Siyaset..

İstesek de istemesek de hepimiz bu bataklığın içine bir şekilde çekiliyoruz.
Ama ne bataklık
Çamura bulandıkça can havliyle bazılarımız ne söyleyeceğini bilemiyor.
Ya da içindekini son anda haykırırcasına atıveriyor ortaya.
O zaman da şenlik başlıyor.
Hepimiz bir şekilde bulanıyoruz siyasete, sonra da “lider”lerin ağzından çıkanlara göre bir yol çiziyoruz bazen körü körüne, bazen zevkle.
Gelin siyasetin son incilerine birlikte bakalım.

CHP Lideri Sayın Kılıçdaroğlu kendinden çok emin adımlarla kürsüye çıktı, şöyle bir bakındı. Ellerini her zamanki gibi kaldırarak parmaklarını birleştirdi, çok iddialı bir laf edeceğini gösteren bakışlarla çevreyi süzdü.
“Kürt sorunu” dedi.
“Kürt sorununu ben çözerim, çözeceğim göreceksiniz, sadece sizden yetki istiyorum.”
Ve ilave etti.
“Kürt sorunu için HDP’yi muhatap alacağız”
Kürsüden inip ortamdan uzaklaşmasına dahi fırsat kalmadan HDP’li (Geçen dönem HDP Eş Başkanı) Sezai Temelli yanıtını veriverdi.
"Çözümün adresi ve asıl muhatabı İmralı'dır"
Elbette sözler yankılanmaya başlayınca nerelere değin gider bilinmez..
Mesela denizde dedikodu yapmaya sakın kalkışmayın, sizden elli metre uzakta kıyıda güneşlenen biri rahatlıkla sizi işitir konuştuklarınızı aleyhinize kullanabilir.
Şaka bir yana
İYİ Parti cephesi hemen devreye girdi.
Akşener'in başdanışmanı İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray, "HDP'nin terör örgütü PKK'yla bir tutularak şeytanlaştırıldığını" söyleyerek HDP’yi savunanlar bayrağını açtı.
IYI Parti cephesi de CHP gibi bu konuda biraz topu muallaklığa atmak istese de; konuşan kişinin Genel Başkan Danışmanı ve İzmir Milletvekili olması ortalığı karıştırdı.
Oysa“HDP, PKK’nın uzantısıdır” diyen Akşener’di. “HDP’yi PKK’nın yanına, onun uzantısı olarak konumlandırıyoruz” sözü Akşener’e aitti.
Sayın Çıray Genel Başkanının, HDP üzerine söylediklerini unuttu mu dersiniz?
Yoksa ‘Köprünün altından çok sular mı aktı’?
Sayın Ağıralioğlu’nun da HDP konusunda söylediklerini yazsam herhalde sınırlı köşem daha da şenlenir ama bu kadar yeter.
Bu yazı kaleme alındığında Sayın Temelli söylediklerinden yeni bir tweet atarak az da olsa çark etmiş ‘gibi göründü’.
“Kürt sorununun çözümünün yegane muhatabı HDP değil ama bu sorunun çözümü adına bugün demokratik siyaseti var eden ve kolaylaştıran başlıca aktör HDP’dir. Ama asla unutulmaması gereken şey demokratik çözümün adresi ve asıl muhatabı İmralı’dır.”

HDP çevreleri yapılan gafı anlamış olacaklar ki Selahattin Demirtaş’tan, Mithat Sancar’a değin tüm yetkili ağızlar çözümün adresi TBMM'dir diye açıklama yaptılar. Ama hiçbir açıklama Kandil veya İmralı’yı dışarıda bırakmayacak şekildeydi.
HDP kapatılma tehlikesi ile karşı karşıya. İktidar yeni bir seçim sistemi ile muhalefet cephesinde delik açma çabasında. Birileri de Kürt Sorunu üzerinden hem içeri hem de dışarıdaki bir yerlere mesaj mı gönderiyor dersiniz?
Malum CHP’li Çeviköz ‘Biden yönetiminden beklentilerinin Türkiye’de demokrasiye vurgu yapması olduğunu söylemişti; ’Her ne kadar Sayın Kılıçdaroğlu ‘Tek adres var oda TBMM dese de’ ABD’den yüz bulamadığı için Avrupalı dostlarına bir mesaj mıydı acaba bu kargaşanın nedeni?
‘Bağımsızlık benim karakterimdir’ diyen Atatürk’ün kemikleri sızlıyor mudur acaba?
Sahi gerçek CHP’liler Sayın Çeviköz’ün özellikle danışman olduktan sonraki açıklamalarına nasıl bakıyor merak ediyorum.
Bu nedenle gelecek yazımızı da Sayın Çeviköz‘ün diğer incileri ile süslemeye devam edeceğiz.