Telaşlı bir hayatın en önemli yan etkilerinden biri de hızlı yemek yemek, doyduğunu anlamamak ve kilo almak.
Hızlı yemek yenilen bir sofradan kalktığınızda uzun süre mide şişkinliği ve hatta ağrı çekmeniz de olası.
Bunları önlemek için yavaş yemek yiyin, küçük lokmalar alın ve tadına vara vara çiğneyin.
Bu arada C vitamininin de birçok önemli yararı vardır.
İyi bir antioksidandır.
Yağın enerjiye dönüşmesi, bağışıklık sistemini güçlendirmesi bunlardan başlıcalarıdır.
Aynı zamanda yaraların çabuk iyileşmesi, kemik ve diş sağlığının korunması, vücuttaki demir emiliminin sağlanması da diğer önemli yararlarıdır.
Bu arada 'öğle uykusu yararlı mı?' diye soran Hakan Ülkü'ye şu yanıtı vereyim:
Öğle uykusu yüksek tansiyon ve kalp krizi riskini azaltıyor.
Atina'da yapılan bir araştırma, gün içinde yapılan kısa bir şekerlemenin kalp sağlığına faydalı olduğunu ortaya çıkardı.
Tabii ki bu söylediklerim özellikle uzun yaz günleri için geçerli...

Yıllara "yaşam" katıyorlar

Son üç yıldır Türkiye'de adı duyulmaya başlanan 'Palyatif Bakım' yaşamı tehdit eden hastalıkların pençesine düşenlere, can simidi gibi yetişti. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde son üç yıl içinde palyatif bakım kapsamında 650 kişi hastaneye yatırıldı. Hasta yakınlarına verilen eğitim sayesinde, hastalar kendi evlerinde, hastane bakımına kavuştu, ağrıları kesildi...
Akciğer hastalığı, felç, kanser gibi hayatı tehlikeye sokan her türlü hastalıkta palyatif bakım uyguladıklarını anlatan İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Can, 'Amacımız; hasta ve yakınlarının yaşam kalitesini artırabilmek. Başta ağrı olmak üzere, solunum yetmezliği, beslenme gibi hastanın biyolojik, psikolojik, sosyal ve manevi açıdan desteklenmesini sağlamak' diyor.

En büyük eksiklik; bilgisizlik...

Önlerindeki en büyük engelin 'bilgisizlik' olduğunu söyleyen Doç. Dr. Can; 'Toplumda beslenme ile ilgili bir sorun var. Hasta yakınları, hastalarının sürekli ağızdan beslenmesini istiyor.
Eğitim açığı giderildiğinde, hiçbir korkusu kalmıyor hasta yakınlarının...
Önceleri 'Biz hep hastanede yatmak istiyoruz' diyorlar ama korkularını yenip, bakımı öğrettiğiniz sürece, hastalarına evde bakabiliyorlar.' dedi.
Yatalak hastalarda belli bölgelere sürekli basınç uygulandığı ve o bölgede başta kanlanma bozulduğu için yatak yaraları gelişebiliyor.
Bu yaraların oluşmaması için hastanın iki saatte bir çevrilmesi ve protein açığının giderilmesi gerekiyor.
Hastanın uzun süre hastanede tutulması enfeksiyon riskini artırdığından, evde bakımları tercih edilmeli.

Palyatif bakım nedir?

Beklenen yaşam süresinin uzaması, özellikle kronik hastalıklarda yaşam kalitesinin arttırılması gerekliliğini doğurdu.
Bu durumla birlikte 'palyatif bakım' kavramı gündeme geldi.
Tanım olarak palyatif bakım; yaşamı tehdit eden bir hastalıkla yüz yüze kalan, hasta ve hasta yakınlarının, yaşam kalitesinin artırılmasına yönelik bir yaklaşım olup, başta ağrı olmak üzere fiziksel, psikososyal ve ruhani problemlerin erken tespit ve tedavisini hedefliyor.
Palyatif bakımın en önemli ayağını; hastaların bakımı oluşturuyor.
Palyatif bakımından beklenen tek şey, sıkıntı veren belirtilerin ortadan kaldırılması oluyor.

