Burcu Özkan- Aycan, tarım 4.0'ın Türkiye'de gelişmesi ile beraber yeni istihdam alanı yaratacağına dikkat çekerek, 'Akıllı tarım ile beraber genç çiftçiler doğacak. Üniversiteden mezun olan gençler sayesinde çok daha bilinçli bir çiftçi modeli gelişiyor. Teknolojinin, tarıma entegresi genç çiftçiler sayesinde mümkün olacak' dedi

Dünyada ve Türkiye'de tarımın gün geçtikçe insan gücünden makineye evrildiğine şahit oluyoruz. 4. Sanayi Devrimi olarak adlandırılan 'Endüstri 4.0' makinelerin insan gücünü azaltarak üretimde makine odaklılık sağlıyor. Dünyanın en önemli sektörlerinden biri olan tarım ise bu devrimin kaçınılmaz etkisi altında kalıyor. Yaşar Üniversitesi İşletme Yönetimi ve Organizasyonu Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Meltem Onay ve Ege Genç İşadamları Dernekleri Federasyonu (EGİFED) Danışma Kurulu Başkanı ve  Ege Bölge Sanayi Odası (EBSO) Meclis Üyesi Temel Aycan, Endüstri 4.0'ın tarım sektörüne olan etkileri ile beraber gelişen akıllı tarım olarak bilinen 'tarım 4.0'ı değerlendirdi.

* Tarım 4.0 nedir?

Teknolojinin getirdiği yenilikleri tarım sektöründe kullanarak verimliliği arttırıcı, ürünü çeşitlendirici ve daha sağlıklı ürünlere ulaşmanın yollarını tarım sektörüne uygulamak. Endüstri 4.0'ın etkisiyle traktörlerden, ekin aletlerine kadar hemen hemen tüm tarım makineleri sensörlerle donatılmakta ve nesnelerin interneti tarım sektörüne de girerek tüm üretim süreci boyunca makinelerin birbirleriyle iletişim halinde olması sağlanmakta. Dijital sensörlerle donatılmış tarım aletleri ve alanlarıyla çiftçilere, hangi alanlara ne kadar ve ne tür gübreler koyulması gerektiğini, hava koşullarını, bitkilerin ihtiyacı olan mineralleri ve sulamayı, toprağın durumunu, tahmini hasat zamanını detaylı ve gerçek zamanlı bir şekilde göstererek üreticilerin işlerinin kolaylaştırılması ve verimin geleneksel yöntemlere göre en üst düzeye çıkarılması hedeflenmekte.
Özetle, Tarım 4.0, Endüstri 4.0'ın getirdiği günümüzün teknolojik imkanların tarım sektörüne ulaşması.

* Türkiye'nin akıllı tarıma olan yaklaşımı nedir? Neden Türkiye akıllı tarımı seçmeli?

Tarım sektöründe 100 yılı aşkın süredir uğraşan bir ailenin ferdi olarak yapmak istediğimiz şey, geleceğin tarımına yönelik olan tarım 4.0 hakkında dikkat toplamak. Çünkü dünyada fark yaratmanın ve en iyisi olmanın gereği zamanın getirileri nedeniyle 'tarım 4.0'. Bu anlamda geleceğe hazırlık sağlamayı amaçlıyoruz. Tarım 4.0 için Türkiye şu 2 şeyi acilen yapmalıdır:
1'incisi Türkiye'nin artık teknolojik tarımda zaman kaybetmeye ve geri kalmaya tahammülü kalmadığını düşünüyorum. Zamanı yakalayıp önüne geçmemiz gerekiyor. Zaman, akıllı tarım zamanı. Türkiye'de elindeki tarımlsal kaynaklarla zamanı yakalamalı ve imkanları dahilinde de birçok ülkenin önüne geçmeli.
2'ncisi, Türkiye'yi dünyada ön plana çeken önemli kozlarından birinin tarım ve tarımsal kaynaklar olduğunu biliyoruz. O nedenle tarımda çalışan ve tarımsal kaynaklarda en iyisi olmakta akla gelen ilk ülke Türkiye. Dolayısıyla, ürün ve tarımsal faaliyetlerde en iyisi olmak için Türkiye'nin kafa yorması gerekmekte.
Türkiye'nin ne sahip olduğu tarımsal kaynaklar sınırsız ne de 4 mevsimi yaşayan ülkemizde hava şartlarının yarın ne olacağını biliyoruz. Son günlerde hiç görmediğimiz, yağışlar, zamansız afetler ve seller, su baskınları iklimin değişmesiyle, Türkiye'nin de tarımı daha iyi yönetmesini gerekli kıldı. İşte tam olarak burda Endüstri 4.0'ın başlattığı bu yeni akımla tarım 4.0'ı hayata geçirerek iyi bir tarımsal faaliyet yönetimi sağlamış oluruz. Tarım 4.0 ile beraber, daha kazançlı, daha verimli, daha çevreci ve en iyi üretim koşullarıyla kaliteli ürün sunma becerisi sağlanacak.

