"Belki koşmak için doğmuşsundur"

"Özel sektörde çalışırken atletizme başladım"

"Tarihin en yaşlı Türkiye şampiyonu olmak bana nasip oldu"

"Hedefim 2024'te olimpiyata gitmek"

"2 çocuk babasıyım, maddi imkanlar atletizmde biraz zor"

"Firmalar atletizmde başarılı olanlara yardım etsinler"

Eşi Yağmur Akgül: Oğuz atletizme devam etsin diye arabamızı sattık. Ankara'da 28 yaşında atletizme başlayıp Türkiye Şampiyonası'nda 400 metrede altın, Balkan Şampiyonası'nda bronz madalya elde eden 31 yaşındaki Oğuz Akgül, "Muhasebecilik, sevkiyatçılık, otobüs muavinliği, simit satma, su satma hepsini yaptım. 28 yaşında atletizme başlayıp, 30 yaşında milli takıma girdim. 31 yaşında 400 metrede Türkiye Şampiyonu oldum" dedi.

Evli ve 2 çocuk babası Oğuz Akgül, özel sektörden Atletizm Milli Takımı'na uzanan hayat hikayesini Demirören Haber Ajansı'na (DHA) anlattı. Atletizmle tanışmadan önce, amatör kümede futbol oynamak dışında spor geçmişi olmadığını belirten Akgül, "Yıllarca özel sektörde çalıştım. 17 yaşımdan 28 yaşıma kadar özel sektörde bir sürü iş yaptım. Muhasebecilik, sevkiyatçılık, otobüs muavinliği, simit satma, su satma hepsini yaptım. Akrabam badminton antrenörüydü, o beni atletizme yönlendirdi. Daha önce bir futbol geçmişim var. Askerden önce 17 yaşımda hem çalışıp hem de amatör kümede futbol oynamıştım, onun dışında bir spor geçmişim yoktu" diye konuştu.

"Atletizm zor bir branş, 28 yaşında yapılabilir mi?"

"Atletizm dışarıdan kolay gibi görünüyor ama zor bir branş" diyen Oğuz Akgül, badminton antrenörü akrabasının kendisini cesaretlendirdiğini dile getirdi. Akgül, sözlerini şöyle sürdürdü:"28 yaşında bu işler olur mu diye düşündüm. Yaşlıyım yani sonuçta 28 yaşında başlayıp yapılabilir mi? Dedi ki 'Git dene belki koşmak için doğmuşsundur'. Atletizm pistinde şimdi çalıştığım antrenörüm Bülent Taşdemir'le tanıştık. İlk geldiğimde 60 metre denemelere aldı. İlk aldığı denemede kendisi dereceyi tutmuş ama tutamadım. '10-15 dakika sonra bir daha koşabilir misin?' dedi. 'Olur' dedim. Atletizm dışarıdan kolay gibi görünüyor ama aslında zor bir branş. Futboldan, basketboldan, voleyboldan zor bir branş. Çünkü limitleri zorluyorsunuz. Sonuna kadar zorluyorsunuz, üst limitlerde performanslar çıkarmaya zorluyorsunuz. Yoksa bu iş olmuyor."

"Özel sektörde çalışırken atletizme başladım"

Milli atlet Oğuz Akgül, antrenörünün atletizmin zorluklardan bahsettiğini ve süreci bilerek bu yola çıktığını ifade ederek, şunları söyledi:"Paketli ürün tüketmemem, uykuya dikkat etmem, yeme içmeyle alakalı aklınıza güzel ne geliyorsa yememem gerektiğini anlattı. O gün hocam '3 senemiz var, ilk 2 sene bu işleri öğreniriz ama 3'üncü sene milli takıma gireriz, yukarılara tırmanmaya başlarız, var mısın?' dedi. Ben de özel sektörde çalışıyordum, 'Varım ama çalışıyorum' dedim. 'Haftada 3 gün çalışırız, yaparız' dedi. Ben bu şekilde atletizme başladım."