Aşırı kilolarınızı verin

Obezite ameliyatları gerçekleştiren Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Serdar Kaçar, tüp mide ameliyatlarının ardından obez hastaların vermesi gereken kiloların yüzde 50'sini ilk üç ayda, bir yıl içerisinde ise yüzde 80'ini verdiklerini açıkladı.
Doç.Dr. Serdar Kaçar, tüp mide ameliyatlarının bir çözüm değil, yardımcı yöntem olduğunu hatırlattı.
Kaçar, 'Biz cerrahi işlemle yardım ediyoruz ama asıl iş hastaya kalıyor' diye konuştu.
Midede acıkma yaratan bölgeye uygulanan cerrahi operasyonla midenin Ghreline adı verilen hormonu salgılayan bölümü ortadan kaldırılıyor.
Midenin ortadan kaldırılan bu bölümü yenilenmiyor.
Böylece bu bölümde oluşan acıkma duygusu ortadan kalkıyor, mide küçülmüş oluyor.
Fakat kesinlikle unutulmaması gereken, canımızın sürekli bir şeyler isteme içgüdüsü.
Bu şimdilik ortadan kaldırılamıyor.
'Sinirleniyorum, yemek yiyorum' derseniz, bunun açlık hormonuyla bir alakası bulunmuyor.

Midenin yüzde 80'i çıkartılıyor

Ameliyatla midenin yüzde 80'i çıkarılıyor.
100 birim mide 20 birime düşüyor.
1 sene içerisinde büyüyor ve 40 birime kadar genişliyor.
Dolayısıyla 6 ay, 1 sene sonra kişi vücuttaki depoyu kullanıp bitirdikten sonra kendisine yetecek günlük kaloriyi ağızdan alacak duruma geliyor. O süre zarfında depolanmış yağlar görev yapıyor.
Bu mantıkla az yiyerek yaşanır ancak bu az yemeği dengesiz yapar, uzatır ve abartırsak, vücuda zarar verir.
Kişi, verilmesi gereken kilonun yüzde 40'ını ilk 3 ayda verebiliyor.

Kas, kemik erimez

Mide küçültme ameliyatları sonrası ile ilgili en çok merak edilen sorulardan biri de, 'Bu kadar az yiyerek yaşanır mı?' sorusu oluyor.
Cevabı iki sözcüklü cümle ile veriliyor:
'Evet, yaşanır!'
Özellikle obezite ameliyatı olan hastalar, ilk 15 günde 300-400 kalori alıyor.
Günlük gereksinimlerine yetecek 1000-1200 kaloriyi ise 6-7'nci aydan sonra almaya başlıyor.
Örnek vermek gerekirse, vücudundan 70 kilo yağ çıkan kişinin 20 kiloluk yağı, vücudunda kalması gereken yağ.
Kalan 50 kilosu ise fazladır.
1 gram yağ 9 kalori hesabıyla; 50 kilo 450 bin kalori fazladan yağ yapıyor. Vücut analizi ile bu oran belirlenir. Bu yağlar, kişinin deposudur ve bu süreçte kişi depodan harcar.
Ancak, kası, kemiği erimez.
Doğru beslenmezse elbette ki kasları da erir.
Bu etapta hasta kontrolü çok önemlidir.
Az yiyerek yaşamanın mantığı da budur. Günde 250-300 kalori alan hastanın ameliyattan sonra vücudundaki kalori ona yetiyor.