Genç çiftçiler doğacak

* Tarım 4.0 ile insan gücüne ihtiyaç azalacak mı? Azalacak ise, bu durum işsizliğe neden olacak mı?

Ben bunun işsizlik değil fırsat olacağını düşünüyorum. Çünkü, sonuçta herkes verimli ve kazançlı bir üretimin olduğu tarıma ilgi duyar. Bu teknoloji sizin 1 dönüm arazinizden alacağınız verime yönelik faydalı ve karlı iş yapacağınız yola gider. Bence gençler kazancın olduğu ve emeğin karşılığını alabilecekleri işlere yönelmeli. O nedenle de gençler emeğin karşılığını aldıkları bu akıllı tarıma gelecekte daha fazla ilgi duymaya başlayacaklar. Aslında asıl istihdam alanı tam olarak o zaman yaratılmış olacak.

Akıllı tarım ile beraber genç çiftçiler doğacak. Üniversiteden mezun olan gençler sayesinde çok daha bilinçli bir çiftçi modeli gelişiyor. Türkiye'de çiftçilik de artık daha statülü ve daha saygın, kabul gören bir meslek dalı olmaya da başlayacak bu vesileyle. Verimlilik ve kazancın olduğu yerde kazanç da artacak. Teknolojiye yatkın eğitimli gençlerde kazanç sağlayan bu işlerden memnuniyet sağlayacak.
Siz ne yaparsanız yapın her şeyin başında insanın yönetimi var. Akıllı bir tarım yönetimiyle, zaman kaybı olarak görülen kısımlar makineler sayesinde kolaylaşacak.
Burada önemle üzerinde durulması gereken konu şu: Bir işte, kaç kişi emek veriyor, kaç ton ürün alıyor ve ne kadar kazan sağlıyor? Yani ne kadar emeğin ne kadar getirisi olduğu en önemli unsur.

Örneğin; Bir inşaatı 100 kişi ile 8 katlı bir apartman yapalım ve 2 sene sürsün mü? Yoksa teknoloji desteğiyle 10 kişi yapalım 6 ayda bitirelim ve 8 katlı apartmanı en sağlam kusursuz zeminde mi yapalım? Şimdi burada çalışan ile zaman ve kalite yönetimi gibi birçok unsur barınıyor. O nedenle teknolojik tarımda başat unsur olarak alınması gereken hız, inovasyon ve katma değer.

*Türkiye kapasite olarak akıllı tarıma uygun mu? Tarım 4.0 ile ilgili çalışmalar bulunuyor mu?

Ülke olarak teknolojiyi seven ve kullanan bir milletiz. O nedenle ülkemizde tarımda teknolojinin hayata geçmemesi için engeller sadece birkaç nedene bağlı olabilir. Türkiye'nin ekonomik anlamda bu teknolojiye erişimi zaman alacak ama bu da zamanla aşılabilir. Özellikle üretici ve köylünün refahının az olduğu ve tarım arazisi bölünmüş küçük araziler tarım 4.0'ın önüne geçebiliyor.

Türkiye'de tarımın en fazla geri gitmesinin nedeni parçalanmış toprak yapısı. Miras yoluyla bölünen ve işlemeye müsait olan tarım arazileri hem küçüldü hem azaldı. Bunlar küçüldüğü için de insanlar tarıma büyük yatırımlar yapamaz oldu. Büyük arazilerimiz yok. Küçük arazilerde kendilerini doyurmaya çalışıyorlar.
En büyük handikaplardan biri de Türkiye'de Kooperatifleşerek, birlikte büyümenin olmaması. Eğer birlikte büyüyerek, köylüler kendi aralarında teknolojik tarıma yatırım yaparak tarımsal arazilerini genişleterek çalışırlarsa tarım 4.0'ın önü açılacak.

