'Yaz bitti!' gibi. Ama kime?
Öğrencilere ve bazı velilere. Sıcaklara dayanmak mümkün değil. Daha önümüzde 'pastırma yazı' var...
Yani deniz mevsimi bu gidişle en az iki aydan fazla sürecek gibi. Bu yaz, en çok organik ürünler tercih edildi. Yaz döneminde güneşin etkileri ve tatil dönemi ile birlikte kozmetik ürünlerde özellikle güneş koruyucu ve temizlik ürünleri kullanımında ciddi bir artış olurken tüketiciler bu yıl özellikle organik ürünleri tercih etti. Şampuan, duş jeil, sabun, parfüm ve güneş koruyucularda organik ürünler piyasada yerini alırken bu yıl doğal ürünlere ilgi büyük oldu.
Kozmetiklerde herhangi bir ürünün performansını arttırmak ya da, ürünün göstereceği etkiyi bitki özleri ile sağlamak için, formülasyonlara bitki özleri ekleyerek yapılan doğal ürünler bu yıl kozmetik sektöründe trend oldu. Papatya yağı ve özü kullanılarak üretilen kremler ısırgan otlu şampuanlar, aloe veralı yaz döneminde en çok tercih edilen ürünler oldu.

Onaylı ürünler

Doğal ürünlerin yanı sıra ürünün tamamının bitki özlerinden oluştuğu organik ürünleri tercih ederken tüketicilerin uluslararası kabul görmüş kuruluşlar tarafından onaylanmış organik sertifikalı olmasına dikkat etmeleri gerekiyor. Kozmetik Üreticileri ve Araştırmacıları Derneği Başkanı Levent Kahrıman  bir ürünün organik olabilmesi için içeriğinde ki bitkisel girdilerin oranı çok önemli olduğunu söyleryerek 'Organik ürünlerin içindeki bileşenler organik sertifikasına sahipken, doğal ürünlerde ki bileşenlerde organik şartı aranmaz. Ayrıca organik kozmetik ürünlerde bitki yüzdesi şartı varken doğal kozmetik ürünlerde bu yoktur. Tüketicinin bu farkı bilmesi önemlidir' dedi.
Tüketicinin bu anlamda ilk dikkat edeceği yer ürün etiketleridir diyen Kahrıman 'Etiket içerikleri kontrol edilmeli. Organik olduğuna dair sertifikaların olması, neyi içerip içermediği gözle görülebilir bir şekilde tüketiciye kolayca aktarılmalıdır' diyor.

Sağlık ve güzellik doğanın içinde

Sağlıklı ve güzel bir cilt için doğa bizlere birçok değer sunmaktadır. Bunların başında kozmetik ürünlerinde en zararsız, doğal ve organik bitkiler kullanılmakta. Doğanın sunmuş olduğu bu bitkilerin sularından, özlerinden ve kokularından kısacası her türlü faydasından yararlanılmaktadır.
Yaz ayında güneşin etkileri özellikle kullanılacak bitkileri ve yağları belirliyor. Güneşin olumsuz etkilerinden korunmak için, buğday yağı, hindistancevizi yağı, havuç yağı gibi yağlar kullanılabilir.
Ayrıca güneş yanıkları yada cilt kuruluğu için, sarı kantaron yağı, ebegümeci özleri, aloevera özleri kullanılabilir. Çay ağacı yağı, limon yağı ve lavanta gibi yağlar ile yazın rahat bir uyku sağlanabilir. Özellikle sinek ve böcek uzaklaştırmaları bu konuda fayda sağlar. Ayrıca çay ağacı yağı önemli bir deodorant etkiye sahiptir. Yine çinko ve titan gibi mineraller ile doğal, fiziksel güneş koruycuları tüketiciler kendi kendilerine yapabilirler. Saç bakımı için, yüksek E Vitaminine sahip Zeytin Yağı ve Argan yağı kullanılabilir. Ayrıca badem yağı da bu açıdan faydalı bir yağdır.
Cilt serinleştirici ve tazelik etkisi için acı biber yağı da küçük miktarlar da vücut losyonlarına katılıp kullanılabillir. Acı biber yağının ayrıca selülit gibi cilt sorunlarını çözmeye yardımcı olduğu da bilinmekte. Özellikle yaşlanmaya karşı etkiler için hodan yağı inanılmaz etkilere sahiptir. Yazın cilt lekeleri için de karakafes otu ve meyan kökü özleri inanılmaz derecede yararlıdır.

HAFTANIN HABERİ

Yanan alana 'Kavacık Üzümü ve İncir' ağaçları dikelim

Tansaşların kurucu genel müdürü, yine Beğendik marketler kurucu genel müdürü, son olarak Karşıyaka ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Üyeliği yapmış M. İrfan Akça Karabağlar'da çıkan yangında yanan ormanlık alana için bir proje sundu.
Yanan alana yeniden çam ağacı dikmek yerin İzmir Büyükşehir Belediyesi liderliğinde kurulacak kooperatiflerle istihdama yönelik bir hamle yaparak eko turizm anlamında da bölgeye büyük katkı sağlayacak olan 'Kavacık üzümü ve İncir' ağaçları dikilmesi önerisini ortaya attı. M. İrfan Akça yanan alanla ilgili düşündüğü proje ile ilgili şunları söyledi;
'Kısa net bir öneri...
Büyük yangın alanını 30-40 yıl sonra ormanlaşacak kızılçamlarla doldurmak bir seçenek olarak şimdilik çok cazip görünüyor. Ancak bölgenin özelliklerini taşıyan Kavacık Üzümü gibi üzüm bağları ve bardacık inciri ağaçlarıyla donatıp yöreye ait ağaç ve bitkilerle peyzaj alanları yaratarak sosyal donatı noktalarıyla desteklemek de bir seçenek. Üstelik bu seçenek müthiş bir istihdam ve tarım ekonomisi yaratma potansiyeline sahip. Yangın bölgesini dünyanın sayılı eko turizm merkezlerinden biri haline getirmek pekâlâ mümkün gibi görünüyor.
Böylece yangın sahasını ağaçlandırılarak unutulan bir orman yapmak yerine yeşil dokuyu daha kısa sürede oluşturup sürekli gündemde kalan bir bölgesel eko sistem haline getirilebiliriz. Bunun için İzmir Büyükşehir Belediye'si liderliğinde kooperatifler, üreteci birlikleri ve yöre köylülerinin kuracağı bir vakıf yanık hazine arazisini 49 yıllığına kiralayıp bir mucize yaratabilir. Bunun örnekleri dünya üzerinde mevcut, mesela Fransa ve İtalya' dedi