Uzun yıllar halterdeki doping skandallarıyla sarsılan Türk sporunda son günlerde atletizm bayrağı zirveden indirmiyor. Habersiz baskınlarda yakalanacağını anlayan atletler ya hasta, sakat numarasına yatarak ya da ambulans çağırtıp hastaneye giderek paçayı kurtarmaya çalışıyor.

Son olarak yapılan ani baskınlarda atletler kendilerini odalara kilitleyip ya da yangın merdivenlerden kaçarak kamp alanı terk etmeye çalıştılar. Bu tarz haberlerin ardı arkası kesilmezken bu olayların ilkinin Londra Olimpiyatları öncesinde İzmir’de yaşandığı ortaya çıktı. Olayın kahramanı ise biyolojik pasaportundaki değişiklikler nedeniyle Uluslararası Atletizm Federasyonu tarafından dopingli sayılan milli atlet Pınar Saka.

TAN-ÇOBAN DA KAÇTI AMA...

Saka, Londra öncesi İzmir’deki yarışmalarda kendisinden numune alınacağını anlayınca ambulansla hastaneye kaldırıldı. Hatta durumunu kendi Facebook sayfasında, ”İşi o kadar başarılı gerçekleştirdim ki annem bile sakatlandığıma inandı” diye ifade eden Saka’nın biyolojik pasaportundaki verilere göre dopinge rastlandı.

2. örnek Ali Ekber Kayaş. O da İzmir’de kontrol yapılacağını anladığı anda sakat numarası yaptı ancak kontrollerden kurtulamayarak dopingli çıktı ve ceza aldı.

Nevin Yanıt da Avrupa Salon Atletizm Şampiyonası sonrası habersiz gelen doping kontrol uzmanlarına önce hasta olarak anlatıldı ve devreye giren Ferderasyon Başantrenörü Muharrem Or’un ‘sert girişimleriyle’ işlem yapılamadı. Önce Or, uluslararası federasyonun “listesine” girdi, ardından Yanıt da ‘kaderden kaçamadı’ ve dopingli yakalandı.

Son olay kısa bir süre önce yapılan baskın ortaya çıktı. 2 atlet Ümit Tan ve Emrah Çoban kargaşadan yararlanarak kamptan kaçtı. Antrenörleri daha sonra yaptıkları açıklamada sporcuların sakat oldukları için doktora gittiklerini beyan etti ama 2 sporcunun da kontolden kaçtıkları için ceza almaları bekleniyor. (Vatan)