Köylü sayısı da artık çok azaldı. 55 ile 65 yaş arasında bir tarım üreticisi var ve sayılarıda azalmış durumda. Ülke olarak tarım 4.0'ı hayata geçirmek için aslında bizlerin genç çiftçilere ihtiyacımız var. Yeni bir tarım şekline uyum genç çiftçilerle en üst seviyelere ulaşarak mümkün olacaktır.

*Türkiye akıllı tarım teknolojisine ait teknolojiyi üretebiliyor mu?

Bu konuda çalışmalar mümkün. Tarım okulları ve mühendislik fakülteleri dijital tarıma yönelik çalışmalarla tarım 4.0'a destek veriyor. Fakat elbette yüksek maliyetler hızla uygulamaya geçilmesini engelleyebiliyor. Bunun her üründe olduğu gibi bunda da zamanla aşılacağını öngörüyorum. Bu anlamda bizim üreticilere önerimiz arazileri büyütmeleri ve bir makineyle birden fazla araziden verim alabilmeyi sağlamaları. Bu ancak büyük işletmelerin büyük organizasyonları ile ya da kooparatifleşerek (birleşerek) tarımsal alan oluşturmalarıyla mümkündür.

* Dünyada tarım 4.0 uygulamaları ne zaman başladı ve akıllı tarımda başı çeken ülke hangisi? Türkiye şu anda akıllı tarım uygulamasında hangi seviyede?

Dünyada tarım 4.0 (akıllı tarım) uygulamaları endüstri 4.0'ın hayata geçmesiyle beraber başladı aslında. Teknolojinin gelişmesi ile ivmelenen bir uygulama olduğunuda belirtmek gerekir. Avrupa Kuzey ve Güney Amerika ülkeleri, Hollanda gibi teknolojiyi etkin kullanan ülkelerde Tarım 4.0 uygulamaları hızla devam ediyor ve büyüyor. Özellikle Hollanda'nın akıllı tarımda en önemli ülkelerden biri olmasının nedeni etkin teknoloji kullanımı. Düşünsenize küçücük bir ülke ama tarımda neredeyse dünyaya hükmediyorlar.

Akıllı tarım, inovasyon sağlar

*Tarım 4.0'ın gelişmesi ve sistemin Türkiye'de oturması için gerekli olan argümanlar nelerdir?

3 ana temelde bunları bütünleştirmek uygun olacak. Eğitim, sosyal bilinç ve uyum, ekonomik taban ve destek. Bu 3 temel unsur ile tarım 4.0'ı yüksek inovasyonla topluma ve Türkiye'ye kazandırmak mümkün olabilir.

Öncelikle kollektif bilinç ile akıllı tarımın üretime olan etkilerinin sosyal anlamda anlaşılması ve özümsenmesi gerekir. Bunun yolu elbette eğitimle olacak. Avrupa'da tarım üniversiteleri var ve bizdeki ziraat fakültelerinin çok daha donanımlı Ar-Ge çalışması odaklı sistemine sahipler. Teknolojinin tarımla buluşmasını üniversitelerde başlatmak büyük önem taşıyor. Böylelikle genç tarımcılar akıllı tarımı ülkeye entegre edebilecekler.
Elbette bunun arkasında ekonomik bir yatırım da temelde bulunuyor. Devlet desteği ile genç girişimcilerin önünün açılması ve sürekliliğin takibinin yapılması tarıma yapılan yatırımı arttıracak.

Bunların bütünleşmesi ile beraber ürünlere inovasyon ve katma değer kazandırılmalı. Örneğin, bir çocuğa inciri yedirmek zor olabilir ama bu incirin içini ezerek ince bir çikolata minik toplar halinde servis ederseniz ürünün istenilebilirliğini arttırmış olacaksınız. Aslında burada çocuk çikolata yerken incir yiyor. Katma değer dediğimiz şey de bu; sağlıklı ürünler yetiştirebilmek. Eğer ki biz ürünlerimize katma değer katamazsak rakibimize karşı da fark yaratamayız. Özetle, tarım gibi geleneksel sektörde, akıllı tarım sayesinde inovasyon sağlanır.

Devletin gücü kimsede yok

*Devlet tarım 4.0'ın Türkiye'de gelişmesi için destek sağlıyor mu?

