmak, aşırı kıskanmak, kadının nasıl giyineceğine, nereye gideceğine, kimlerle görüşeceğine karar vermek, kadına veya çocuklara zarar vermekle, öldürmekle tehdit etmek, diğer insanlarla ilişkilerini sınırlamak, kendini geliştirmesine engel olmak, kültürel farklılıklarını reddetmek, bastırmaya çalışmak veya bu gerekçeyle kötü muamelede bulunmak gibi davranışlar kadına yapılan psikolojik şiddet davranışları, olarak anlatılıyor...
Psikolojik şiddet de aynı fiziksel şiddet kadar kadını zedeleyici, ruh sağlığını bozacak bir şiddettir.
Emekçi Kadınlar Günü'nden bu yana bu konu çeşitli platformlarda dile getiriliyor ama ben yine de devam edeyim:

Cinsel şiddet!

Kadına şiddet çeşitleri arasında ise birinci derecece, 'cinsel şiddet çeşitleri' bulunuyor...
Kadını istemediği yerde, istemediği zamanda ve istemediği biçimde cinsel ilişkiye zorlamak, çocuk doğurmaya zorlamak, kürtaja zorlamak, fuhuşa zorlamak, cinsel organlarına zarar vermek, cinsel özellikleri bakımından başka kadınlarla kıyaslamak kadına yapılan cinsel şiddet çeşitleridir. Bir kadına uygulanan cinsel şiddet kadında depresyona, intihara, değişik psikozlara sebep olabileceği gibi, kadının gelecekteki bütün hayatına, ilişkilerine, insanlara olan güvenine, yaşam istek ve planlarına fazlasıyla zarar verebilecek bir etki yapacaktır.

Ekonomik şiddet çeşitleri;

Kadının çalışmasına izin vermemek, istemediği işte zorla çalıştırmak, kadının para harcamasının kısıtlamak, az para vererek çok şey beklemek, aileyi ilgilendiren ekonomik konulardaki kararları  kadının fikrini sormadan tek başına almak, kadının parasını, şahsi mallarını elinden almak, kadının terfi etmesini engelleyecek kısıtlamalar getirmek. (İş gezilerine, toplantılara,kurslara katılmasına engel olmak), kadının iş bulmasını kolaylaştırıcı becerileri geliştirecek etkinlikleri engellemek, iş yerinde olay yaratmak suretiyle kadının işten atılmasına neden olmak gibi davranışlar kadına uygulanan ekonomik şiddetin göstergeleridir.
Kadına ekonomik şiddet uygulamak kadının daha az söz sahibi olması, güçlü ve ayakta kalamaması ve erkeğe muhtaç olması böylece erkek baskınlığının daha rahat sürdürebilmesi için uygulanan bir şiddet türüdür ve kadının psikolojisi üzerinde toplumda yer alamama, yaratıcı ve faydalı davranışlarda bulunamama, öğrenilmiş çaresizlik, aşağılık kompleksi gibi etkiler yaratır.

Fiziksel şiddet çeşitleri;

İtip kakmak, tokatlamak, tartaklamak, tekmelemek, kesici ve vurucu aletlerle ya da yakıcı maddelerle bedene zarar vermek, sağlıksız koşullarda yaşamaya mecbur bırakmak, sağlık hizmetlerinden yararlanmasına engel olmak suretiyle bedensel zarara uğratmak ve benzeri davranışlar fiziksel şiddet göstergeleridir. Fiziksel şiddet kadının ruh sağlığını zedelemekle kalmaz fiziksel sağlığını da bozarak bazı durumlarda ilerde kalıcı izlere sebep olacak sağlık sorunlarına, kadının bir daha anne olamamasına, fiziksel görünüşünde bozulmalara sebep olabilir.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması 2014 sonuçlarına göre; kadına yönelik cinsel saldırı suçlarında son beş yılda yüzde 30 artış meydana gelmiş.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün resmi kayıtlarına göre, 19 ayda 78 bin 488 aile içi şiddet vakası yaşandı. Bu da, kayıtlara geçen haliyle her 10 dakikada bir aile içi şiddet olayının yaşandığı anlamına geliyor. 2016'ya baktığımızda ise; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın  Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması'na göre her 10 kadından 4'ü eşi ya da erkek arkadaşından fiziksel şiddet görüyor.
Kadın cinayetleri ise her yıl artıyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun verilerine göre 2015' te 303 kadın öldürüldü.

AYIN HABERİ

Evlenenler azaldı, boşananlar çoğaldı


Türkiye'de evlenen çift sayısının geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 4,2 azalarak 569 bin 459, boşanan çift sayısının ise bir önceki yıla göre yüzde 1,8 artarak 128 bin 411'e yükseldiği belirlendi.
Ülkemizde 2017 yılında kaba evlenme hızı binde 7,09 olurken, söz konusu dönemde kaba boşanma hızı ise binde 1,6 olarak tespit edildi.

En yüksek kaba boşanma hızı İzmir'de

Boşanmaların 2017 yılında yüzde 38,7'si evliliğin ilk 5 yılı, yüzde 20,7'si ise evliliğin 6 ila 10 yılı içinde gerçekleşti. Kaba boşanma hızının 2017'de en yüksek olduğu il, binde 2,57 ile İzmir oldu.
Bu ili binde 2,51 ile Antalya ve Muğla izledi.