"Tarihin en yaşlı Türkiye şampiyonu olmak bana nasip oldu"

Atletizmin sürekli kendi süreni geliştirmek olduğunu vurgulayan Akgül, "28 yaşında başlayıp, 30 yaşında milli takıma girdim. 31 yaşındayım ve şu an milli takımdayım. Milli takım kadroları sürekli güncelleniyor, formda olan sporcular değerlendiriliyor. Kendimizi sürekli formda tutmamız gerekiyor. Henüz 10 aylık sporcuyken Bursaspor formasıyla Süper Lig'de 3'üncü olmuştum. Orada 400 metrede 3'üncü oldum, aynı yıl Türkiye Şampiyonası'nda da 3'üncü oldum. Bir sonraki sene sürelerim yine gelişti ama tekrar Türkiye 3'üncüsü oldum. Ama bu sene 3'üncü sezonumda yine 2 kademede de 3'üncülük elde ettim, Türkiye Şampiyonası'nda ise 1'inci oldum. Tarihin en yaşlı Türkiye şampiyonu olmak nasip oldu. 31 yaşında 400 metre Türkiye şampiyonu oldum" diye konuştu.

"Hedefim 2024'te olimpiyata gitmek"

Oğuz Akgül, atletizmi çok severek yaptığını belirterek, "En yaşlı Türkiye şampiyonu unvanını taşıyabildiğim kadar taşımak istiyorum. Önümüzdeki sene olimpiyat var. Şu an 4x400 bayrak takımında 6'ncı sıradayım. Olimpik kadroya girme hedefim var. Benim ferdi olarak olimpiyat hedefim 2024. O zamana kadar kendime iyi bakıp, güçlü kalabilirsem 2024'te kendi branşımda 400 metrede olimpiyat kotası almayı istiyorum" ifadelerini kullandı.

"2 çocuk babasıyım, maddi imkanlar atletizmde biraz zor"

Yaşadığı maddi imkansızlıklardan da bahseden Akgül, "2 çocuk babasıyım, eşim ev hanımı. Onlar da hep yanımdalar, destek oluyorlar. Kamplara, müsabakalara gidiyorum. Yurt dışına gittiğimizde 5-6 gün gelemiyorum eve. Evde kalanlar için zor oluyor biliyorum. Ama bir şeyleri başarabilmek için bu yollardan geçmek gerekli. 3-5 yıl onlar bana yardımcı olacaklar, ben de elimden geldiğince onlara yardımcı olacağım. Atletizme başlayınca işi bıraktım. 1 yıl işsizlik maaşı ile devam ettim. Maddi imkanlar atletizmde biraz zor. Yani sadece Türkiye şartları için konuşuyorum. İlk 2 kulüp ciddi anlamda bir ödenek ayırıyor, yetebilecek paralar veriyor ama onun dışındaki kulüpler çok düşük miktarlarda sporcuları koşturuyorlar. Sporcuların gücü de bir yere kadar yetiyor" dedi.

"Firmalar atletizmde başarılı olanlara yardım etsinler"

Oğuz Akgül, sporcuların yaşadığı ekonomik zorlukların aşılabilmesi için firmalara seslenerek, "Gençlere şunu söyleyebilirim; Ben 28 yaşında başladım, 30 yaşında milli takıma girdim, 31 yaşında Türkiye şampiyonu oldum. Ben geç kaldığımı düşünüyorum, onlar geç kalmasın. Ben bu işe keşke 15-16 yaşında başlayabilseydim, çok uzun yollar katederdim. Firmalar, atletizmde başarılı olan gençlere, bu işe yeteneği olanlara yardım etmeliler. Sponsorluk yasası var bizim ülkemizde. Gençlere yaptıkları yardımları vergi muafiyeti olarak değerlendirebiliyorlar" diye konuştu.

Yağmur Akgül: Oğuz atletizme devam etsin diye arabamızı sattık

Oğuz Akgül'ün eşi Yağmur Akgül de maddi olarak sıkıntı yaşadıklarını belirterek, "Eşim spora devam ederken diğer kulvarlarda da hayatını devam ettirmeye çalışıyor. Biz maddi açıdan biraz sıkıntı yaşıyoruz. Faturalar, krediler, kredi kartları her şey şu anda üst üste bindi aslında. Tek sıkıntımız maddiyat, spora devam edebilmesi için. Biraz daha güzel bütçelerle imkanlar sunulursa aslında her şey daha güzel olacak ki eşimin kafası da daha çok rahatlayacak. Aslında tam anlamıyla kendini spora veremediğini düşünüyorum. İmkanlar biraz kısıtlı. Arabamız vardı mesela arabamızı sattık. Bazı borçlarımızı kapattık. 2 tane çocuğumuz var, bu hayat şartlarında biraz zor ama ayakta durmaya çalışıyoruz bir şekilde. Onun hayalleri, hedefleri, idealleri var. Bizim ona destek olmamız lazım" ifadelerini kullandı.