Devletin destek anlamında çalışmaları var ama yetersiz. Devletin ekonomik anlamda destek sağlaması gerekir. Türkiye'nin tarım alanı belli. Bu büyüklükte alana sahip bir devlet hele ki bizim gibi verimle toprağa sahipse tarıma mutlaka önem vermeli ve güçlü olmalı. Sonuçta devletin gücüne erişmek ne köylü, ne üretici işletmeci ne de firma bazında mümkün değil. Devlet hem destekleyici hem yönlendirici hem teşvik edici olmalı ama bunu yaparken doğru kaynakları doğru işlere ayırmalı ve bunu iyi denetleyerek adil olmalı ardından etkinliğini de kontrol etmeli. Devlet destek vermiyor demiyoruz ama dünya çapında bir yarıştayız ve en iyisi olmak için dapa fazla desteğe ihtiyaç var. Dünya bir yere gidiyorsa Türkiye'de sahip oldukları değerli kaynaklarını genişletip, geliştirerek o yarışa katılmalıdır.

Tarım 4.0 en kalitelisini sunuyor

Prof. Dr. Meltem Onay " Tarım 4.0. internet aracılığıyla, makinelerin birbiriyle iletişimini sağlıyor ve tahmini rakamlar yüzde 99 doğruluk oranında veriliyor. Bu durum tarımda hız ve verimi optimum seviyeye çıkarıyor. Türkiye akıllı tarımı desteklemeli ve konuya ilişkin çalışmaları hızlandırmalıdır" ifadelerini kullandı.
Teknolojik tarıma ilişkin çalışmalar sürdüren Prof. Dr. Meltem Onay tarım 4.0'ın Türkiye'ye kazandıracakları ve tarıma sağlayacağı faydaları Haber ekspres Gazetesi'ne aktardı.

*Örneklerle tarımda dijitalleşmeyi bizlere anlatır mısınız?

Çeşitli sensör ve drone'lar aracılığıyla, toprağın altını üstünü ve tüm üretim aşamasını, hava ve nem durumunu hastalık olup olmadığını görüp gözlemleyebiliyoruz. Hızla toprakta oluşan probleme anında ulaşma ve çözüm üretebilmeyi sağlayan internet ve makineleşmiş sistemleri içerir tarım 4.0 dediğimiz olgu.
Bu teknoloji ile üretimin her aşamasına hakim olunabilir ve önlem alarak düzeltmeler yapılabilir. Örneğin: Hava durumuna bağlı olarak, 2 gün sonraki yağmurun serada yetiştirdiğin ürünün altındaki mantarlaşma tespit edilerek yağmurla beraber oluşacak zarar belirleniyor. İşte bu öngörü müthiş bir önlem teknolojisi aynı zamanda. Hataları minimize eden neredeyse sıfır konumuna getirerek en sağlıklı ürünü elde etmenizi sağlayan bir teknolojik sistem sunar tarım 4.0. internet aracılığıyla, makinelerin birbiriyle iletiyimi sağlanıyor ve tahmini rakamlar yüzde 99 doğruluk oranında veriliyor. Örneğin, Bu yıl kaç ton zeytin üretileceği bir önceki yıla göre değil, bugüne göre ölçülebilecek.

Dünyanın kabul ettiği ürünler üretilecek

*Tarım 4.0 ile nasıl bir değişim yaratılacak?

Artık uzmanlaşmaya gidiliyor dünyada, eskiden herkes aynı işi yapardı ve sıkıntılar da hep bundan doğardı. Şimdi ise, biri paketleyecek biri sulayacak biri atık değerlendirme yapacak. Artık iş bölümleri var. Herkes domates yetiştirelim, incir yetiştirelim, mandıralar kuralım demeyecek. Bence şimdi çok daha güzel bir şey olacak. İşsizlik değil, kaliteli iş ve işçilik oluşacak.
Ayrıca internetin iletişimi sayesinde yurt içi ve yurt dışı pazarlar ile dünyanın kabul ettiği standartlarda ürünler üretilecek. Akıllı tarım işine girişimiz ile ihracat potansiyelimiz ve yeni pazarlar bulma olasılığımız çok daha fazla artacak. Şu anda neden Avrupa bizim ürünlerimizi çok daha fazla kabul etmiyor? Çünkü onların istedikleri ürünün standartlarına uyamadığımız için ama tarım 4.0 sayesinde bu standartlar sağlanacak.