Milyonlarca kişiyi etkiledi

Türkiye'de bir milyondan fazla kişiyi etkisi altına aldığı belirtilen grip salgını nedeniyle son günlerde boğaz ağrısı, öksürük, yüksek ateş şikâyetiyle sağlık merkezlerini arayan ve başvuranların sayısında yüzde 25 artış olduğu da açıklandı.
Peki alınması gereken önlemler neler?
Grip ya da soğuk algınlığı olan kişilerden uzak durun, mümkün olduğunca kalabalık ortamlarda bulunmayın.
Havaya göre giyinin; Çok ince ya da terleyecek kadar kalın giyinmeyin. Atkı ve bere ile mutlaka ağız ve başınızı koruyun.
Çok kısa sürede ateş ve öksürük belirtilerini gösteren virüs; burun ve ağız bölgesinden tüm vücuda yayılır.
Şikâyetlere halsizlik ve kas eklem ağrısı gibi semptomlar eklenebilir. Fakat grip geçirilirken yaygın vücut ağrısı, hastayı yere yapıştıracak şekilde ağır tablolar, nefes darlığı, göğüs ağrısı, bilinç bulanıklığı ve yüksek ateş gibi belirtilerin artması durumunda mutlaka hekime başvurulmalıdır.

Uygulamaya çalışalım

Hastalığın erken döneminde C vitamini alınmaya başlanmalı, C vitamini içeren yiyecekleri çok daha fazla tüketilmesi ve doktorunun önereceği doğru ilacın kullanılması hastalığın ağırlaşmadan kısa sürede iyileşmesine neden olur.
H1N1 ya da H3N2 virüsü olduğu saptanırsa mutlaka istirahat edilmeli.
Sıvı alımı arttırılmalı, ıhlamur, zencefil, adaçayı, karabiber gibi virüsle savaşan bitkilerden de faydalanmalı.
Gripten korunmak için yapılması gerekenleri de şöyle sıralayabiliriz:
Ellerinizi sık sık yıkayın.
Ellerinizi ağız ve burun çevresine götürmemeye özen gösterin.
İş, okul, otobüs gibi kalabalık mekânlarda mümkünse kapı kolu gibi ortak kullanım araçlarına dokunmayın, dokunmak zorunda kaldığınızda bol sabunlu su ile yıkayın.
Portakal, mandalina, yeşil sebzeler gibi C vitamini içeren gıdaları çok daha fazla tüketin.
Direkt şeker konularak yapılan yiyecek ve içeceklerden sakınıp, bol bol su için.
İstirahat edin.
Uyku düzeninize dikkat edin.
H1N1 ve H3N2 virüsüne karşı antibiyotiğin etkili olmadığı akıldan çıkarılmamalı.

***

MENEKŞE

Annelere bebek çantası


Denizli Merkezefendi Belediyesi'nin annelere özel hazırladığı proje kapsamında 'Bebek Çantası' dağıtımı sürüyor.
Bu anlamda 2 aylık sürede tam bin aileye, içinde eğitim seti bebek bezi bulunan 'bebek çantası' verildi
Merkezefendi Belediyesi, örnek bir projeye imza atarak, yeni doğan bebeklerin daha sağlıklı yetişebilmeleri için annelerin alacağı eğitimle ilgili her türlü ihtiyacı karşılıyor.
Bu anlamda Merkezefendi sınırlarında bulunan Denizli Devlet Hastanesi ve Servergazi Devlet Hastaneleri'nde gerçekleşen doğum sonrası yeni bebeği olan ailelere de, doğum çantası hediye ediliyor.
Hastaneden taburcu edilen ailelere bebek çantası, Merkezefendi Belediyesi ekiplerince evlerine götürülüyor.

***

KILÇIK

*- Zaman sen olmayınca geçmiyor. Sen olunca de yetmiyor.
*- Aklımdaki kişi yanımda olmayınca, yanımdaki hiç kimse umurumda olmuyor.
*- Seninle kurduğum hayalleri, başkasıyla yaşayacak halde değilim...
*- Kalp dediğin atıyor zaten, marifet ritmi değiştirebilmekte!..
*- Mutluluğu sende bulan senindir, ötesi misafir...