İzmir’e yeni vali geldiğinde “Bakalım ilk kim ‘hoş geldin!’ ziyaretine gidecek?’ sorusunu ortaya atmış ve ‘Mutlaka işi vardır!’ diye anlatmış, geçmiş zamandan örnekler vermiştik.
Ama bir yeni Rektör atamasına önemli bir camianın ‘İyi ki geldin!’ anlamında açıklama yapmasına belki de ilk kez rastladık.
Biliyorsunuz, Denizli Pamukkale Üniversitesi’nde bir rektör vardı düne kadar.
Kimin nesi olduğunu bilmiyoruz…
Ama bildiğimiz, bazı kurumlarımızda rastladığımızdan da ileride akraba atamalarını gerçekleştirmişti.
Eşini İmam Hatip Lisesi’nden almış, neredeyse Denizli protokolünde en ön sıraya çıkartmak için tüm imkânlarını kullanmıştı.
En sonunda bardağı taşırınca da, ‘Yeter!’ denildi ve altından sandalyesi çekiliverdi.
Şimdi yerine bir vekil olarak Prof.Dr Ahmet Kutluhan getirildi.
Büyük olasılıkla da asaleti yakında Cumhurbaşkanı tarafından tasdik edilir.
Tabii ki, bu arada itirazlar da olacaktır.
‘Benim hakkım’ ya da ‘Şunun hakkı!’ diyenler de çıkacaktır.
Önemli olan liyakat sahibinin Rektör olmasıdır, siyasetten uzak olmasıdır.
Yani gerçek bilim adamı olmalı ve vizyon sahibi olmalıdır.

Böyle olur…

Denizli’de Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (DENTUROD) isimli saygın bir sivil toplum kuruluşu bulunuyor.
Sıkıntıları da faaliyetleri kadar büyük…
Herhalde rektörün gidişine, en az eğitim camiası kadar memnun olmalılar ki, yeni Rektör’ün adını duyar duymaz, müjde almış gibi sevinmiş olmalılar.
Çünkü hemen yeni Rektöre, kamuoyunun bilgisi dahilinde bir mektup yazdılar.
Konuya önem verdiğimiz için, mektubu aynen yayınlıyorum.
Umarım birçok kişi ve kuruluş da kendine bir pay çıkarır bu açıklama, bilgilendirme şeklindeki mektuptan.
Eğer yönetimlerde bulunanlar, yani makam sahipleri de ders alır…
Yoksa bu asker mektuplarındaki gibi ‘Kestane kebap, acele cevap’ gibi, bundan böyle her gidenin, götürülenin hemen arkasından böylesine mektupları okuruz.
Artık o kişiler eşlerinin, çocuklarının, yakınlarının gözleri önünde ne hale düşeceklerini hesaplasınlar.

İşte ‘tarihi mektup!’

Yıllardır söyleniyor;
‘Üniversite özel sektör işbirliği’ diye…
İzmir’deki bazı rektörler de duruyor duruyor arada böyle laflar ediyor.
Ama sonuç yok…
Çünkü gelişi güzel söylenen laflar bunlar.
Bir örneğini de göremezsiniz, söylediklerinin, aynen Denizli’de olduğu gibi…
Şimdi Mektubu okuyalım, yorumunu siz yapın;
‘Sayın Rektörümüze
İlimizde sağlık turizminin, özelde termal sağlık turizminin gelişimi için kentimiz çok uzun yıllardır faaliyetlerde bulunmaktadır. 
Modern tıbbın var olmadığı antik çağlarda bile şifa verici özelliği ile gündemde olan kentimiz, bugün modern tıbbın da desteği ile insanların değişen ve gelişen tamamlayıcı sağlık ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikte ve kalitededir. 
Yıllardır hep dile getirdiğimiz gibi termal sağlık turizminin Denizli gibi bir kentte var olabilmesi Devlet, üniversite ve özel sektör işbirliği ile mümkündür.
Özel sektör temsilcileri olarak gerek oteller, gerekse özel hastaneler alt yapı ve hizmet olanakları ile sağlık turizmine hizmet vermeye hazırdır. 

