Bahar geçti, yaz geçti, sonbahar gitti gider. Kışa giriyoruz, mevsimler zamanı tamamlar, gider gelir, sabah olur güneş parıldar, gece olur ay ışınır, doğar. Velhasıl, hava şartlarında yaşamak için çare çok; hatırlarsanız "Havalar nasıl olursa olsun, bizim havamız iyi olsun" derdi bir zamanlar, hava yorumu yapan ünlü bir sunucu. Üzüldüğümüz zaman takılırdık birbirimize, bu sözcükleri tekerleme yaparak. Yıllar geçti. Zaman içinde yaşadıklarımız çocuklarımızla, ailemizle, arkadaşlarımız ile. Bizi üzüntüden yandırdı, dondurdu, sevinçli mutlu zamanlarda oldu. Ama bugün hangimiz diyebiliyoruz ki sevinçliyim, mutluyum. Geçici onlar. Çünkü mühim olan evdeki hava kadar, yurdumun insanlarının da yaşadığı etkilendiğimiz hava. Üst üste acı haberler alıyoruz acı tablolar yaşıyoruz. Yaşamakta zorlanıyoruz maddi, manevi. İklimler değişiyor biz değişiyoruz olumsuzca birbirimizi kaybediyoruz.

***

Kötü olan olumsuzluklarda, birbirimizle yarışır olduk, hem de uzunca bir zamandır. GDO'lu besinlerin de yardımı var mı? Bilemem. Ne diyorsun, neden diyorsun derseniz, ben demiyorum, yalnızca yaşadığımız girip çıktığımız ortamlarda dertleştiğim arkadaşlarımla, alışveriş ettiğim kasap, manav, apartman görevlilerinde gözlediğim algıladığım büyük bir kesim mutsuz. Ruhlarımız aklımız hastalanmış. Çünkü yaşamımızın en önemli gereksinimi ekonomi olmuş. Esir olmuş aklımız, kalbimizden sevgi, saygı, hoşgörü gibi değerlerimiz çok uzaklaşmış kuzey kutbuna doğru. Donmuş, yazarken ürperiyorum. Duyduğumda düşündüğümde de. İnsanın en büyük serveti, sağlığı, aklı. Bu durumda en büyük sigortası ailesi arkadaşları dostları verdikleri sevgi, saygı güvenle. Hiç biri yerinde değil, küçük küçük örnekler dışında. Ben mi yanılıyorum? Keşke. Kimlerle sohbet etsem bir zaman sonra uğradığı sükutu hayalden bahsediyor bir arkadaşından, topluluklarda iltifatlar şakşaklar göklere çıkarmalar. İlk fırsatta nasıl alaşağı ederim, nasıl kulis yaparım parıltıyı söndürürüm bozarım aradan fırlarım. Kimse halinden mutlu değil, umutlu değil. Değil de; durup düşünen var mı? Herkes bir başkasını başkalarını suçlamayı en kolay yolu seçiyor geçici primlere tamah ederek. Kendi gemisini yürütmek adına amiral gemisini batırmakta bir yanlışlık görmüyor. Sitemler, sitemler önden, arkadan.

***

Akıl fikir toplamı "aklı selim" yok. O da kutuplarda tatilde. En sevdiğimiz şey tatile çıkmak.
İnsanlığımızı tatil ettiğimizin farkında olmayarak ve de şifanın sadece kendimizde olduğunun.
Yaşamın gerçeğinin cila, parıltı değil sevdiklerinin aldığı nefesle mutlulukları ile başarıları, sıkıntıları, inançları ile koşulsuz yanında olabilmek, paylaşmak iyi günde kötü günde.
Sitemim var yazdım, sitemimiz var üstümüze almıyoruz.
Güncel reklama bakın. Prim yapanlarda teyzesi iki bilezik, eniştesi ödünç araba, nişanlısı gelecek riskini arkadaşları dostları yola çıktığı kocaman kalabalık, ihtiyaç duyduğunda yok!
Tema hoş mu? Ama gerçek! Sanal ortamda paylaşılıyor özlem. Bir dostu olmak insanın, mutluluğunu mutluluk yapan, arkadan konuşanı susturan, ruhuna ilaç, kalbine huzur veren bir dostu olmalı insanın ahirete kadar hayatından çıkmayan.