Hayattan ibret almak lazım!

'Ne olacağım!' demeyi de bilmek gerekiyor. Bir eliniz yağda, diğer eliniz balda olabilir. Ama sonunuz ne olacak?
Önemli olan bu değil mi?
Şimdi size 'Melek!' gibi bir kadından söz edeceğim. Hatta bu Melek'e bir de soyadı takalım:
Çiçekleri sevdiğimiz için bir çiçek ismi olsun. Örneğin Sümbül...
Bir zamanlar kendini çocuklara adamış bir öğretmen vardı, onlarcası gibi. Ünal Türkeş!
Sanıyorum Nazilli'den İzmir'e gelmişti Ünal Türkeş. Sonra yurt dışına gönderildi Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, Yunanistan'a. İkili anlaşmalara göre, oradaki Türk çocuklarına ders verecekti. Verdi de...
O anlatmıştı;
Yunan köylerinde hatta kasabalarında her sokakta bir meyve ağacı kümesi vardı, örneğin limon ya da portakal, ya da kayısı gibi. Çocuklar iki şekilde bundan istifade ediyordu, birincisi meyveleri öğreniyor, ikincisi nefsine hakim olmasını. Çünkü bunlar sadece belediye ya da yetkili tarafında toplanıyor, ya satılarak ihtiyaç sahiplerine destek sağlanıyor, ya da vatandaşlara dağıtılıyor...
Bir de sokaklara meyve ya da çiçek isimleri veriliyor, bizde turistik ilçelerde ve tesislerde olduğu gibi. Bunarı anımsadığım için Melek kadına, 'Sümbül' soyadını verdim. Şimdi olayın püf noktasına geleyim:
Melek Hanım üniversite mezunu. Eşi de öyle. Ama bir kızı bir de oğlu olduktan sonra mutluluğu sürmedi. Eşi kumara düşkün olmuştu, arkadaşları nedeniyle...
'Kumar söndürür!' derler. Ve bu yuvayı da yaktı, kül etti. Aynı işyerinde olan ve evini, ailesini, çocuklarına karşı kumarı tercih eden adamı karşısında görmek istemeyen kadın işyerinden ayrıldı.
Sonra yakınları araya girdi ve bir adamla tanıştırdı. Evlendiler. Ama resmi nikahla değil...
İlk zamanlar çok mutlu idiler. Son olarak birkaç ay önce gördüm. 'Mutluyum!' dedi ve eşinden memnun olduğunu söyledi. Sadece bir noktayı atlamıştı, 'imam nikâhından' söz etmemişti...
Eşi ile tanıştırmak istedi. 'Tamam!' dedim...
Çalıştığı iş yerine getirdi. Ha sahi ne iş yaptığını söylemeyi unuttum:
Bir derneğin lokalinde, temizlik işleri yapıyor, üyelere çay-kahve servisi yapıyordu. Üniversite mezunu, yabancı dile bilen bir kadının hayatla mücadelesi herkes tarafından olumlu karşılanıyordu. Yani alan memnun, satan memnun örneği...
Fakat eşiyle tanıştıktan bir hafta ya da 10 gün sonra her kadının başına gelebilecek bir olayı öğrendim...
İnsanlıktan utanılacak bir durum. Çünkü met edilen koca, bir gün evde hiç kimse bulunmadığı bir anda eve kamyon dayıyor. Tüm eşyaları yüklüyor ve kaçıyor. Büyükşehir, kimin ne olduğu bilinmeyen İstanbul'a gidiyor. Düşünün anne ile çocukları eve geliyor ve gördüklerine inanamıyor...
'Evin direği' yani 'baba' denilen ve 'iyi' olarak tanımlanan adam bir anda sizi cıscıvlak bırakıp kayıp oluyor!
'Geçmiş olsun!' diyorum. O kadar...
Çünkü korkunç kaderi ve çocuklarıyla baş başa kalan arka arkaya geçirdiği travmalar nedeniyle moralini bozmadan hayata tutunması gerekiyor. 'Çok iyi!' denilen adam meğer işsizmiş. Onu bunu dolandırmış, borç para almış ödeyememiş. Eve aldıkları tüm eşyalara da, Melek hanımı yapmış...
Ve gerçek yüzü kısa sürede ortaya çıkmış. Bununla kalmamış. İşyerinden de ekonomik darboğaz ya da başka nedenlerle çıkarılmış. İşveren durumundakiler, sadece 'Kusura bakma, senden memnunduk ama!' demişler...
Şimdi onun bunun desteğiyle aldıkları eşyalara da haciz geliyor. Daha ne yazayım?
Konuyu anlattıklarım, 'Vah vah!' diyor ve üzüntülerini dile getiriyor. Bunları neden yazdım...
Sizi de üzmek için değil. Siz siz olun hiç kimseye inanmayın....
Çünkü: bu adamı met ederek, 'kocası' olmaya sözde yardımcı olanlar da, 'Böyle olduğunu bilmiyorduk!' diyerek işin içinden sıyrılmışlar...
Büyüklerimiz, 'Siz siz olun, özellikle iyi niyetle size yanaşanlara şüphe ile bakın!' derlerdi...
Ne kadar haklılarmış!...

HAFTANIN HABERİ

Söke örnek alınmalı

Gazeteci Necati Maldar bildirdi: 'Aydın- Söke'de naylon poşetin yerini çevre dostu bez torbalar alıyor!'
Söke Belediyesinin vatandaşlara bez torba kullanımına özendirmek için başlattığı proje hız kesmiyor. 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle Söke Çarşamba Pazar Yerinde vatandaşlara ücretsiz bez torba dağıtan Söke Belediyesi bu kez Bağarası Salı Pazarında kurduğu stantlarda vatandaşlara ücretsiz bez torba dağıtarak naylon poşetin çevreye olan zararlarına dikkat çekti.
Umarım bu çalışma diğer belediyelerimiz tarafından da önemsenir.