Gamze Geçer- İzmir'de Olimpiyat hazırlıklarını yapan Gökçek, kararlılıkla uyuduğunu, sabah ne yapması gerektiğini bilerek uyandığını ve hedeflerinden şaşmadan, motivasyonunu bozmadan antrenmanlarını yaptığını söyledi. 6 yaşından beri spor yapan Gökçek, 18 yaşında yüzme kariyerini triatlona taşıyor. İlk senesinde gençler şampiyonu, ikinci senesinde ise  dünya sıralamasında en iyi türk sporcu seçiliyor.

 

Her gece uyumak için gözlerimi kapattığında hedeflerini düşündüğünü ve kadınların spor yapmaları gerektiğini söyleyen Gökçek , 'En iyi triatletlerle aynı yarış alanında koştuğumu, finiş çizgisinden geçerken bayrağımı elime alıp dalgalandırdığımı hayal ediyorum. Daha sonra yüzüme, 'Evet, ben bunu yaptım, yarışı kazandım' ifadesini çiziyorum. Kararlılıkla uyuyorum, sabah ne yapmam gerektiğini bilerek uyanıyorum ve hedeflerimden şaşmadan, motivasyonumu bozmadan antrenmanlarımı yapıyorum. Spor, kadınların içlerindeki gücü dışarı yansıtabileceği bir araç. Bu yüzden kadınların spor yapmaları oldukça önemli. Dünya çapında birçok kadın fiziksel aktiviteye yeterince teşvik edilmiyor. Türkiye'de de bu durum geçerli. Amaç bu kalıpları yıkmak ve kadınları spora yönlendirmek. Bu sayede kadınlar daha özgür hareket edip, sağlıklı ve mutlu bir yaşama sahip olabilirler' dedi.

13 yaşımdayken kafama koymuştum

14 yaşında Fenerbahçe Spor Kulübü yüzme takımına geçince, ailesiyle birlikte İzmir'e taşınan Gökçek, iyi bir uzun mesafe yüzücüsü olduğunu Türkiye şampiyonlukları aldıktan ve Açık Su Milli Takımı'na girdikten sonra yüzmeyi bırakarak, her zaman hayali olan triatlon sporuna geçiş yaptığını belirterek konuşmasına şu şekilde devam etti: '24 Haziran 1996 tarihinde Kırıkkale'de doğdum. Babamın işi dolayısıyla Balıkesir'e taşındık. Suyla oynamayı çok sevdiğimden, sosyal aktivite olarak ailem beni yüzme kursuna yazdırdı. Spora yatkınlığım ve yeteneğim sayesinde kendimi çok hızlı geliştirdim. Ancak o zamanlar Balıkesir'de kapalı havuz yoktu. 10 yaşına kadar yazın iyi bir programla yüzüyor, kışın ise jimnastik yapıyordum. Bir zaman sonra kapalı havuz yapılınca, benim profesyonel hayatım da başladı. Aslında triatlona başlamayı 13 yaşımdayken kafama koymuştum. Annemin tek hayali ise kardeşimi ve beni büyük bir kulübe transfer ettirmekti. Belli bir yaşa kadar ailenizin yönlendirmeleriyle yaşıyorsunuz. Hep çok zayıf bir çocuktum. Triatlon gibi ağır bir sporu yapamayacağıma inanıyorlardı. Bu yüzden triatlon yapma hayalimi askıya aldım ve yüzmeye devam ettim. Annemin hayali gerçekleşti. Büyük bir kulüpte iyi bir yüzücü oldum ancak benim içimde hep triatlon yapma isteği yatıyordu ve 18 yaşımda istediğim spora başladım. Başta ailemden kimse bana inanmadı, bu spor için yeterince güçlü olmadığımı düşünüyorlardı. Beni hayallerim cesaretlendirdi. Yüzme gerçekten zor bir spor ve sonradan geliştirmesi çok güç. Yüzme geçmişim olduğu için çok şanslıyım çünkü yarışmaya en iyi olduğum şeyle başlıyorum. Yüzmeden iyi bir derece ve sıralamayla çıkarsanız, yarışın yüzde ellisini kazanmışsınız demektir. İyi yüzmek kesinlikle avantaj.'

Tek artımız dört mevsimi yaşıyor oluşumuz

Triatlon'un Türkiye'de henüz çok bilinen bir spor olmadığını vurgulayan Gökçek, 'Avrupa'da futboldan sonra en çok lisansa sahip spor branşı triatlon ancak Türkiye'de yapmak isteyenler ise havuz komplekslerinin yetersizliği ve kullanım saatlerinin serbest olmayışı, bisiklet antrenmanları için yolların yetersizliği ve trafik yoğunluğu gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyor. 18 yaşıma kadar düzenli olarak koşmadım ancak koşuya yeteneğim vardı. Koşmaya başladığımda derecelerimi çok hızlı geliştirdim. Yüzücü olmamın bir avantajını da burada gördüm aslında. Çünkü ciğerlerim açıktı ve hantal bir vücudum yoktu. Ancak uluslararası yarışmalarda derece yapabilmem için koşu süremi daha çok geliştirmem gerek. Tek artımız ise dört mevsimi yaşıyor oluşumuz. Soğuk iklimdeki her triatlet sıcak ülkelere kamplara gidiyor. Bu konuda şanslıyız' diye konuştu.


Kulüpler ilgi göstermeli

Kulüp sayılarının  artırılması gerektiğini düşünen Gökçek, kulüplerin başarılı sporcuları maddi ve manevi yönden desteklemeleri gerektiğini, triatlon ile ilgili seminerler verilerek bu sporu yapmak isteyenlerin bilinçlendirilebileceğini belirtti.

Triatlon; Yüzme, bisiklet ve koşunun arka, arkaya yapıldığı olimpik bir spor branşıdır. Sprint (kısa) mesafe, olimpik mesafe, olmak üzere 2 değişik mesafede yapılmaktadır.