Zeybekçi döneminden…

Geçmiş dönem ekonomi bakanımız Nihat Zeybekçi döneminde çıkarılan sağlık turizminin gelişmesi adına sağlanan teşvikler ve tanıtım faaliyetlerine verilecek destekler de uzun bir süredir devam etmektedir. 
Üniversitenin bu durumda katkısı, bilimsel kanıt ve sağlık desteği sağlamak üzerine olmalıdır, bu katkıyı üniversite Karahayıt bölgesinde açılacak bir Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi ile de arttırmayı amaçlamıştır.  

İnanmıştık…

Sağlık turizmini, uzun yıllardır kentimizde yaratmaya ve yaşatmaya çalışan oteller, desteklemiş, sahip çıkmış ve ortaya konan vizyona inanmışlardır.
Geçmiş dönem ekonomi bakanımız Sayın Nihat Zeybekçi'nin gayretleri ile ilk ödeneği 2011 yılında çıkan fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesi inşaatı,  geçmiş üniversite yönetimlerinin ilgisizliği nedeni ile ancak 2017 yılında başlanabilmiştir, şimdiye kadar açılış tarihi hep ertelenen, hastane ne yazık ki faaliyete başlayamamıştır.
Yurt içinden ve yurt dışından hasta getirebilmek için kentimizde üretilen sağlık hizmetlerinin bilimsel çalışmalarla kanıtlanması ve bu çerçevede tanıtımın yapılabilmesi için üniversitenin Karahayıt bölgesinde vaat ettiği hastaneyi bir an önce faaliyete alması ve araştırmalarına başlaması gerekmektedir.
Binlerce yıldır var olan termal tedavi etkinliğinin günümüz şartlarında tescillenmesini sağlamada üniversitenin rolünü çok önemsiyoruz. 
Bugün bize miras kalan bu kentin termal tedavi özelliğini bir kaç bin yıl sonraya bırakabilmemiz, üniversitenin bu konuya sahip çıkması ile mümkündür.

Önem ve hassasiyetle olur

Bu nedenle yeni göreve başlayan Sayın Rektörümüzden beklentimiz bu konuya daha fazla önem ve hassasiyet göstermesidir. 
Pamukkale’nin özelleştirilmesi ile kentimize gelmeyen gelirlerin kentimizin kalkınması için tekrar kentimize gelmesi bu sayede mümkün olacaktır. 
Özellikle pandemi sonrasında sağlık ve kür hizmetlerine olan ihtiyacın artacağını da düşünürsek üniversitenin vaat ettiği hastanenin bir önce faal olması ve beraberinde yapılacak araştırmaların hızlıca başlaması kentimiz için elzemdir.

Destek var ama…

Denizli Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği olarak her türlü desteği vermeye şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonrada hazırız, bu vesile ile Pamukkale üniversitesi rektörlüğüne vekaleten atanan Sayın Prof.Dr Ahmet Kutluhan a vazifesinde başarılar dileriz.
Saygılarımızla.

DİP EKSPRES

OPEC'ten ikinci dalga uyarısı

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) dünya genelinde petrol talebinin pandemi nedeniyle 2020 yılının devamında daha önce tahmin edilenden çok daha fazla oranda düşeceğini açıkladı.
Sektörde gelecek yıl nasıl bir iyileşme gerçekleşeceğiyse belirsizliğini koruyor.
OPEC’in Çarşamba günü yayınlanan aylık raporuna göre, bu yılsonu itibariyle petrol talebinde günlük ortalama 9,06 milyon varil azalma bekleniyor. Bu rakam geçen ay yapılan tahminlerde 8,95 milyon varil olarak belirtilmişti.
Corona virüsü pandemisi nedeniyle alınan önlemler seyahat ve ekonomik faaliyetleri büyük oranda engellerken, petrol fiyatlarında tarihi düşüş yaşanmıştı. Önlemlerin birçok yerde gevşetilmesi ve hareketliliğin artmasıyla beraber talepte artış yaşandı ancak yeni bir salgın dalgası endişesi petrol talebindeki düşüşün de devam edeceği sinyalini veriyor.