İhracat 2 katına çıkar

Yaşar Üniversitesi İşletme Yönetimi ve Organizasyonu Ögretim Görevlisi Prof. Dr. Meltem Onay, tarımın ülkeler arası önemli ekonomik altyapı sağladığına dikkat çekerek, "Bu uygulama ile ihracat 2 katına çıkarılabilir ve giderek katlanabilir. Teknolojik üretim, kalitede en iyisini sunacağından geleceğin kazananı tarım 4.0'ı en iyi kullanan olacak" dedi.

Prof Dr Meltem Onay, neden akıllı tarımın uygulanması gerektiğini şu şekilde sıraladı:

Neden Tarım 4.0 (Akıllı tarım)

1 - Tarımın dijitalleşmesi, üretimde yeni araçların ve makinelerin geliştirilmesine dayanmaktadır. Bağlı çiftlikler, yeni üretim ekipmanları, bağlı traktörler ve makineler, çevresel korumayı, yüksek verim ve kaliteyi sağlayabilir. Traktörler, tarım endüstrisinde gelişimin temel araçlarıdır. Bağlantı ve yer bulma teknolojisiyle (GPS), bu tarım araçlarının kullanımı optimize edilebilir. Sürücü rotaları, hasat ve ekme işlemlerini kısaltmanın yanı sıra yakıt tüketimini azaltmaya yönelik yardımı da sağlar.

2 - Aynı zamanda sensörlerin ürünler üzerindeki kontrolüyle verimlilik ve üretkenlik açısından önemli kazanımlara yol açarak hassas tarıma olanak sağlar.

3 - Tarım 4.0'ın verimlilik artışı açısından gerçek vaadi, uzaktan veri toplama, kullanma ve ver alışverişi yapma yeteneğinde yatmaktadır.

4 - Üretim hakkında daha fazla veri ve ölçüm toplayabilme, toprak kalitesi, bulama seviyeleri, hava durumu, haşerelerin varlığı gibi.

5 - Traktör üzerine yerleştirilen sensörlerle, sahaya ve toprağa doğrudan yerleştirilmesiyle ya da drone veya uydu görüntülerinin kullanımıyla sağlanabilir.

Uygulama alanları

a) Atıllı sulama sistemi, sulama işlemini otomatikleştiren bir cihazdır.

b) Kullanıcı tek bir tuşla, motoru açık ya da kapalı konuma getirebilir.

c) Toprak nem sensörü, eşik değere ulaşıp ulaşmadığını kontrol ederek, eşik değerini geçerse pompa motorunu kapar. Aksi halde otomatik olarak işlem başlar. Bu da size yağmur vb. hava durumuna göre işlem yapmada lardımcı olacak su kaynağı ve elektrik tasarrufu sağlar.

d) Ayrıca çeşitli sensör benzeri nem sensörü, sıaklık sensörü gibi verileri cloud sisteminde grafikler ile görüntüleyebilir.

Tarım 4.0 olarak adlandırılan tarım devrimiyle, hızlı bir şekilde ucuz ve kaliteli ürünler ortaya çıkacak.

Tarımda nesnelerin internetiyle verimliliğin en üst düzeye çıkarılması hedefelenmektedir. Çiftliklerde kullanılan akıllı sistemlerle, üretim için gerekli olan tüm faktörler analiz edilmekte ve eş zamanlı üreticiye sunulmaktadır. Ayrıca birbirleriyle iletişim halinde olan ve senkronize çalışan makineler, hızlı karar verme mekanizmasını oluşturmaktadır. u da; iş gücünü azaltarak, eglenceli ve doğal üretim imkanı sunmaktadır.

Akıllı tarımın sonuçları

Bulut bağlantılı ve kameralı mini insansız hava araçlarıyla,
-Tüm çiftliği görüntüleme
-Dijital sensörlerle nem, socaklık gibi doğal öğeleri kontrol edebilme
-Su ve elektrik gibi kaynakların gereksiz kullanımını önleme
-Su içiciliğini azaltma
-Topraktaki ağır metaller gibi istenmeyen maddlerin analizi
-Doğal kaynakların korunması ve yeşil enerji
-Ürünlerin çürümeden hasat edilmesi