Dünya Yelken Federasyonu'nun kota güncellemesiyle RS:X sınıfında Tokya'da bu yaz yapılacak olimpiyatlara katılmaya hak kazanan sörfçü, ülkemiz için dünyanın en büyük spor organizasyonunda madalya arayacak. İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) İşletme Bölümü'nde de eğitimini sürdüren Biriz, "İlkokuldayken ailemle birlikte arabayla Alaçatı'da gezdiğimiz sırada rüzgar sörfü yapanları görüp, 'Ben de sörfçü olmak istiyorum' diye ağlamaya başlamıştım. Bu konuda çok ısrar edince, ailem de beni küçük yaşta sörfe başlattı. Bu şekilde başlayan sörf tutkum, olimpiyata kadar ulaştı. Ülkem adına yarışacağım için mutlu ve heyecanlıyım" dedi.

Küçüklüğünden beri su sporlarına ilgi duyan ve deniz tutkunu olan 23 yaşındaki sporcu, çocuk yaşta başladığı sörfte başarı adımlarını hızlıca attı. İlk olarak özel antrenörlerden ders almaya başlayan Biriz, kendini daha da geliştirerek Galatasaray Spor Kulübü'ne yazıldı. Günde 6 saat çalışan, kendisi için belirlenen antrenman ve yemek programına harfiyen uyan genç sporcu, emeklerinin karşılığını 14 yaşında milli olarak aldı. Milli sporcu olduktan sonra da başarısını sürdüren Biriz, Türkiye'de 2015 ve 2016 yılında gençler kategorisinde, ardından 3 yıl boyunca da genel kategoride üst üste birincilik elde etti. En büyük hayaline de ulaşıp RS:X rüzgar sörfünde dünya arenasında yarışacak olan Onur Cavit Biriz, spordaki başarısını eğitim hayatına da sürdürüyor.

"ÇOK EMEK VERDİM, ASLA VAZGEÇMEDİM"

Rüzgar sörfünü 14 yıldır aralıksız sürdürdüğünü ve olimpiyatlara katılma hakkı kazanarak çok önemli bir aşamaya geldiğini belirten Onur Cavit Biriz, kendisine olan güveni boşa çıkarmayacağını, elinden gelenin en iyisini yapacağını söyledi. Biriz, "Milli Takım'a ilk seçildiğim günü çok net hatırlıyorum. O yıllarda, 'Acaba bir gün olimpiyatlara katılabilir miyim?' diye hayal ederdim. Olimpiyat yarışmalarını izler, orada olduğumda ne yapacağımı düşünürdüm. Şimdi ise olimpiyatlara ben gidiyorum. Sörfe çok emek verdim. Bazen yoruldum, okulla sporu bir arada yürütmekte zorlandığım da oldu. Ama hiç pes etmedim, asla vazgeçmedim. Sonunda da başardım. Şu anda İstanbul'dayım, antrenmanlarıma her gün devam ediyorum. Günde en az 5 saat çalışıyorum. Kendimi çok zinde, hazır hissediyorum" dedi.

"FİLM ŞERİDİ GİBİ GÖZÜMÜN ÖNÜNDE"

Biriz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Olimpiyat kotasını aldıktan sonra içimde bambaşka, tarifsiz bir heyecan oluştu. Mutluyum, gururluyum ama olimpiyatlarda şimdiye dek yaptığımın daha iyisini yapmam gerektiğinin farkındayım. Daha önce de birçok kez ülkemiz adına yarıştım ama şu an hissettiklerim bambaşka. Ülkemizi Japonya'da en iyi şekilde temsil etmek istiyorum. Olimpiyatlara yaklaşık 2 ay kaldı. Son hazırlıklarımı da tamamladıktan sonra Tokyo'nun yolunu tutacağım. 9 yaşında, ailemle birlikte İzmir Alaçatı'da arabayla giderken, sörf yapanlara camdan bakmış ve 'Sörfçü olacağım' diye ağlamıştım. Yaşım küçüktü ama ben kararımı vermiştim. Ailem de bu konudaki ısrarımı kabul edip bana antrenörlerden ders aldırmaya başladı. Böyle başlayan maceram Tokyo'ya kadar uzandı. Bu serüvenim, film şeridi gibi gözümün önünde. Şimdi ise yeni başarılara ulaşmanın vakti. Bugüne kadar benden desteğini esirgemeyen aileme, arkadaşlarıma ve akademisyenlerimize çok teşekkür ediyorum."