Sevenleri kadar sevmeyenleri de oldukça fazla olan ve belki de ödül alanlar arasında en fazla tenkit edilen roman yazarı Orhan Pamuk,
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin verdiği 45. Sedat Simavi Ödülleri'nde edebiyat kategorisinde ödüle layık görüldü.
Orhan Pamuk, ödülünü alırken, bu kez, Türkiye'de, devlet otoriterleşirken ekonominin kötüleştiğini söyledi.
Özellikle solcu görüşlüler tarafından tenkit edilen, milyarder yazar Orhan Pamuk, 'Veba Geceleri' adlı son romanıyla ödülünü alırken “İnsanlara karantina kurallarını dayatmak hem Türkiye'de hem Batı'da gördüğümüz gibi bir anlamda devletleri otoriterleştiriyor.
Bu konuyu da ele almak istedim.
Ama bizim devletimizin hele son beş yılda otoriterleşmek için bir salgına ihtiyacı yoktu.
40-45 yıl önce düşündüklerim gerçekleşti ama ülkemin hem siyasi olarak hem de ekonomik olarak bu kadar berbat, bu kadar kötü bir durumda olacağı, işte romanımı yazdığım 45 yıl önce, hiçbir zaman aklıma gelmezdi.
45 yıldır bu konularla meşgulüm ama ülkemin hem siyasi olarak hem de ekonomik olarak bu kadar kötü olacağını hayal edemezdim.
Allah millete sabır versin, direnme gücü versin diyorum' dedi.
Sanıyorum bu sözlerinden sonra gerek iktidar gerekse kendisini destekleyen yandaş görüştekiler tarafından da tenkit edilecek ya da sözleri duyulmazdan gelecek.
                                                                                     
Sorgusuz sualsiz
 
Hilmi Hacaloğlu'nun haberine göre, romancılığa başladığı ilk yıl olan 1977'de Fazıl Hüsnü Dağlarca ödülünü aldığını söyleyen Orhan Pamuk, o günlerde hayalini kurduğu Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ödülünü aldığı için sevinçli olduğunu ifade etti.
Pamuk, 'Türkiye öyle bir ülke oldu ki biz romancılar değil ama kahramanca kelle koltukta bulabildikleri iki üç metrekare yerde savaşan, yapabildikleri kadar hükümeti eleştiren gazetecilerin cemiyetinden de bir ödül almaktan şeref duyuyorum' diye konuştu.
 
'Kır ama sakın satma!'
 
Sedat Simavi Ödül töreninin açılış konuşmasını yapan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, konuşmasında cemiyetin kurucusu Simavi'nin sözlerine atıfta bulundu.
Olcayto, ''Gazeteciliğin en kötü dönemlerinden birisini yaşandığı günümüzde Sedat Simavi'yi hatırlamamak mümkün değil. Gazeteciliği, karikatür sanatçılığı ve ilkeli duruşuyla meslek örgütümüze rehber olan Kurucu Başkanımızın adeta bugünlere bir göndermedir şu sözleri; 'Kalemine efendi kal, uşak olma, zorda kalırsan kır ama sakın satma'. Yalnız gazetecilik değil, ülkede pek çok kurum ağır baskı altında ve şimdiye kadar rastlanmamış bir çöküş yaşıyor. Gazetecilikte bu durumda giderek büyük kan kaybediyor.
Sansür, oto sansür, yalan haber, haberin serbest dolaşımına getirilen yasaklar mesleğin evrensel ilkelerine göre gazetecilik yapılmasını engelliyor.
Elbette böyle bir ortamda alanında uzman nitelikli gazeteciler, gazete yazarları çalışacak mecra bulmakta güçlük çekiyorlar. TÜİK rakamlarına göre 12 bine yakın gazeteci işsiz.
Bütün bu olumsuz koşullara rağmen yüreğinde gazetecilik heyecanını taşıyan kadınlı erkekli gazeteciler, halkın haber alma hakkına sahip çıkmak için mücadelelerini sürdürüyorlar'' dedi.